Şeffaflık yok!
Antalya’nın en büyük müzeleri ortasında yer alan ve 53 yıldır kente hizmet eden Antalya Arkeoloji Müzesi, zelzeleye karşı dirençli olmadığı münasebeti ile yıkılacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından alınan yıkım kararının akabinde reaksiyonlar artarak büyümeye devam ediyor. Birçok arkeolog ve sivil toplum örgütü müzenin yıkılmamasını, kültürel fonksiyonlarını koruyacak halde restore edilmesi davetini yineliyor. Antalya Arkeoloji Müzesi, Türkiye’nin ulusal mimari müsabakası sonucu inşa edilen birinci müzesi, birebir vakitte özgün mimari kimliğiyle ulusal kültürel mirasımız. Müzeye “Yılın müzesi” mükafatı verilmişti.
ESERLER NEREDE?
Antalya Arkeoloji Müzesi’ndeki yapıtları taşıma süreci başladı. 100 bine yakın eser paketlenerek müzenin bahçesindeki konteynerlere alınıyor. Yapıtların büyük kısmı ise müze bahçesinde tutuluyor. Herakles Lahdi ve Yorgun Herakles heykeli üzere kıymetli eserler, özel paketlenerek müdafaaya alındı. Haberleri üzerine gazetemize açıklama yapan Antalya Müze Çalışma Kümesi Sözcüsü Klasik Arkeoloji Öğretim Vazifelisi Prof. Dr. Gül Işın, “Biz de gelişmeleri lakin gazete haberlerinden alıyoruz. Bakanlık gelen reaksiyonlar ağırlaştıkça basına süreçle ilgili gerçek dürüst bilgi pahası olmayan haberleri paylaşıyor” diyor.
Öncelikle paylaşılması gereken haberin sarsıntı performans tahlil raporu olduğunun altını çizen Işın, “Bakanlık gerçek bir performans tahlilini hâlâ İnşaat Mühendisleri Odamızla paylaşmadı, kamuoyuna da sunmadı. Hasebiyle yıkım için münasebet oluşturan zelzele riskinin gerçekliği hâlâ sorgulanır durumda. Bizim için temel olan bahis hakkında son derece yetkili ve uzman kurumların açmış olduğu davalar devam ederken bu risk oluşturan suratın sebebinin açıklanması. Öte yandan taşımaya yönelik haberlerin ne kadarı hakikat? İçeriden aldığımız duyumlarda mutlaka müze bahçesinin dışına eser çıkarılmadığı söyleniyor fakat basın da Doğu Garajı Müzesi’ne eser gönderildiği yazıyor. Bizim için temel olan şeffaflık” diyor.
Her an mahkemeden yürütmeyi durdurma kararının çıkabileceğini öngördüklerini vurgulayan Işın, “Müzenin bütün etrafı beyaz panellerle kapatıldı fakat içeride hangi firmanın, ne kadar vakit içerisinde, hangi ihale şartlarında taşıma yıkım ve inşaat işlerini yapacağına dair hiçbir bilgilendirme hâlâ yok. Yani tüm inşaatlarda olmasını beklediğimiz inşaat şantiye levhaları müzemize asılmadı” tabirlerini kullanıyor.
AÇIKLAMA NET DEĞİL
Eserlerin taşıma ve paketleme süreçleri çoktan başladığı halde baştan beri talep edilen Icomos’un öngördüğü memleketler arası standartlar konusunda rastgele bir açıklamanın yapılmadığını söyleyen Işın, “Taşıma sürecinin hız kazanması için müzeye doluşturulan yeni işçinin bahis hakkında hiçbir tecrübesi olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz çünkü kısmımızdan yeni mezun olan öğrencilerin işe alındığını biliyoruz. Bu işe alımların müze işçisi olarak değil, taşıma firmasının personeli olarak yapıldığı anlaşılıyor. Fakat bu hususların hiçbirisi kamuoyu önünde şeffaf bir formda açıklanmıyor” diyor.
90 PERSONEL!
Antalya Müzesi’nde dünyaca ünlü ve büyük kıymete sahip birçok eser bulunuyor. Küçüklü büyüklü yaklaşık olarak 100 bin civarında yapıtın bulunduğu Antalya Arkeoloji Müzesi’nde büyük heykeller ve lahitlerin sayısı ise yaklaşık 200.
Bakanlıktan gelen bilgiye nazaran ise: Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı yaklaşık 90 işçi, yapıtların paketlenmesi, taşınması ve depolanması süreçlerinde vazife yapıyor.
Müzede vitrinlerdeki küçük yapıtların tamamı toplanarak materyalin cinsine uygun paketlendikten sonra havalandırma ve iklimlendirme kaidelerine uygun, müze bahçesindeki yaklaşık 10 konteynere dolduruldu. 200 civarındaki büyük heykel ve lahitten bir kısmı müzenin denize bakan duvarı tarafına taşınırken, kimileri Doğu Garajı Nekropol Müzesi deposuna kaldırıldı.
Eserlerin kimileri ise Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kütüphanesi’nde açılan Arkeolojinin Altın Çağı Sergisi’ne gönderildi. Bu eserler ortasında Marcus Aurelius heykeli ve başı, su altında çıkarılan bin yıllık parfüm şişesi seti üzere çeşitli modüller da yer alıyor.
