Yeni bir Ergenekon süreci
Saray iktidarının son günlerde yargıyı kullanarak yürüttüğü operasyonların, Türkiye’nin, geçmişte FETÖ casusluk örgütü aracılığıyla yürütülmüş olan “Ergenekon, Balyoz” soruşturmalarına misal bir sürece sokulduğu bedellendiriliyor.
AKP’nin istediği tek adam rejimine ulaşmak için gerekli halk takviyesini yitirdiği, muhalefetin giderek yükseldiği bir devirde; Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ve muhalif kısımları tasfiyeye yönelik geçmişte düzenlenen kurgusal operasyonların bu sefer direkt CHP’ye yöneldiği anlaşılıyor.
Ankara’daki siyasal gelişmeleri yakından izleyenler, siyasal zıtlarını ya da muhalefeti bastırmak üzere yargı ögelerinin kullanılmasına tarihte birçok örnek gösteriyorlar:
Osmanlı’nın son periyodunda, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını mevte mahkûm eden Nemrut Mustafa Paşa’nın misal bir fonksiyon üstlendiği, daha sonra İngiliz Büyükelçiliği aracılığıyla kaçmak zorunda olduğu biliniyor.
12 Mart faşist periyodunda Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam kararlarının sorumlusu sıkıyönetim mahkemesi başkanı Ali Elverdi, yediği yemeğin nefes borusuna kaçması üzerine boğularak ölmüştü.
12 Eylül’de DİSK ve Barış Derneği davalarıyla birçok aydının yok yere mahpuslarda çürümesine neden olan askeri savcı Süleyman Takkeci bugün devrin azaplarıyla anılan bir kişi durumunda.
Benzer bir anılma 12 Eylül ve ANAP periyotlarında muhaliflerin büyük acılar çekmesine yol açan, emekli olduktan sonra da MHP milletvekili adayı olan, Necip Fazıl Kısakürek hayranı DGM Savcısı Nusret Demiral için de geçerli. Demiral’ın yardımcısı Dava Coşkun ise emeklilik devrinde konutunda dinleme aracı bulunduğu savıyla yaptığı müracaatın sonuçlanmaması üzerine “Beni, öz vatanımda yaşayamaz hale getirdiler” demesi ile tanınıyor.
Yakın geçmişte AKP’nin FETÖ casusluk örgütüyle kontaklı yargı üyeleriyle yürüttüğü soruşturmaların baş sorumluları savcı Zekeriya Öz, Fikret Seçen üzere isimler de bugün yurtdışında kaçak olarak yaşıyorlar.
CHP YENİ TAVIR İÇİNE GİRİYOR
AKP-MHP-HÜDA PAR iştirakinin Saray rejimini korumak ve sürdürmek hedefiyle yargıyı araç olarak kullanarak direkt partilerini gaye alması üzerine CHP idaresi, hafta sonundan başlayarak tertipli toplantılar düzenledi.
CHP yetkilileri, iktidarın saldırısına ayakları yere basan bir toplumsal mukavele, yenilenmiş ve mücadeleci bir parti olarak karşılık verme kararlılığında olduklarını belirttiler.
