Yargıtay Onursal Daire Başkanı Aktan; Kılıçdaroğlu’nun CHP’ye dönmesi tartışmalarını değerlendirdi: ‘Göreve gelebilmesi mümkün değil’
Yargıtay Onursal Daire Başkanı Hamdi Yaver Aktan; CHP’nin kurultaylarına açılan “mutlak butlan” argümanlı davayı kıymetlendirdi. Aktan; davanın sonucunda mevcut parti idaresinin vazifeden alınıp, CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve dönmesinin “hukuken” imkanlı olmadığını belirterek; “Kongre başladığında eski idarenin görevi/süresi bitmiştir. Kongreyi iptal eden seçim konseyinin eski idareye yenisi seçilene kadar vazife verme yetkisi yoktur. Bu mümkünlük, seçimle gelecek lider ve kurullara seçim kurulu atama yapması manasına gelir ki, bunun türel, cezai ve mali sorumluluğu gündeme gelir” tabirlerini kullandı.
İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin CHP İstanbul Vilayet Yönetimi’ni misyondan alıp, eski CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’i kayyum olarak atamasının akabinde gözler 15 Eylül’e çevrildi. Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmeye devam eden kurultay davasında mahkemenin karar vermesi bekleniyor.
MUTLAK BUTLAN TARTIŞMALARI TEKRAR HAREKETLENDİ
İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kayyum kararının akabinde; Ankara’daki davadan ne karar çıkacağı siyasetin bir numaralı gündem unsuru olmaya devam ediyor. Konuşalan olasılıkların başında mahkemenin “mutlak butlan”ı kabul edip CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tekrar vazifeye dönmesi kararını vermesi geliyor.
CHP’de son yaşanan yargı olaylarını ve dava sürecini Yargıtay Onursal Daire Başkanı Hamdi Yaver Aktan, gazetemiz Cumhuriyet’e kıymetlendirdi.
‘HİLE KARIŞTIRILMASI HER DURUMDA İPTAL GETİRMEZ’
“Siyasi Partiler Kanunu”nun (SPK) siyasi partilerin kongreleri ilgili seçim şurasının “gözetimi ve denetiminde” yapılır düzenlemesini içeren 21. unsurunu belirten Aktan “Usulsüzlük yahut kanuna karşıtlık, seçimin sonucunu etkileyecek halde ise lakin seçim iptal edilebilir. Tekrar SPK’nin 112. hususu oylamaya hile karıştırılmayı düzenlemektedir. Bu düzenleme sandık konseyine yöneliktir. Sandık heyetindeki bir vazifelinin kelam konusu aksiyonu gerçekleştirmesi halinde hata oluşabilir. Lakin hile karıştırması her durumda seçimin iptalini gerektirmez. Eşantiyon dağıtılması yahut misal fiiller 112. husus kapsamında görülemez” dedi.
‘ESKİ İDARE DEVAM EDER Mİ?’
“Ceza kanunundaki temel unsur kanunsuz kabahat ve ceza olmaz ilkesidir” diyen Aktan; “Ortaya çıkan sonuç delege olmayanın oy kullanması ve seçim sonucuna tesirli olması hali ile sandık heyetinin yasaya uygun oluşmaması halinde lakin mutlak butlan kelam konusu olur. Belirtilen bu olasılıklarda baştan itibaren kongre geçersiz olursa ‘Eski idare devam eder mi?’ sorusunun kesin karşılığı; bunun mümkün olmayacağıdır. Zira kongre başladığında eski idarenin görevi/süresi bitmiştir. Kongreyi iptal eden seçim heyetinin eski idareye yenisi seçilene kadar misyon verme yetkisi yoktur. Bu mümkünlük, seçimle gelecek lider ve kurullara seçim kurulu atama yapması manasına gelir ki, bunun türel, cezai ve mali sorumluluğu gündeme gelir” sözlerini kullandı.
‘MUTLAK BUTLAN ŞARTLARI BULUNMUYOR’
“Kongre iptal edilirse kayyum diye bilinen uygulamaya mahkemeler karar verebilir mi?” sorusuna ise Aktan; “Bu bahiste seçim heyetleri vazifelidir. Genel mahkemelerin seçim heyetlerinin yerine geçme yetkileri bulunmamaktadır. Ancak parti üyeleri ve/veya delegeleri fevkalâde kongre istemeleri ve parti idaresinin bu talebi reddetmesi halinde tüzük kararı de gözetilerek, isimli mahkemelerden önlem talebi istenebilir. Ancak parti üyeleri, kamu vazifelisi değildir. Hasebiyle SPK’nin 112. unsuru delegeleri kapsamamaktadır. Saat, kalem ve emsal eşantiyon alan bir kişinin kimin için oy kullandığını saptamak da mümkün değildir. Münasebetiyle mutlak butlan şartları bulunduğu da söylenemez” karşılığını verdi.
‘BİRİNCİ SINIF BİR YARGIÇ BU TARAFTA KARAR VEREMEZ’
Mahkemenin temelle birlikte önlem kararı vermesinin de uzak bir mümkünlük olduğunu vurgulayan Aktan; “Kaldı ki Ankara üzere bir yerdeki birinci sınıf tecrübeli bir yargıcın bu tarafta karar verebileceğini öngörmek hukuk kurallarını bilmemek manasına da gelebilir. Baştan itibaren geçersizdir biçiminde bir önlem verilse bile eski idarenin belirttiğimiz üzere vazifeye gelebilmesi de mümkün görülmemelidir. Zira maddede yasak yoktur mantığı hususun mahiyetine uygun değildir” diye konuştu.
