Başkent Üniversitesi’nde Lozan paneli: ‘Bağımsızlığın tescili’
Cumhuriyetin kuruluş evrakı olarak kabul edilen Lozan Antlaşması’nın imzalanmasının üzerinden 102 yıl geçti. 102. yılda, Başşehir Üniversitesi’nin düzenlediği “Türkiye Cumhuriyeti’nin Tapusunun 102. Yılı” paneline üniversite mensuplarının yanı sıra, eski CHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, eski Anayasa Mahkemesi Lideri Yekta Güngör Özden ve eski Yükseköğretim Kurulu Lideri (YÖK) Yusuf Ziya Özcan katıldı.
‘BAĞIMSIZLIĞIN TESCİLİ’
Üniversitenin Bağlıca yerleşkesinde düzenlenen panele CHP Genel Başkanı Özgür Özel, programının uygun olmaması gerekçesiyle yazılı bir ileti gönderdi. Lozan’ın ulusal bağımsızlığın diplomatik manada tescili olduğunu tabir eden Özel, “Bu antlaşma, Türkiye Cumhuriyeti’nin memleketler arası alanda tanınan egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve ulusal iradesinin en güçlü sembolüdür” kelamlarını kullandı.
HABERAL’DAN İNÖNÜ VURGUSU
Programın açış konuşmalarını ise Başşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hakan Özkardeş ile Başşehir Üniversitesi kurucusu Prof. Dr. Mehmet Haberal yaptı. Haberal, Lozan Antlaşması sürecinde İsmet İnönü’nün ustalıkla bir diplomasi sergilediğini söz ederek, “Biz buradaysak, onların hayatları değerine buradayız. Boyunlarında idam fetvası, karşılarında yedi düvel ve içeride yalnızca koltuğunu düşünenlere karşın buradayız” dedi. Bugünlere ait de konuşan Haberal, Türkiye’ye adaletin hakim olması gerektiğini söyleyerek, “Bu ülke bir vahadır. Her şey bu ülke için. Bu ülke için çalışmamız, bu ülkeye eserler kazandırmamız lazım. Daima biriz, daima beraberiz ve Türk bayrağının temsilcileriyiz” açıklamasını yaptı.
‘HEPİMİZ İNÖNÜ’NÜN TORUNUYUZ’
Mehmet Haberal’ın konuşmasının akabinde programın panel kısmına geçildi. Panelin kolaylaştırıcılığını üniversitenin iktisadi ve idari bilimler fakültesi dekanı Prof. Dr. Yelda Ongun yaptı. İsmet İnönü’nün torunu ve İnönü Vakfı Lider Yardımcısı Gülsün Bilgehan, gazeteci Taha Akyol, hukuk fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sadi Çaycı ve ATAMER müdürü Doç. Dr. Halil Özcan panelin konuşmacılarıydı. Gülsün Bilgehan, konuşmasında, “Hepimiz İnönü’nün torunuyuz” dedi. Taha Akyol, Lozan’a gelen tenkitlerden bahsetti ve bunlara cevaplar verdi. Prof. Dr. Sadi Çaycı, Lozan’ın türel statüsü üzerine değerlendirmeler yaptı. Panelin kapanış konuşmasını ise Doç. Dr. Halil Özcan yaptı.
‘SEVR’E KARŞI TAM BAĞIMSIZLIK’
ATAMER Müdürü Özcan, “Lozan, boynunda idam fermanı olan barış dehası bir başkanın ve onun en yakın arkadaşı olan İsmet İnönü’nün ülkemize kazandırdığı, hiçbir kısıtlaması ve zımnî unsuru olmayan, Türkiye’nin memleketler arası alanda eşit, onurlu, kurucu temel antlaşmasıdır” sözlerini kullandı. Lozan’ın saltanat ve hilafete karşı millet iradesinin cumhuriyetle taçlandırılması olduğunu belirten Özcan, “Lozan, Sevr esaretine karşı tam bağımsızlıktır. Lozan, bir milletin eşit yurttaşlığının, hukuk birliğinin ve ulus devlet yapısının tescili, ulusal birlik ve bütünlüğümüzün teminatıdır” kelamlarını sarfetti.
LOZAN’I MAKSAT ALANLARA SESLENDİ
Öte yandan Özcan, son periyotta Lozan’a yönelik akınların arttığını tabir ederek, “Önce bir fesih bildirgesinde Lozan, barışın önünde bir engelmiş üzere gösterildi. Devamında bir siyasetçi ‘kanlı 1923’ tabiriyle Lozan’a ve cumhuriyete lisan uzattı. Bir öbür siyasetçi ‘Türkiye Birleşik Devletleri kurulacak’ demek suretiyle Lozan’ın temelindeki üniter devlet yapımızı amaç aldı” dedi. Özcan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın son açıklamalarını da eleştirerek, “Bu örnekler Türkiye’nin Sevr’deki üzere bölünme tehlikesini beraberinde getirmektedir. Gelecek nesillere emanetimiz olan Lozan asla pazarlık konusu yapılamaz” kelamlarını kullandı.
