Yaşam savunucuları Kadıköy’den ses yükseltti: ‘İktidar doğaya savaş ilan etmiştir’
Muğla bölgesi başta olmak üzere zeytinliklerin, sulak alanların, meraların, sit alanlarının madencilik faaliyetlerine açılmasını, madencilik yapılacak alanlarda çabuk kamulaştırma yapılmasını, ruhsatsız madenlerin doküman istenmeyerek cezalarının affedilmesini, Etraf Tesir Kıymetlendirme (ÇED) mevzuatının etkisiz hale getirilmesini öngören torba yasa geçtiğimiz günlerde Meclis’te ilgili kurulda kabul edildi.
Genel Kurul’da da kabul edilmesi halinde yürürlüğe girecek teklife başta Muğla bölgesinde yaşayan köylüler olmak üzere hayat savunucuları ve muhalefet karşı çıkıyor. Madencilik şirketlerinin karlarını arttırması için tabiat talanı yapılacağını ve yüz yıllık zeytin ağaçlarının yok olacağını, talanın zeytinlikler ile kalmayarak Türkiye’deki tüm doğal alanlara yayılacağını belirten ömür savunucuları Kadıköy İskele’de toplanarak aksiyon düzenledi. Kadıköy’de “ormanlar ırmaklar sermaye değiller” “toprağın üstü altından değerli” “madene değil zeytine bütçe” sloganları atıldı. Aksiyon sırasında çevik kuvvet polisi alanda hazır bulundu.
Söz konusu yasanın yarın Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmesi bekleniyordu. Lakin Kadıköy’de buluşan hayat savunucularının aktardığına nazaran, bugün yapılan bir son dakika değişikliği ile daha evvel yurttaşların ağır yansısı yüzünden Genel Konsey gündeminden geri çekilen İklim Kanunu Teklifi’nin bu hafta Meclis’te yine görüşmeye açılabileceğine dair bilgi edinildi.
İklim Adaleti Koalisyonu’ndan Aslı Kahraman Eren tarafından okunan basın açıklamasında, “Kanun teklifinin münasebetinde ‘yerli ve milli’ yatırımlara dayanak olunacağı belirtilse de aslında emperyalist bir sömürü yasası olduğu gerçeği de ortadadır. Anayasaya alışılmamış olan kanun teklifi, ömür alanlarımıza, tarım alanlarımıza, doğal varlıklarımızın tamamına, suyumuza, toprağımıza, zeytinliklerimize ve en kıymetlisi küçük üreticilerin bağımsızlığına karşı planlanmış bir toprak gaspı maddesidir. Yurttaşların tapularına rahatça el konulabilecek bir kara neoliberal düzenleme yapılıyor. Yerle bir edilen mülkiyet hakkıyla yasalar önündeki eşit yurttaşlık, tebalıkseviyesine indiriliyor. Bu açıkça bir işgal maddesidir. İktidar bu kanun teklifi ile yurttaşa, en temel insan haklarına ve tabiata adeta savaş ilan etmiştir.Kanun teklifinin tek bir hususu bile kabul edilemez. Mutlaka geçit vermeyeceğiz!
İşgal, talan ve sömürü kanun teklifini geri çektireceğiz! Toprağımızı vermeyeceğiz!” sözleri yer aldı.
Yapılan açıklamada yasanın öngördükleri unsur madde sıralandı:
“ -Çevre Tesir Kıymetlendirme (ÇED) mevzuatı etkisiz hale getiriliyor. Şirketlere kolaylık olsun diye ÇED süreçleri kısaltılıyor. ÇED süreçleri şirketler yerine Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından yürütülüyor. ÇED kararı olmadan öbür müsaade ve ruhsatlar için müracaat yapılabiliyor.
-Ormanların şirketlere devranı daha da kolaylaşıyor. Maden alanlarındaki ormanlar MAPEGʼe fiyatsız olarak devrediliyor.
-Milli Parklar, korunan alanlar, sit alanları, sulak alanlar, yaban hayatı muhafaza ve geliştirme alanları güç ve madencilik yatırımlarına açılıyor.
-Zeytinlikler maden ve güç şirketleri için kamulaştırılarak köylünün elinden alınıyor. Yatağan Termik Santralini işleten Yatağan Termik Güç Üretim A.Ş. ile Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerini işleten Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. ‘ye özel adrese teslim kanun çıkartılıyor. Koordinatları belirtilmek suretiyle Yatağan ve Milasbölgesindeki zeytinlikler yok edilerek, saha linyit madenciliğine açılıyor. Zeytinciliğin Korunması ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun’un değiştirilmesinin yolu açılıyor ve ülkedeki tüm zeytinlikler tehlike altına giriyor.
-Meralar güç şirketlerine tahsis ediliyor.
-Acele kamulaştırma kararları ile özel mülkiyet hakkı ihlal ediliyor, köylünün tapusu gasp ediliyor.
-Kaçak güç yatırımlarına imar affı getiriliyor.
-Şirketlere indirim kıyağına müddet uzatımı getiriliyor.
-Kritik ve stratejik madenler için Cumhurbaşkanlığına ve özel bir konseye yetki veriliyor.
-Enerji ve Olağan Kaynaklar Bakanlığı’na imar planı yapma ve inşaat ruhsatı verme yetkisi veriliyor.
-Ormancılık ve etraf müdafaadan sorumlu kurumlar yetkisiz kılınıyor, müdafaa sağlayan kanunlar etkisiz hale getiriliyor.”
“Toprağımızı Vermeyeceğiz Kampanya Grubu” ismi altında bir ortaya gelen hayat savunucuları ve yurttaşlar yarın saat 11.00’de Meclis’te buluşacak. Birebir gün tüm vilayetlerde sokak aksiyonları yapılacak. Ömür savunucuları tüm milletvekillerini yarınki buluşmaya katılmaya çağırdı.
