Vatan Partisi’nden terör örgütü PKK’lilere af kanunu önerisi: ‘Af, milletin birliğinin pekişmesi açısından gereklidir’ açıklaması yaptılar!
Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, kendini fesheden terör örgütü PKK mensuplarına yönelik hazırladığı af kanunu teklifinin içeriğini Diyarbakır’da partisinin vilayet başkanlığı binasında düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.
“Feshedilen PKK Terör Örgütü Mensuplarının Devletle ve Toplumla Bütünleşmelerine İlişkin Af Kanunu Önerisi” ismiyle 15 unsurluk kanun önerisi hazırladıklarını aktaran Bursalı, “Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye Cumhuriyeti güvenlik örgütleri, PKK terör örgütünün hayatına son verme ve son teröristi etkisiz hale getirme misyonunda tarihi bir muvaffakiyet kazanmıştır. Bu tarihi muvaffakiyete, şehitlerimizin kanlarıyla ve gazilerimizin eşsiz fedakarlıklarıyla ulaşılmıştır. Türk milletinin Türküyle ve Kürdüyle birlikte yaşama kararlılığı, son kırk yılda tarihî bir imtihandan geçmiş, millet ve vatan bütünlüğünün garantisi olarak geleceğimizi belirlemiştir” diye konuştu.
‘ÖCALAN, FESİH VE SİLAH BIRAKMA KARARININ DEVLET VE TOPLUMLA BÜTÜNLEŞME GAYESİYLE ALINMASI GEREKTİĞİNİ VURGULAMAKTADIR’
Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki davetinde PKK’nın tarihî yerinin bulunmadığını ve ömrünün bittiğini ilan ettiğini hatırlatan Bursalı, “PKK lideri, İmralı’dan 27 Şubat 2025 günü yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” başlıklı davetle, PKK Kongresi’nden PKK’nın feshedilmesi ve silah bırakması kararı almasını istemiştir. En değerlisi, bu kararın stratejik bir maksada bağlanmış olmasıdır. Öcalan, fesih ve silah bırakma kararının devlet ve toplumla bütünleşme emeliyle alınması gerektiğini vurgulamaktadır” tabirlerini kullandı.
‘TERÖRÜ ÜLKE HAYATINDAN TEMİZLEMEK, KUŞKUSUZ KIYMETLİ BİR HEDEFTİR’
Türkiye’nin “Terörsüz Türkiye” başlığı altında yönettiği sürecin, söz edilen amacın ötesinde “Bütünleşen Türkiye” süreci olarak belirlenmesi gerektiğini lisana getiren Bursalı, şunları kaydetti:
“Terörü ülke hayatından temizlemek, kuşkusuz değerli bir gayedir, fakat teröre karışmış olan ögelerin ve onların kontrolü altında kalan vatandaşlarımızın Türkiye Cumhuriyeti devletiyle ve Türk milletiyle bütünleşmeleri, stratejik bir gayedir. 19. Yüzyılın ortalarından bu yana devam eden ulusal demokratik devrimimizin temel programının başta gelen gayelerinden biri, Türkiye topraklarında yaşayan bütün insanlarımızın Türk milletinde bütünleşmeleridir. Bu nedenle önerilen Kanunun başlığını “Feshedilen PKK Terör Örgütü Mensuplarının Devletle ve Toplumla Bütünleşmelerine İlişkin Af Kanunu” olarak belirliyoruz. PKK Kongresi’nin 12 Mayıs 2025 günü kamuoyuna ilan ettiği örgütü fesih ve silah bırakma kararı ve akabinde 11 Temmuz 2025 günü Süleymaniye’de düzenlenen silah bırakma merasimi, PKK mensuplarının “Türkiye Cumhuriyeti devletiyle ve Türk Milletiyle bütünleşmeleri” sürecinde tarihi bir başlangıçtır. Artık başta hükümet olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütün kurumlarının sorumluluk ve vazifeleri vardır. Edirne ve Muğla’dan Kars ve Hakkari’ye kadar bütün milletimizin yapacağı katkılar, sürecin kalıcı başarısı için en değerli teminattır.”
‘AF KANUN ULUSAL DEVLETİN GÜÇLENMESİ VE MİLLETİN BİRLİĞİNİN PEKİŞMESİ AÇISINDAN GEREKLİDİR’
Vatan Partisi Genel Sekreteri Bursalı, hükümetin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve kamuoyunun değerlendirmesine ve kararına sundukları af kanunu, “Türkiye Cumhuriyeti devletiyle ve Türk milletiyle bütünleşme” iradesi ve kararında olan PKK mensuplarını kapsadığı belirterek, “Bu kanunun özü, işte budur. Terör cürmü işleyenin bu kişisel iradeye sahip olması, bu iradesini dilekçeyle ya da tutanağa geçilen beyanla ve imzayla belirtmesi, ulusal devletin güçlenmesi ve milletin birliğinin pekişmesi açısından gereklidir” açıklamalarında bulundu.
“PKK’NIN HAYATINA SON VERMESİNİ VE SİLAH BIRAKMASINI KOLAYLAŞTIRACAK TEDBİR VE UYGULAMALARI HAYATA GEÇİRMEK DURUMUNDADIR”
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti, varolan tarihi şartları ve Öcalan’ın gözü pek davetini kıymetlendirerek, PKK’nın hayatına son vermesini ve silah bırakmasını kolaylaştıracak tedbir ve uygulamaları hayata geçirmek durumundadır” diyen Bursalı, “Örgütle bağı sona ermiş ve silah bırakma iradesini ortaya koyan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile vatandaşlıktan ayrılmış ve çıkarılmış olan PKK mensuplarının en ağır ve dahası ömür uzunluğu mahpuslarla cezalandırılması, silah bırakma gayesine hizmet etmeyeceği üzere, PKK’nın feshedilmesi ve silah bırakmasıyla hayata geçirilecek olan iç cepheyi güçlendirme gayesine, Türkiye’nin bütünleşmesine, toplumsal barışa ve ekonomik kalkınmaya da katkıda bulunmaz. Esasen kamu kurumlarının şu andaki uygulaması da teslim olan ve silah bırakan terör örgütü mensuplarına “devletin şefkat kucağını açması” diye tabir edilmektedir. Yapılan açıklama ve yayımlanan bildiriler bu içeriktedir. Uygulamalar da böyledir” biçiminde konuştu.
