NASA Mars’ta sıradışı bir kaya keşfetti: Gezegen dışından gelmiş olabilir
NASA’nın Perseverance aracı, Mars yüzeyinde sürdürdüğü keşif çalışmaları sırasında alışılmadık bir kaya formasyonu ile karşılaştı. “Kafatası Tepesi” (Skull Hill) ismi verilen bu kaya, etrafındaki açık renkli kayaçlardan koyu rengi ve köşeli yapısıyla ayrılıyor. Bilim insanları, bu değişik yapının kökenini ve Mars yüzeyinde nasıl bulunduğunu çözmeye çalışıyor.
“KAFATASI TEPESİ” MARS YÜZEYİNDE REAKSİYON ÇEKTİ
NASA’nın Perseverance keşif aracı, geçtiğimiz hafta Jezero Krateri’nin kenarında, “Witch Hazel Tepesi” olarak isimlendirilen bölgede batıya yanlışsız iniş yaparken, etraftan besbelli halde ayrılan bir kaya ile karşılaştı. Araç, yörüngeden gözlemlenen açık ve koyu renkli bantların kesişim noktasına yönlendirildi ve burada etrafla uyumsuz “yüzer kayalar” (float rocks) tespit edildi.
Bu yüzer kayalar, bulundukları yerle uyumsuz yapıda oldukları için, öteki yerlerden taşınarak bölgeye gelmiş olabilecekleri düşünülüyor. “Kafatası Tepesi” ismi verilen kaya ise, koyu tonları, köşeli yüzeyi ve üzerinde görülen çukurlarla başkalarından daha fazla dikkat çekiyor.
METEOR MU, VOLKANİK KAYAÇ MI?
Purdue Üniversitesi doktora öğrencisi Margaret Deahn, NASA blogunda yaptığı açıklamada, kayanın etraftaki açık renkli kayaçlardan keskin bir biçimde ayrıldığını ve yüzeyinde kimi küçük çukurların bulunduğunu belirtti. Deahn ayrıyeten, dikkatli bakıldığında, kayanın etrafındaki regolit içinde küçük kürecikler (spherules) bile görülebileceğini tabir etti.
Bilim insanları, kayanın Mars yüzeyine düşen bir gök taşı olabileceğini kıymetlendiriyor. Curiosity aracı tarafından Gale Krateri’nde bulunan gök taşları ile emsal görünümler taşıdığı belirtiliyor. Lakin, Witch Hazel Zirvesi’ndeki yakın etrafta yapılan tahliller, kayaların meteoritik bir kökene sahip olmadığını gösteriyor.
Alternatif bir senaryoya nazaran, “Kafatası Tepesi” isimli kaya, yakındaki bir çıkıntıdan aşınarak kopmuş bir magmatik kayaç ya da bir çarpma kraterinden fırlamış olabilir. Deahn, Dünya ve Mars’ta demir ve magnezyumun, magma ya da lavın soğuması sonucu oluşan koyu renkli minerallerde (olivin, piroksen, amfibol, biyotit gibi) bulunduğunu hatırlattı.
