‘Oybirliği’ ile gizlilik kararı tepkilere neden olmuştu… TİP’ten komisyona ilişkin açıklama!
“Terörsüz Türkiye” maksadı doğrultusunda kurulan Ulusal Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Kurulu’nun ikinci toplantısı yapıldı. Toplantının başında oy birliği ile “tam kapalılık” kararı alındı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, toplantıyla ilgili hiçbir bilginin dışarıda paylaşılamayacağını, tutanakların 10 yıl yayınlanmayacağını söyledi.
TİP, kamuoyunda ve siyaset kulislerinde reaksiyon çeken bu saklılık kararına ait olarak açıklamada bulundu.
TİP’in yaptığı yazılı açıklama şu biçimde:
İLK TOPLANTI AKTARILDI
“Katılım: İlk toplantı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında, Yeterli Parti’ye ayrılan üç üyenin bildirilmemesi sebebiyle 51 üyeden 48 üyenin iştirakiyle gerçekleştirildi. Toplantıda, Meclis’te temsil edilen öbür tüm partilerin kurul üyeleri tam iştirakle yer aldı.
Gündem: Kurulun çalışma tarz ve temelleri gündemiyle toplandı. Toplantıya Meclis Başkanlığı tarafından sunulan ‘Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komitesinin Çalışma Yordam ve Esasları’ başlıklı taslak üzerinde görüşmelere başlandı.
İçerik: Tüm partilerin temsilcileri komiteye ait genel değerlendirmeler ile sunulan taslak üzerine görüş ve tekliflerini lisana getirdi.
Partimiz ismine İstanbul Milletvekilimiz Ahmet Şık yoldaşımız; Partimizin görüşlerini, tekliflerini ve kurula ait değerlendirmelerini Silivri’de tutsak olan Can Atalay yoldaşımızı anarak ve I. TİP’in 1970 yılında düzenlediği 4’üncü kongresinde alınan Kürt Sıkıntısına ait tarihi karara atıfta bulunarak detaylı biçimde aktardı.”
“AHMET ŞIK YOLDAŞIMIZ ÇEKİMSER KALMIŞTIR”
“Komisyon işleyişinin hem temeline hem de tarzına dair tekliflerimizin tamamı web sitemizde ve youtube kanalımızda yer almaktadır.
Meclis Başkanlığı tarafından sunulan birinci taslakta yer alan gündemin, toplantının basın tarafından takip edilmesinin sadece Lider tarafından belirlenmesine ve birtakım toplantılarda tutanak tutulmayabileceği tarafındaki unsurlara yaptığımız itirazlar sonucu gerekli değişiklikler yapılmıştır. Mevcut durumda gündem belirlenmesinde siyasi partilerin de dahli olacak, her toplantıda tutanak tutulacaktır.
İlk taslakta yer alan toplantı karar sayısının üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunu gerektiren hususuna karşılık çoğulculuğu daha fazla destekleyecek ‘üçte iki’ oranının geçerli olmasına ait yaptığımız itiraz ise komite genelinde kabul görmemiştir.
Tüm partilerden gelen teklifler doğrultusunda ilgili taslak kısmi değişiklik ile tekrar komiteye sunulmuştur. Son taslakta hâlâ iyileştirilebilecek noktalar bulunduğundan, açık oylama yöntemi ile yapılan oylamada Ahmet Şık yoldaşımız çekimser kalmıştır. Ancak TBMM Başkanı tarafından oy kullananların tamamı lehe oy verdiği için kararın oybirliği ile alındığı tabir edilmiş ve süreç basına bu biçimde yansımıştır.”
“GİZLİ OTURUM HALİNDE GERÇEKLEŞEBİLİRSE DE BU DURUM TÜMÜYLE İSTİSNAİ OLMALIDIR”
8 Ağustos 2025 tarihli 2. Toplantı
“Katılım: İkinci toplantı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında Uygun Parti’ye ayrılan üç üyenin bildirilmemesi sebebiyle 48 üyenin iştirakiyle gerçekleştirildi. Âlâ Parti’ye bir sonraki toplantıya dek müddet verilmiş, üye bildirilmemesi halinde bu üç üyeliğin AKP, CHP ve DEM Parti ortasında paylaştırılacağı belirtilmiştir.
Gündem: Komite MİT Lideri İbrahim Kalın, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Ulusal Savunma Bakanı Yaşar Güler’in yapacakları sunum gündemiyle toplandı. İçerik: Sunumları yer aldığı oturumun kapalı yapılmasına ait önerge oylanmış ve oybirliği ile kabul edilmiştir. Bu toplantıda kurul rastgele bir iç tartışmada bulunmamış, rastgele bir karar almamış, sadece sunulanları dinlemiştir. Toplantıda bugüne kadar kamuoyunda gündeme gelmemiş rastgele bir bilgi transferi olmamıştır. İlk toplantıda adaba ait tekliflerimizde de söz ettiğimiz üzere, sürecin hassasiyeti ve değeri gözetildiğinde kimi oturumlar bâtın oturum halinde gerçekleşebilirse de bu durum tümüyle istisnai olmalıdır.
Gizli oturumun komitenin tüm toplantılarına uygulanmasının sürecin şeffaflığına ve bu nedenle toplumsallaşmasına pürüz olacağı açıktır.
En başından beri kurul sürecinin kapalı kapılar akabinde yürütülen görüşmelerle ilerlemesinin haklı toplumsal korku ve kuşkuları artırdığı şuuruyla Meclis’in süreçte kritik bir rol üstlenmesi gerektiği fikrimizin ardındayız. Fakat kimi yayın organlarında, tüm kurul çalışmalarının zımnî yürütüleceği istikametindeki savların gerçekliği yansıtmadığını, yalnızca bu oturuma has yapılan sunumlar için bir kapalılık kararı alındığını bilhassa belirtmek isteriz.
Temel unsurumuz çalışmalarda aleniyetin kural, mahremiyetin istisna olmasıdır. Bu istisnai uygulamanın yerleşik bir işleyiş haline gelmesine niyet edildiği takdirde katiyetle karşısında duracağımızı bir sefer daha yinelemek isteriz.”
