Uzmanından kritik uyarı: ‘Saç dökülmesi ilerlediyse, ilaçlar etkili olmaz’
Dr. Mehmet Erdoğan, “Son yıllarda saç dökülmesi ve saç ekimi bahisleri giderek daha fazla ilgi görüyor. Saç dökülmesi, sırf estetik bir dert değil, birebir vakitte ruhsal olarak da bireyleri etkileyen kıymetli bir durumdur. Bilhassa erkeklerde genetik yatkınlık, gerilim, hormonal değişiklikler ve çevresel faktörler saç dökülmesine neden olabilirken, bayanlarda da doğum sonrası hormonal değişimler, beslenme eksiklikleri ve tıbbi rahatsızlıklar saç kaybına yol açabilir” diye konuştu.
Dr. Mehmet Erdoğan, “Saç ekimi artık yalnızca dökülen saçları geri kazanmak değil, kişinin kendine inancını yine inşa etmesini sağlayan bir süreç. Her hastamızın ferdi gereksinimlerini göz önünde bulundurarak şahsa özel tedavi planları oluşturuyoruz” sözlerini kullandı.
Saç ekimi kararı vermeden evvel dikkat edilmesi gerekenleri anlatan Dr. Erdoğan, şunları söyledi:
“Saç ekimi için en uygun vakit, dökülmenin makul bir düzeye ulaştığı fakat donör bölgenin hâlâ güçlü olduğu vakittir. Çok erken yapılan ekimler, saçın doğal görünümünü bozabilir, daha kıymetlisi, dökülme devam ettiği için ilerleyen yıllarda ek seans gerektirebilir.
“Genellikle 25 yaşın altındaki bireylerde saç dökülme süreci devam ettiği için, erken yaşta yapılan ekimler uzun vadede ek süreçler gerektirebilir. 30 yaş ve üzeri hastalarda dökülme süreci daha netleştiği için saç ekimi planlaması daha sağlıklı olabilir.
“Saç ekiminde en kritik faktörlerden biri, hastanın donör bölgesindeki saç yoğunluğudur. Donör bölge yetersizse, ekim için uygun bir aday olmayabilirsiniz. Bu yüzden uzman bir doktor tarafından detaylı analiz yapılmalıdır.
“Sigara kullanımı, sistemsiz uyku, sıhhatsiz beslenme üzere faktörler saç ekimi sürecini olumsuz etkileyebilir. Operasyon öncesinde ve sonrasında sağlıklı bir ömür şekli benimsemek, ekimin muvaffakiyetini artırır.”
Dr. Erdoğan, “Son yıllarda Türkiye, saç ekimi ve medikal turizm alanında dünyanın en çok tercih edilen ülkelerinden biri haline geldi. Yüksek kaliteli sıhhat hizmetlerinin uygun maliyetlerle sunulması, çağdaş teknolojik altyapı, deneyimli sıhhat profesyonelleri ve hasta memnuniyetine verilen ehemmiyet, Türkiye’yi bu alanda bir cazibe merkezi haline getiriyor. Bu muvaffakiyetin gerisinde ise yalnızca uygun fiyatlar değil, birebir vakitte üst seviye tıbbi standartlar, kapsamlı danışmanlık süreçleri ve bireye özel tedavi yaklaşımları yatıyor. Bu noktada biz, Türkiye’nin medikal estetikteki gücünü temsil eden öncü kuruluşlardan biri olarak öne çıkıyoruz” diye konuştu.
