Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni eğitimci ve pedagoglar değerlendirdi: ‘Siyasal İslam kalıcılaştırılmak isteniyor’

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2024-2025 eğitim öğretim yılı prestijiyle uygulamaya koyduğu “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”, tartışılmaya devam ediyor. Eğitimci Feray Aytekin Aydoğan, müfredat değişikliğinin sırf teknik bir revizyon değil, siyasi bir yine yapılanma aracı olduğunu söyledi.

Aydoğan, “Tevhid-i Tedrisat, Cumhuriyet ve laik eğitimi gaye alan içeriklerle siyasal İslam rejimi kalıcılaştırılmak isteniyor” tabirini kullandı. Mecburî eğitimin kademeli olarak budanmasının da bu dönüşümün bir kesimi olduğunu tabir eden Aydoğan, esnek ve yarı vakitli okul modelleriyle laik ve kamusal eğitimin maksat alındığını lisana getirdi. “Cami-okul, sanayi-okul, medrese-okul” üzere uygulamalarla çocuk yaşta personellik ve evliliğin fıtrat ve yazgı kavramlarıyla yasallaştırıldığını kaydetti.

Pedagog Elanur Buğçe Oral ise müfredatın çocuğun gelişim evrelerini ne kadar dikkate aldığı sorusunun kritik olduğunu belirtti. Oral “Bir çocuk ‘neden varım?’ sorusuna hazır değilken, ona mevt, savaş, kimlik üzere soyut temaları didaktik bir lisanla anlatamazsınız. Bu çeşit yüklemeler çocuğun dünyasını sarsıyor” dedi.

“Çocuk her coğrafyada birebir gereksinimlerle büyür: İnanç, oyun, sevgi ve anlam” diye konuşan Oral, “Bugün eğitimi konuşmak, çocuğun ruh sıhhatini konuşmaktır. Müfredat yalnızca bir devlet siyaseti değil, çocukların zihinsel ve duygusal iklimini belirleyen bir araçtır. Çocuklar siyaset üstüdür. Onlara yüklenen değil, onlara eşlik eden bir eğitim anlayışına gereksinimimiz var” sözlerini kullandı