Madımak’ta katledilen aydınların çocukları AYM kararına karşı açıklama yayımladı: Başvuru 12 yıl bekledi
Açıklamada “Sivas katliamı davası, Türkiye’nin cezasızlık siyasetinde yeni sayfalar açmaya devam ediyor. Mağdurların başvurusu hakkında 12 yıldır karar vermeyen AYM’nin failler istikametinden bu kadar seri hareket etmesi; temel hukuk prensipleri ve adil yargılanma prensiplerine açıkça karşıtlık oluşturmaktadır” dendi.
Açıklamada katliamın dava kademesindeki zorlukları ve kelam konusu AYM kararı değerlendirildi.
“Sivas katliamı davası, Türkiye’nin cezasızlık siyasetinde yeni sayfalar açmaya devam ediyor” denilen açıklamada; “Bu katliamı örgütleyen, azmettiren, talimat veren; kolluk, itfaiye ve sıhhat gruplarının tedbire ve kurtarma faaliyetlerini engelleyen kamu vazifelilerinin sözlerine dahi baş vurulmaksızın, olayın faillerinden yalnızca 124’ü hakkında dava açılırken hakkında ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verilen 23 sanık var. 2014 yılında AYM’ye yapılan müracaatta; belgenin ‘insanlığa karşı suç’ kapsamında kıymetlendirilmesi ve ‘zamanaşımına uğramaması’ talep edildi” sözleri yer aldı.
HUKUK MÜCADELESİ
Açıklamada; AYM’nin belgeyi 2021 ve 2023’te gündeme aldığı; lakin her iki toplantıda da evrakın görüşülmeden ertelendiği, 2024’te ise AYM Genel Kurulu’nun “zamanaşımı talebine ait ek rapor alınmasına” karar vererek görüşmeyi tekrar ertelediği aktarıldı.
Bunun “katliam mağdurları ve yakınları için yargı süreci devam ettiğini” gösterdiğinin vurgulandığı açıklamada şu tabirlere yer verildi: “Aynı AYM, Madımak katliamında çakmağı ateşlediği belirtilen Yunis Karataş’ın 2021’de yaptığı müracaat hakkında 2023’te karar verdi ve ‘terör suçlusu’ sayılamayacağına hükmetti. Bu karar doğrultusunda, 32 yıl sonra davada ağırlaştırılmış müebbet cezası alan 23 şahıstan 17’si tahliye edildi. Hala cezaevinde olan 6 mahkumun de misal münasebetlerle yakında tahliye edilmesi beklenmekte. Mağdurların başvurusu hakkında 12 yıldır karar vermeyen AYM’nin failler tarafından bu kadar seri hareket etmesi; temel hukuk unsurları ve adil yargılanma prensiplerine açıkça terslik oluşturmaktadır. Yargı yoluyla adaletin sağlanması için hukuk gayretimiz devam edecektir.”
