Laik cumhuriyetin başkentinde Gazze’ye yardım gerekçesiyle irtica çığırtkanlığı: ‘Cenk, cihat, şehadet’

İsrail’in Filistin’in Gazze kentine yönelik uyguladığı abluka karşı Türkiye’de yapılan hareketler ve gösteriler radikal İslamcı kümelerin laik düzene karşı başkaldırılarına dönüştü. Bu kapsamda en son başkentin göbeğinde Yargıtay’ca terör örgütü kabul edilen Hizbut Tahrir’in yayın organı Köklü Değişim Dergisi ile IŞİD ve el-Kaide ilişkili Halis Bayancuk’un elebaşılığını yaptığı Tevhid Dergisi’nin Gazze aksiyonu yansılara neden olmuştu.
HİZBULLAHÇI YAPILAR BAŞKENTTE GÖVDE GÖSTERİSİ YAPTI
Bu iki radikal kümesinin akabinde bu sefer Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) öncülüğündeki gerici kümeler evvelki gün başkentte misal bir aksiyon gerçekleştirdi. “Anadolu’dan Meclis’e, Meclis’ten Gazze’ye; Gazze’ye İnsani Koridor” isimli yürüyüşte Hizbullah’a fikirsel ve eylemsel yakınlığıyla bilinen örgütler katıldı. Bu kapsamda HÜDA PAR başta olmak üzere; İdeal Eğitim Vakfı (İDEV), Hizbullah’ın Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yapılanması Peygamber Sevdalıları Vakfı ile UMUT Kervanı harekete takviye verdi.
‘CENK, CİHAT, ŞEHADET’
Yürüyüşte HÜDA PAR milletvekilleri Serkan Ramanlı, Şehzade Demir ile Faruk Dinç de yer aldı. Yürüyüş Kocatepe Camisi’nden TBMM Ek Hizmet binasının bulunduğu Esad Caddesi’ne kadar sürdü. Katılımcılar yürüyüş boyunca şeriat bayrağı (tevhitbayrağı) taşıyıp, tekbir ve tanıklık sözü (kelimei şehadet) lisana getirdi. Ayrıyeten iştirakçilere “Cenk, cihat, şehadet”, “Yaşasın Hamas’ın ulu kıyamı” sloganları atıldı. Söz konusu gerici aksiyonda çocuklar da yer aldı.
‘DONANMAMIZ EŞLİĞİNDE GEMİLERE YOL VERİN’
Yürüyüşün ardından ortak basın açıklaması okundu. Basın açıklamasında Gazze’ye “İnsani yardım koridorunun” kurulması istenerek; “Cumhurbaşkanımıza, Meclis’e, milletvekillerine sesleniyoruz; Gazze’ye bir yol açın. Donanmamız eşliğinde gemilere yol verin, biz millet olarak gemileri doldurmaya hazırız. Karadan bir yol açın, biz millet olarak yardımı sırtımızda taşımaya hazırız. Bir saat değil, bir dakika kaybedecek vakit yok. Bunun hesabı din gününde bizlerden sorulacak; cevabımız yok. Bu mutlak kötülüğü ortadan kaldırmak için devlet olarak atacağınız her adımda millet olarak gerinizde olmaya ahdediyoruz” denildi.