Tutuklanan Hakan Bahçetepe’nin avukatı isyan etti: Aziz İhsan Aktaş ile ‘ortak baz sinyali’ suçlamasına yanıt!
13 Ocak’ta Beşiktaş Belediyesi’ne yönelik operasyonda suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan ve daha sonra aktif pişmanlıktan yararlanabilmek için verdiği sözlerle yeni tutuklamalara neden olan ve tahliye edilen iş insanı Aziz İhsan Aktaş‘ın suçladığı liderlerden biri de Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe oldu.
Bahçetepe’ye, TEM kenarına yapılan akaryakıt istasyonu ve AVM trafosu için müsaade karşılığında rüşvet verildiği savında bulunulmuş bu suçlamaya karşı da kimi ortak baz sinyalleri ispat gösterilmişti.
Bahçetepe’nin avukatı Hasan Şahin, ortak baz kayıtlarından birinin alındığı Mevlana mahallesi otoparkı ve pazar yerinin önünde açıklama yaptı. Şahin, “Bütün Türkiye görsün, duysun. Biz buradaydık (Mevlana Mahallesi Pazar Yeri) 18’inde. Sayın Başkan, belediye başkanlığından ötürü yerinde ve sokakta faaliyet gösterirken buradaki baz istasyonuna bağlı olmasından daha doğal ne olabilir?” diye sordu.
“ÖZER AYIK DA, HAKAN BAHÇETEPE DE DİREKT ÖZGÜR BIRAKILMALI”
Bahçetepe’nin rüşvet tezlerini katiyen kabul etmediğini belirten Şahin, sav edilen olayda bahsi geçen öteki şüpheliler olan Gürkan Dölekli ve Özer Ayık’ın da savları reddettiğini aktaran Şahin, Bahçetepe ve Ayık’ın tutukluluğuna, “Tamamen reddedilen, soyut anlatıma dayanan, büsbütün iftiraya dayanan bir durumda niye bu insanları tutukluyosunuz?” biçiminde reaksiyon gösterdi. Şüphelilerin tutukluluğunu gerektirecek bir kanıtın bulunmadığının altını çizen Şahin, Dölekli’nin serbet bırakılmasının hakikat bir karar olduğunu söylerken, isimli denetim kaidesi uygulanmasını türel bir kusur olarak kıymetlendirerek, “Direkt bırakılmalı. Zira (deliller) palavra, iftira, soyut” dedi.
Şahin, soruşturmada yer alan teze nazaran rüşveti teslim ettiği belirtilen Dölekli’nin özgür bırakılmasını fakat Bahçetepe ve Özer’in tutuklu bulunmasına ise, “Paranın çıkış noktasını bırakıyorsan öyleyse taşıdığını ve aldığını tez eden bireyleri niye bırakmıyorsun? Yol var diyorsun, alım var diyorsun ancak başlangıç yok diyorsun. Nasıl hukuksal yaklaşacağız bu türlü bir durumda? Özer Ayık da, Hakan Bahçetepe de direkt hür bırakılmalı” dedi.
“GÖNÜL RAHATLIĞIYLA BELEDİYEYİ HAKİKATEN YÖNETTİĞİNİZİ VE KAZANDIĞINIZI DÜŞÜNEBİLECEK MİSİNİZ?”
Soruşturmadaki HTS kayıtlarına ait, Bahçetepe’nin belediye başkanlığı vazifesi münasebetiyle bölgede faaliyet gösterdiğini ve irtibat kurduğu argüman edilen şüphelilerin ofisinin de 2 kilometre uzakta ofisinin bulunduğunması nedeniyle birebir baz istasyonundan sinyal vermelerinin tezlere kanıt olarak sunulmasına reaksiyon gösterdi.
Şahin, “Niçin Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe’ye ‘Sen ilçende faaliyette bulunuyorsun, sokak sokak geziyorsun, okul okul geziyorsun, açılışlar yapıyorsun. Öyleyse bu baz istasyonuna bağlısın’ demek yerine, niye ‘Şüpheliyle mi görüştün acaba’ları uyandırılmaya ve uydurulmaya çalışılıyor… Bu adamın (Bahçetepe) cürmü sanki Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığını yıllar sonra kazanmak olabilir mi? Bu adamı alma gayeniz sanki, ‘Meclis çoğunluğu Adalet ve Kalkınma Partisi’nde, misyondan alma maddesine müteakip yapılacak meclis oturumunda biz belediyeyi tekrar alabiliriz’ kanısı olabilir mi? Belediyeyi alabilirsiniz. Gidiliyor bir oy atılıyor, bir sayım yapılıyor, evrak üstünden olan bir durum. Pekala bu evraklar Gaziosmanpaşa halkının yüreğinde, iradesinde, paçavradan öteye gidebilir mi, kabul görebilir mi? Vicdanınıza sığacak mı bu durum? Asla kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.
Şahin’in açıklaması şu formda:
“Kollukta alınan tabirde ayın (2024 Kasım ayının) 18’i, 22’si ve 24’ü istikametinden sorular geldi. Ayın 18’inde Sayın Başkan burada, görmüş olduğunuz kapalı pazarın açılışını yapmaktadır. Ayın 22’si istikametinden de, Su Kemeri Toplumsal Tesisleri’nin sağında ve solunda okullar var, o okullarda Öğretmenler Günü vesilesiyle ziyaret gerçekleştiriyordu Sayın Başkan. Peki niye ayın 22’sinde ziyaret gerçekleştiriyordu? Ayın 24’ü, yani Öğretmenler Günü hafta sonuna denk geldiği için ayın 22’sinde ziyaret etmeyi daha yerinde buldu. Ayın 24 tarafından de, eşi öğretmen, 24 Kasım sebebiyle eşiyle yemeklerini yemişler, kendi planları dahilinde faaliyette bulunmuşlar.
Mevlana Mahallesi diye belgede geçen mahalle tam olarak burası. Burası kapalı pazarın da bulunduğu yer. Burası, İnanç İnşaat olarak belirtilen şirketin istikametinden de kıymetli bir nokta, Gaziosmanpaşa şubeleri, buraya yaklaşık iki kilometre, yani araçla iki dakika uzaklıkta. Sayın Başkan, ayın 18’inde ve 22’sinde burada, belediye başkanlığından ötürü yerinde ve sokakta faaliyet gösterirken buradaki baz istasyonuna bağlı olmasından daha doğal ne olabilir? Bu doğallık eşliğinde, nasıl bu noktada bize soru gelebilir? Niçin Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe’ye ‘Sen ilçende faaliyette bulunuyorsun, sokak sokak geziyorsun, okul okul geziyorsun, açılışlar yapıyorsun. Öyleyse bu baz istasyonuna bağlısın’ demek yerine, niye ‘Şüpheliyle mi görüştün acaba’ları uyandırılmaya ve uydurulmaya çalışılıyor.”
Söz konusu tarihlere ait fotoğrafları ve Özel Kalem takvimini evraka sunduklarını belirten Şahin, “Özel Kalem takviminde, nerede ne yaptığımız kiminle görüştüğümüz çok açık. Fotoğraflarda ne yaptığımız çok açık” dedi.
“14’ÜNDE YOKUZ ARKADAŞ, SAYIN VALİ DAVUT GÜL İLE BERABERİZ”
Şahin ayrıyeten, ayın 14’üne dikkat çekti:
“Burada, ayın 14’üne de değinmekte yarar görüyorum. Niye? Ayın 14 tarafından başka kuşkulu Sayın Özer Ayık’la ilgili, Kapalıçarşı’ya gitti, burada döviz ofisine uğradı üzere bir intiba uyandırılmaya çalışılıyor. Ayın 14’ü istikametinden, başlıkta her ne kadar ortak baz kaydı var üzere bir yanlış bir ibare kullanılsa da, ki bunu da çok ‘iyi niyetli’ bulmuyoruz. Bu yanlış ibare kullanımını, bir kusur olarak değil de bir yanlış olarak kıymetlendiriyoruz. Müvekkilimin, kuşkulu Özer Ayık’la ilgili ayın 14’ünde rastgele bir baz kaydı bulunmamaktadır. Belgede müvekkilimin ayın 14’üyle ilgili baz kaydı bulunmamaktadır.
Biz asla ve kata kabul etmiyoruz. Rüşvet savlarını reddediyoruz. HTS kayıtları tarafından, sefalarca kanıtlar sunduk, fotoğraflar sunduk. Bütün Türkiye görsün, duysun. Biz buradaydık ((Mevlana Mahallesi Pazar Yeri) 18’inde. 22’sinde üstteki okullardaydık. 24’ünde de Müvekkilim, sevgili eşiyle birlikte, Öğretmenler Günü vesilesiyle. Ayın 14’ü mü? 14’ünde yokuz arkadaş, sayın Vali Davut Gül’le, mülki yönetim amirimizle beraberiz, görüşme gerçekleştirmişiz. Bunların hepsi evraka sunuldu. Öyleyse iftira sarmalında 1’inci kısmı alıp 2’inci ve 3’üncü kısmı niçin bırakmıyorsun? Niçin hürriyetlerini bağlıyorsunuz bu insanların? Hürriyet bu kadar kolay bir husus mu? Biz bunları aktarmak, bunları anlatmak istiyoruz. Halkın vicdanı bu noktada hakikaten çok üzgün durumda. Kamu vicdanı sızlıyor. İnsanların burasında değil, burasına gelmiş durumda. Beşerler kâfi diyor. Ayıp. Bu biçimde olmaz.
Gürkan Dölekli, çok açık ve net bir halde ‘Ben kimseye rüşvet vermedim’ diyor. Tıpkı formda Özer Ayık, ‘Ben hiçbir halde kimseye rüşvet vermedim, hiçbir halde para taşımadım’ diyor. Bu beşerler, rüşveti reddettiler. Öyleyse, büsbütün reddedilen, soyut anlatıma dayanan, büsbütün iftiraya dayanan bir durumda niye bu insanları tutuklayıp öbürleri tarafından de isimli denetim kararı veriyorsunuz? Gürkan Dölekli net bir halde kimseye para vermediğini söylüyor; Özer Ayık net bir biçimde kimseye para taşımadığını söylüyor, müvekkilim Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe ‘Asla para almadım’ diyor. Bu noktada, niye hangi münasebetle tutukluyorsunuz? Yani, hukuksal bir kusur olarak da aslında yanlıştan kastımız şu, Gürkan Dölekli’nin bırakılması yanlışsız. Yanlış olan isimli denetimde bırakılması, direkt bırakılmalı. Zira palavra, iftira, soyut. Gürkan Dölekli, kelamım ona iftiraya nazaran paranın çıkış noktası. Öyleyse paranın çıkış noktasını bırakıyorsan, ki bu argüman palavra büsbütün, öyleyse taşıdığını ve aldığını sav eden bireyleri niye bırakmıyorsun? Yol var diyorsun, alım var diyorsun ancak başlangıç yok diyorsun. Başlangıç yok derken devamını nasıl kabul ediyorsun? Nasıl tüzel yaklaşacağız bu türlü bir durumda? Halka bunu kim açıklayacak? Gaziosmanpaşa halkına kim açıklayacak bunu?”
