Spor yazarları Kasımpaşa – Beşiktaş maçını yorumladı: ‘İkinci devrede gerçek kimliğini sahaya yansıttı’

Spor muharrirleri, Harika Lig’in 30. haftasında Beşiktaş‘ın deplasmanda Kasımpaşa ile 1-1 berabere kaldığı maçı yorumladı.

‘BEŞİKTAŞLI FUTBOLCULARA NE KADAR KOLAY KART GÖSTERİLİYOR’

Gülengül Altınsay: “Beşiktaşlı futbolcu olunca ne kadar da kolay kart gösteriliyor. Siyah-Beyazlılar 44’te tekrar 10 kişi. Üstelik 1-0 gerideyken. Tamam Beşiktaş moralsiz, tamam futbolcuların bedenleri orada ancak ayakları gitmiyor. Tamam Beşiktaş kadrosu çok kırılgan. Ancak tüm bunlar hakemlerin Beşiktaş aleyhine verdikleri tartışmalı ya da ağır kararların münasebeti olamaz. Kasımpaşalılar ise çok rahat ve topu aldıklarında dikine süratli akıyorlar. Ancak top Beşiktaşlılara geçince yavaşlıyor. Tekrar de son yarım saatte gol için eforlarını artırıyorlar. Lakin çabalamak yetmiyor. Nihayet 90’da kazandığı penaltı imdadına yetişiyor Kartal’ın. Ve 1 puana seviniyor.” (Cumhuriyet)

‘YASİN ÖZCAN’I PREMIER LİG’DE İZLEMEK İÇİN HEYECANLANIYORUM’

Uğur Meleke: “Kasımpaşa alanda ne yaptığını güzel bilen, oyun tarifi besbelli olan bir ekip. Son iki haftada Alanya ve Samsun maçlarında ne yaptılarsa, dün de Beşiktaş’a karşı birebir oyunu oynadılar. Geride beşli bir çizgiyle inançlı durdular ve hızlı çıkış kolladılar. Vakit zaman öne baskıya gidip rakiplerini kusura zorladılar. Solda Yasin, Ben Ouanes, Rodrigues ve Fall’la bir kalabalık yarattılar ve maçın kilidini de o denli açtılar. Üstelik tüm bunları grubun asist hükümdarı Winck ve gol hükümdarı Da Costa’sız yaptılar. Üç haftadır maçlara 3-5-2 başlıyorlar. Yasin üçlü savunmanın sol stoperi olarak oynuyor, bu da Kasımpaşa’nın geriden çıkış kabiliyetini artırıyor. Yasin dün 65 dakika oyunda kaldı, o mühlet boyunca sahanın işvereni üzereydi. Birinci bir saatte Rafa’yı o durdurdu. Yetmedi, Tayyip’i attırdı. Onunla da yetinmedi, grubunu tekraren muvaffakiyetle atağa taşıdı. Onu önümüzdeki dönem Premier Lig’de seyretmek için şimdiden heyecan duyuyorum.” (Hürriyet)

‘ORTA ALANA SIKIŞMIŞ BİR MAÇ’

Cem Dizdar: “Ülkedeki birden fazla maçın birinci devresinde ne oluyorsa bu maçta olan da oydu; çok az şey! Orta alana sıkışmış pek bir şey yapılamayan bir maç… Kasımpaşa, Mortadhe Ben Ouanes’in vuruşunda Beşiktaş savunmasından seken topla gol buldu Beşiktaş’ın en önemli atağında da Rafa Silva topu direğe nişanladı. Hepsi bu… Bir de, Beşiktaş çok top kaybedince birinci yarı boyunca Kasımpaşa bol bol pas yapıp oyunu elinde tutuyor göründü, o kadar. Son kısımda başıboş hamleler bir kaç gol teşebbüsü getirdiyse de yavan başlayan maç tıpkı yavanlıkta ve bir son dakika penaltısıyla berabere tamamlandı.Ligde üçüncülük maksadı olduğu açıklanan Beşiktaş az sayıda maçta anlaşılamaz biçimde üst düzey grup tutumu gösterirken bu maçta olduğu üzere birden fazla maçtan sıradan bile görünemedi. Durumu onca idari ve teknik değişikliğin kaçınılmaz sonucu olarak görebiliriz elbette. Hayatta olduğu üzere futbolda da tutarlılık ve kararlılık asıldır. Bu kadar oyun, oyuncu, anlayış değişikliğinin hiçbir gruba yarar sağlamadığı aşikarken Beşiktaş’a sağlamasını beklemek tesadüflere güvenmekten öte mana taşımaz. Fakat bu kadrodan geleceğe neler miras kalacak o da farklı bir muamma!..” (Fanatik)

‘İKİNCİ DEVREDE GERÇEK KİMLİĞİNİ YANSITTI’

Ali Gültiken: “Oyununun birinci yarısı tekrar Beşiktaş ismine tam bir felaketti. Mış üzere yapmaya çalışan birçok oyuncu gördük. Koşuyormuş üzere yapan, uğraş ediyormuş üzere yapan, çok istiyormuş üzere yapan içi boş manzaralar sahadaydı… Bu oyunculara sabretmek nitekim çok güç. Joao Mario, İmmobile ve Muçi yeniden yokları oynadılar. Teknik heyet de bilhassa oyunun birinci yarısında yeniden sınıfta kaldı. Birinci 20 dakika Beşiktaş kulübesinin önünden, Svensson’un kanadından Beşiktaş daima atak yerken buna seyirci kalmayı anlamak mümkün değil. Hakikaten gol de bu kanattan geldi.İkinci yarı için eksik kalan bir kadronun verdiği çabayı de birinci devreden ayırmak gerekiyor. 10 bireyle daha çok karakter ortaya koyan, daha çok oyunun içinde kalmaya çalışan, en azından Beşiktaş kimliğini alana koyabilecek imgeler taraftarın içini serinletti. Kulübeden gelen Mustafa ve Rashica’nın uğraşı, Fernandes’in, Paulista’nın, Chamberlain’in ayakta kalma eforları, Rafa Silva’nın tek kişilik ordu üzere ortaya koyduğu tesirli performanslar Beşiktaş’ı ikinci yarıda ayakta tuttu. Futbolda bir laf vardır, kaybederken de kullanılır: “Böyle oyna canımı ye.” Bu kelam Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki gayretine tam karşılık geldi. Skordan bağımsız, büyük grup kimliğiyle alanda çaba etmek, olmazsa olmazlardan biridir. Siyah-beyazlı ekibin bu kadar gelgitler yaşadığı bir dönemde, birinci yarısını çok makus oynadığı bir maçın ikinci devresinde gerçek kimliğini alana yansıtması dün akşamın hoşluklarından biriydi.” (Sabah)