Spor yazarları Beşiktaş – Başakşehir maçını yorumladı: ‘Eldeki malzeme bu’
Beşiktaş, kendi alanında ağırladığı Başakşehir’e 2-0 yenildi. Spor müellifleri çabayı kıymetlendirdi.
Spor muharrirlerinin yorumları şu halde:
“BEŞİKTAŞ BU DURUMU KABULLENMEMELİ”
Güntekin Onay: “Beşiktaş farklı bir topluluk. Profesyonellik az, duygusallık çok. Burak Yılmaz’ı, Cenk Tosun’u, Vincent Aboubakar’ı beğenmeyen topluluk, artık de 4 sefer İtalya Serie A gol hükümdarı olmuş Ciro İmmobile’yi beğenmiyor. Beşiktaş kimseye bedel katmıyor, bedelini düşürüp mundar ediyor. Mauro Icardi, Beşiktaş’a gelse özel yaşantısından ötürü itibarsızlaştırılıp yok edilirdi, değersizleşirdi.
Rakipler Victor Osimhen, Mauro İcardi, Alvaro Morata ile Edin Dzeko, Youssef En-Nesryi ile oynarken Beşiktaş, 17 yaşındaki ‘0 gol 0 asist’ ile oynayan, latifeli terlememiş bir çocukla bu yarışta var olmaya çalışıyor.
Bu kadar hayalperestlik, duygusallık ile bu kadar profesyonel zihniyetten uzak bir topluluk olabilir mi? Gerçeklere bu derece uzak olunabilir mi? Keny Arroyo bonservisinin yarısına 6 milyon verilip de 10 numaralı forma verilecek oyuncu mu? Beşiktaş yıllardır hayal aleminde yaşıyor.” (Hürriyet)
“ELDEKİ MATERYAL BU”
Bilal Meşe: “Beşiktaş artık, “Görünen köy, kılavuz istemez” misalidir. Yahuu, 62 dakika neredeyse tek kale oyna, üret, atama! Şanssızlık mı, beceriksizlik mi, ismini siz koyun, üstüne gol de ye…
Eee, böyledir bu oyun… Atamayana, atarlar arkadaş! Gerçekten ele-avuca sığmayan, denetim edilemeyen Yusuf Sarı, 62’de evvel perdeyi açtı, 76’da mükemmel frikik golüyle farkı ikiye çıkardı, Kartal’ı yazgısıyla baş başa bıraktı.
Valla, Kartal’ın şu anki fotoğrafı beni asla şaşırtmıyor. Hasılı sürpriz değil… Bu negatif fotoğrafa birçok faktör sıralayabiliriz. İdarede yaşanan krizler, teknik takımda gelgitler, yanlış transfer siyasetleri ve de bitmek – tükenmek bilmeyen sakatlıklar serisi…
Ben alıştım, siz de alışın eyyy Beşiktaş sevdalıları… Kızıyorsunuz lakin eldeki materyal bu…” (Milliyet)
“HER HAFTA DAHA DA AŞAĞI GİDİYOR”
Ali Gültiken: “Beşiktaş, rakibini çok önemli formda baskı altına almasına ve zorlamasına karşın skor üretecek oyun ortaya koyamadı. Rafa’nın hareketlendiği süreçte, Rashica ile oyunun zorlandığı kısımlarda Beşiktaş’ın kazanacak hissi verdiği kısımlar var. Lakin bitirme noktasında hâlâ etkisizliği devam ediyor.
Beşiktaş’ı tanım etmek çok sıkıntı. Bir kadro bu kadar nasıl düşebilir, nasıl bu kadar etkisiz olabilir, bunu tanım etmek çok sıkıntı. Her hafta kendini bu kadar aşağı çeken bir grubu Beşiktaş topluluğunun da taşıması çok sıkıntı. Elle tutulacak oyuncu bulmak bile her hafta daha da zorlaşıyor.” (Sabah)
“BIRAKIN GİDİN”
Turgay Demir: “Beşiktaş, Başakşehir’e yenildi ancak hiç derdim değil. Derdim bugünü, dünden hatta evvelki günlerden hazırlayanlar. Onlara birkaç çift lafım var.
Beşiktaş’ı son üç-dört yılda kat be kat borca sokanlar. Bırakın gidin… Onanaları, Rebicleri, Umut Meraşları, Tayfurları, Amarteyleri, Joe Marioları, N’Dourları, İmmobileleri ve daha aklıma gelmeyen onlarca vasıfsızı büyük yıldız üzere milyon Eurolara alanlar bırakın gidin… Rashica, Muçi, İmmobile başta Beşiktaş formasının yükünü bilmeyen vasıfsızlar bırakın gidin… Akrabalarına konser organize edip Beşiktaş’ın parasını verenler bırakın gidin… Roiser’i, Ghezzal’ı, Aboubakar’ı günah keçisi ilan edenler bırakın gidin.
Süleyman Seba’nın ismini lisanlarına dolayıp onun kulüp idaresini asla örnek almayanlar bırakın gidin… Ve… Beşiktaş Divan Şurası’nda kimsenin kimseyi tahrik etmemesi gerektiğini bilmeyenler, onların gazına gelenler, yumruk atanlar, müdafaalarını, sürücülerini olaya katanlar, sizler de bırakın gidin.” (Fotomaç)
“GOLÜ ATMA DEĞİL ENGELLEME SORUNU”
Cem Dizdar: “Lig düzeyinin epey üzerinde tempoda geçen maçta ‘’temkinli, denetimli ve fırsatçı’’ Başakşehir beklediğini 62. dakikada buldu. Hakikat dizilmiş imajdaki lakin geri geri hareket ettiği için istikrarı bozuk Beşiktaş savunmasının zaafiyetini Yusuf Sarı kıymetlendirdi.
Beşiktaş’ın oyun kurgusundaki zaafların temeli sahanın her alanındaki defansif problemler. Bunlar yalnızca savunma oyuncularından kaynaklanan sorunlar değil. Ofansif manada bel bağlanan oyuncuların savunma için alanlarını savunmadaki isteksizliğinden ya da isteseler de savunabilecek donanımda olamayışlarından kaynaklanan meseleler. Beşiktaş için ‘’Gol beklentisi’’ yüksek olsa da ‘’Gol engelleme’’ ihtimali daha düşük kalınca bu çeşit sonuçlarla sık sık karşılaşmak da anlaşılır oluyor.”
