CHP’li başkan bir kamyon patatesi sokağa döktü: Erdoğan’a dikkat çeken gönderme!
Hasadın devam ettiği Yozgat
Buldukları alıcılara fiyat bile sormadan eseri vermeye çalışan üreticiler, kardan vazgeçtiklerini, “Ne kadar az ziyan edersek kar” gözüyle bakarak, hareket ettiklerini söyledi.
“ŞU ANDA YÜZDE 50’Sİ ALINIYOR, YÜZDE 50’Sİ FİRE VERİYOR”
Nevşehir Kavak kasabasından Yozgat’a patates almak için gelen Yücel Pak, şunları kaydetti:
“Fiyatlarımız çok düşük, 3 liradan alınıyor, gübresini, maliyetini ve birebir vakitte tohumunu kurtarmıyor. En lüks olanları alınıyor, geri kalan büsbütün yerde kalıyor. Yalnızca üzerindeki yeterli olanları alınıp geçiliyor, yüzde 50’si yerde kalıyor. Şu anda yüzde 50’si alınıyor, yüzde 50’si fire veriyor. Vatandaş çok mağdur bir durumda. Girdi maliyetleri 7 lira. Piyasada 5 liraya satılıyor. 2 lira bunun personellik masrafı var. Tırdaki vatandaşımız ‘Ben tarlaya girmem’ dedi. ‘Patatesin kilosu kaç kuruş? Ben neye gireceğim?’ dedi, traktörle taşıma yapıyoruz.”
“YÜZ TONLUK DEPO MALİYETİ 30 BİN LİRA CİVARINDA”
Patates toptancısı Pak, ithalatın açık olduğunu, yalnızca Gürcistan’a patates gönderebildiklerini belirterek, bunun da iç piyasada sorun yarattığını anlattı.
Pak, şöyle konuştu:
“Nevşehir’in kışlık patatesleri şimdi çıkmadı, buralar yazlık bölge. İhracat çok az ölçüde, kurtarmıyor, Gürcistan’a gidiyor. İthalat alışılmış ki açık, bu da zahmet veriyor. Devlet tarafından şu anda soğana ve patatese hiçbir formda teşvik verilmiyor. Bu sene büsbütün depolarda kaldı, satılmadı vatandaş çöpe atıyor şu anda. Depolama fiyatlarının muhakkak maliyeti var. Yüz tonluk depo maliyeti 30 bin lira civarında. Kurtarmıyor, depo maliyetleri çok yüksek.”
“BİZ ÖMÜR UZUNLUĞU ÇALIŞARAK YOKSUL OLUYORUZ”
Patates üreticilerinden Orhan Erdoğan, çiftçi olarak ömür uzunluğu çalışmalarına karşılık yoksul kaldıklarının söyledi. Geçen sene patatesi döktüklerini, sineye çektiklerini tabir eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu sene ‘Para yapacak’ dediler. Bu sene de döküyoruz. Hani bu devlet, hani bu millet nerede kardeşim? Biri gelsin de desin ki ‘Bu çiftçinin hali ne? Ne görüyor, ne yapıyor?’ Tırcı tarlaya girmiyor, motorla çektik. Personel bir motora yüklüyor, bir tıra yüklüyor. O da sana masraf. Su masrafı başka, gübre masrafı farklı, ilaçlama masrafı farklı, dikim masrafı farklı, söküm masrafı farklı. Kâfi ya, vallahi kâfi. Kâfi artık, cebimizden çeksinler ellerini gayrı. Bu kadar olur yani. Biz ömür uzunluğu çalışarak yoksul oluyoruz. Bu Gürcüler de çalışmadan kazanıyor. Adam geldi yüklüyor gidiyor, tarlaya bile girmiyor. Vaziyetimiz bu.”
“ÇALIŞARAK ZİYAN EDEN BİR TOPLUM HALİNE GELDİK”
Aynı vakitte çiftçi olan CHP Aydıncık İlçe Başkanı Sadık Erdoğan da; alıcı bulamadığı patatesi, üretimin yapıldığı Kazankaya Köyü meydanına dökerek, çiftçinin sesi olmaya çalıştı.
Erdoğan, burada köylülere şöyle seslendi:
“23 yılda ülkenin son durumu, son nokta. Beka beka diyerek çiftçinin alın terine, emeğine, çoluğunun çocuğunun geleceğine göz dikenler, alın size beka sorunu. Çalışarak ziyan eden bir toplum haline geldik. FETÖ’yü ülkenin kozmik odasına, Apo’yu Meclise çağırdınız, sarsıntı oldu çadır sattınız, kan sattınız. Yenidoğan bebekleri öldürüp sigortadan para aldınız. Alın size patates, çiftçinin geldiği son nokta. Gelsin dünya önderimiz buna bir tahlil bulsun. Daha soğan ile patatese tahlil bulamayan, kendi sarayında manda yoğurdu, Medine hurması, kestane balı yerken, gelin buna bir tahlil bulun.”
