Tüm Emeklilerin Sendikası üyeleri Ankara’dan seslendi: ”ktidarın ‘para yok’ açıklamaları gerçeği yansıtmıyor”
Ankara’da buluşan emekliler, ellerinde ”Dilenci Değil, Emekliyiz” , ”İnsanca Yaşamak İstiyoruz” , ”Saray’a Değil, Emekliye Bütçe” , ”Yoksulluk Baht Değildir” , ”Susma, Sustukça Yoksulluk Devam Eder” yazılı dövizler taşıdı.
”Tam bir otokratik idareyle karşı karşıyayız. 5510 sayılı Emeklilik Yasası, toplumsal tarafların iş birliğiyle yine yapılmalı dedik, Oysaki hazırlıkları varmış, çabucak atladılar. Bizi devre dışı bıraktılar” diyen Tüm Emekliler Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen, basın açıklamasında şöyle konuştu:
“YANDAŞ DERNEK, TARİKATLARA HESAPSIZ PARA AKTARILDIĞI SIR DEĞİLDİR”
Kaynaklarımızın özelleştirme ismi altında peşkeş çekildiği, kamu ihaleleri yoluyla devletin adeta soyulduğu, çocuklarımızın emaneti olan tabiatımızın üç beş şirkete parsellendiği, mantar üzere çoğalan yandaş dernek, vakıf, cemaat ve tarikatlara hesapsız para aktarıldığı sır değildir. Bu bölüme kaynak aktarıldığında para yoktur diye sızlanıldığını hiç duymadık. İşin acı tarafı bu talanın yasallaşmasına siyasal islamcı propagandalarla bir kısım emeklilerimizin inandırılmasıdır. Emekli vatandaşlarımız bu palavralara kanmayalım. Gelin daima birlikte bir olalım. Bir olursak canlı oluruz, canlı olursak iri oluruz. Bu talanlara son verebiliriz. Ömrümüzün bu son ve kısa devrini insanca ve onurumuzla yaşayabiliriz.
”DUYUMLARIMIZ ÇOK İÇ KARARTICI”
Önemli bir bahis da primlerimizdir. Primlerimizin günün şartlarına nazaran güncellenmediği gerçeğidir. Prim güncellenmesinin gerçek dürüst yapılmadığı, aslında bunun bir tercih sorunu olduğu ve adaletsiz davranıldığıdır. Aylık bağlama oranları düşürülerek beşerler açlıkla baş başa bırakıldı. Bunlar düzeltilmelidir. Bu pervasız ekonomik idaresinin sorumlusu biz değiliz. Hasebiyle faturası biz emeklilere çıkarılamaz. İtirazımız bunadır. Basın açıklamaları yaptık duymadılar. Mitingler yaptık görmediler. Taleplerimizi 100 bini aşkın imzalı dilekçeyle TBMM Dilekçe Komisyonu’na verdik, 4 aya yaklaştı çıt yok. Duyumlarımız çok iç karartıcı. Esnek çalışma üzere tezgahlarla, emekli olmayı neredeyse imkansızlaştıracaklar.
”MEZARDA EMEKLİLİĞİN ORTAMINI OLUŞTURDULAR”
Bütçeden SGK hissesini oransal olarak düşürüyorlar. Esasen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ‘Çalışanlar son nefesine kadar çalışmalıdır ve emekli olunmamalıdır’ diye beyanat veriyor. Bir de 2025 Ocak ayında yeniden bizi enflasyona ezdireceklerini her icraatıyla çekinmeden aşikâr ediyor. Bu kadar derin sıkıntılar ve bu kadar umursamazlık çekilir değildir. Sayın Bakan gözlerimizin içine baka baka, ‘Emeklilerin hepsi 12 bin 500 lira almıyor. 50-60-80 bin lira da alıyorlar’ diyor. Yıllarca sayı bakımından emeklilerin yüzde 1-2’si kadar olan ve erken yaşta emekli olanlar var diye, mezarda emekliliğin ortamını oluşturdular. Artık de emeklilerin yüzde 1-2’sinin lakin aldığı aylığı, ortalama aylık üzere algı yaratmak istiyor. Pes doğrusu. Palavralara karnımız tok
”EMEKLİ MAAŞINA İVEDİLİKLE 15 BİN LİRA ARTIŞ YAPILMALI”
Bu aksiyonla 3 ana talebimizi dillendirdik. Birincisi sendikalaşmamızın önündeki pürüzlerin kaldırılmasıdır. Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı ve Ankara Valiliği iş birliği ile sendikalarımıza açılan kapatma davaları geri çekilmelidir. Demokrasiden bahsedenlerin samimiyetini görmek isteriz. Her emekli maaşına, hemen her ay verilmek üzere 15 bin lira seyyanen artış yapılmalıdır. 5510 sayılı yasa kaldırılmalı, yerine toplumsal tarafların iş birliğiyle yeni bir adaletli yasa getirilmelidir. Ocak ayında en düşük emekli maaşının en düşük memur maaşına eşitlenerek kademelendirilmelidir.’’
