Ümit Özdağ’dan TBMM’de kurulan komisyona 13 soru
Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ, toplumsal medya hesabından bugün TBMM’de birinci toplantısını yapan süreçle ilgili komiteye ait açıklama yaptı.
Özdağ, şunları kaydetti:
“TBMM Öcalan Kuruluna sorular. Öcalan Kurulunun birinci toplantısı ile birlikte PKK elebaşı Öcalan siyasi muhatap haline gelmiştir ve hür kalma süreci başlamıştır. Bu tespiti yaptıktan sonra komiteye aşağıdaki soruları Türk Milleti ve Türk tarihi önünde soralım.
1) Anayasanın ‘Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür’ formundaki 66. unsurunu değiştirecek misiniz?
2) Türkçe dışında Kürtçe’yi de ikinci bir ana lisan olarak Anayasanın 42. unsuruna dahil edip bu maddeyi değiştirecek misiniz? Bu türlü bir değişikliğin akabinde Kürtçe eğitim yapıldığı takdirde Türk tarihi Kürtçe mi okutulacak yoksa Kürtçe Kürt tarihi mi okutulacak? Türk edebiyatı Kürtçe mi okutulacak yoksa Kürt edebiyatı mı okutulacak? Bu türlü farklı bir eğitimin sonunda Türkiye’de bir milletten bahsetmek mümkün olabilecek mi?
3) Cumhurbaşkanının 1 yardımcısı Kürt, 1 yardımcısı Alevi olacak formda düzenleme yapıldığında bir Kürt yahut Alevi en fazla cumhurbaşkanı yardımcısı olup cumhurbaşkanı olamayacak mı? Yalnızca Sünni Türkler mi cumhurbaşkanı olabilecek? Bu türlü bir düzenleme yaparsanız herkesin anayasa önünde eşit olduğu formundaki mevcut 10. maddeyi yeni anayasaya koymayacak mısınız?
4) Bu türlü bir düzenleme yaparsanız TBMM Başkanı, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı, Genelkurmay Lideri, MİT lideri hangi etnisite yahut mezhepten olacak? Bu türlü bir model Türkiye’nin Osmanlı/Lübnan modelini kabul etmesi manasına gelmeyecek mi?
5) ABD büyükelçisinin Türkiye’ye Osmanlı modelini önermesinden çabucak sonra Devlet Bahçeli’nin cumhurbaşkanı yardımcıları için mevcut anayasa’nın 10. ve 66. hususunu ihlal eden öneriyi yapması sırf bir tesadüf müdür?
6) ABD büyükelçisi İsrail’in Orta Doğu’da güçlü üniter ulusal devlet istemediğini açıklarken TBMM komitesi süreci Türkiye’yi ulusal üniter devletten uzaklaştırarak, İsrail’in isteğini istekli gerçekleştirmekte ve devletin derin koridorlarından duyduğumuz yumuşak üniter devlet söylemi ile ulusal devlet tasviye mi edilmektedir?
7) Anayasanın giriş kısmında değişiklik yapılarak bu kısma ‘Türk milletini oluşturan etnik kümeler olarak Türk, Kürt, Arap tabirleri mi yazılacaktır?’ Erdoğan’ın 12 Temmuz’da söylediği Türk, Kürt, Arap 86 milyon tabiri bunun için yapılan bir hazırlık mıdır?
8) Bu halde bir değişiklik yapılırsa kurucu nitelik kazanacak ve siyasi hüviyet vererek milletleştirmiş olacağınız etnik kümeler Türkiye’nin zayıf düşebileceği bir anda milletlerin yazgılarını tayin hakkı diyerek ayrılmak isterler ise ne yapmayı düşünürsünüz?
9) TBMM çatısı altında kurulmuş olan komite, Öcalan/PKK ile yapılacak bir uzlaşmayı legalleştirme komitesidir. Bu kurula katılarak Öcalan’ı legal siyasi aktör ve PKK terör örgütünü de siyasi tertip haline getirdiğinizi farkında mısınız?
10) Öcalan/PKK ile barış yaparken PKK’nın Avrupa’da TBMM’nin en büyük başarısı olan Lozan Antlaşması’nın tasfiyesi toplantılarını utanmazca yürütmesinden rahatsız olmuyorsunuz?
11) Öcalan İmralı’dan yaptığı ve medya/sosyal medya aracılığı ile yayılımı sağlanan açıklamaları içeren tutanaklarda Türk milletinin federasyon, özerklik üzere kavramlardan rahatsız olduğunu tabir ediyor. Bundan ötürü, Türkiye’de üniter ulusal devletin tasfiyesinin olumlu entegrasyon kavramı üzerinden yapılmasını savunuyor. Bu türlü bir sürecin modülü olmak sizi rahatsız etmiyor mu?
12) 2011’den bu yana yanlış siyasetlerle Suriye’nin parçalanmasını sağladınız. Bu İsrail’in 1984 yılından bu yana takip ettiği bir proje idi. Artık İsrail Suriye’yi iç savaşa sürüklemek istiyor diye sıkıntı yanıyorsunuz. İsrail şüphesiz bunu isteyecek ve yapacak. Açıklanmış maksadı bu. Siz İsrail’in Suriye’yi iç savaşa sürüklemesi için yolu açtınız. İsrail iç savaşı başlatınca Kuzey Suriye’yi ilhak ederek Misak-ı Milliyi gerçekleştirdik diyerek mi çok uluslu devlet projesini Türk Milletine pazarlamaya çalışacaksınız?
13) Türk Milletinden gizleyecek bir şey yoksa neden kurul kapalı kapılar gerisinde çalışıyor?”
