Kayyum Gürsel Tekin’den ‘Aklınızı başınıza toplayın’ çıkışı! CHP yönetimine çağrı yaptı: ‘Ben ne Muharrem İnce’yim, ne de Kemal Kılıçdaroğlu’yum!’
CHP İstanbul Vilayet Başkanlığı’na kayyum olarak atanan, vazifesi kabul etmesinin akabinde kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilen Gürsel Tekin, “CHP’yi benim kalbimden kimse atamaz. Nevrim döndü. Siz atamazsınız beni. CHP beni değil itirafçıları atsın” dedi.
CHP İDARESİNE DAVET YAPTI
Tekin, “Ey CHP Genel Merkez yöneticileri, milletvekilleri, avukatlar; bana karşı konuşuyorsunuz lakin karşıma gelince temel duruşta duruyorsunuz” formunda konuştu.
Tekin, “Gelin tüzüğümüzü alalım. Mahkeme evrakını alalım. Ben hukukçu değilim, kararı siz verin, altına imza atayım. Daha ne istiyorsunuz? Cumhuriyet Halk Partisi vesayet kabul etmez. Aklınızı başınıza toplayın. Gelin bir an evvel ben ve arkadaşlarım da bu sıkıntıyı derleyip toparlayıp partiyi emanet etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“BEN NE İNCE’YİM, NE DE KILIÇDAROĞLU’YUM”
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun olağanüstü bir devirde çok ruhsal baskı altında kaldığını savunan Gürsel Tekin, “Biz Muharrem’i infaz ettik. Kılıçdaroğlu’nu da sildirdik. Bana geçmez kardeşim, hiç yormayın kendinizi. Ben ne Muharrem İnce’yim ne de Kemal Kılıçdaroğlu’yum” sözlerini kullandı.
“KAYYUM DEĞİLİZ, DAVET HEYETİYİZ”
Türkiye gazetesinde yer alan habere göre; Gürsel Tekin, TGRT Haber’de katıldığı canlı yayında CHP İstanbul Vilayet Başkanlığı’na kayyum olarak atanması ve sonrasında yaşananlarla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
“Biz kayyum değiliz, davet heyetiyiz” diyen Tekin, şöyle konuştu:
“Davanın tarafları CHP’li yöneticiler. Tartışmalar 1,5 yıldır vardı, bilhassa son 8 ayda parti yöneticileri buna müdahale etmedi. Günün sonunda iptal için başvuran şahıslar tarafsız isim listesi bildirdi. Biz bunu kabul etmesek kayyım gelirdi. Biz kayyım değiliz, davet heyetiyiz.”
“CHP İDARESİYLE MUTABIK KALMIŞTIK FAKAT OLMADI”
Kayyum kararının akabinde CHP idaresi ile görüşme sağlayarak mutabık kaldıklarını argüman eden Gürsel Tekin, şunları söyledi:
“Sevgili vilayet liderimiz Özgür Çelik şöyle bir açıklama yapacaktı; ‘Yarın bizim partimizin kuruluş yıl dönümü. Çarşamba günü Gürsel ağabeyimizi kapıda karşılayacağız’ diyecekti. Burada mutabık kaldık. Olmadı. Oraya girmek istemiyorum. 7 gün canhıraş gayret ettik. Zira biz bir ailenin neferleriyiz. Kol kola vereceğiz, zahmet varsa elbirliğiyle çözeceğiz.
Dikkat ederseniz biz orada tekrar minibüse bindik. Barikat sonradan oluştu. İçişleri Bakanı’nı 3 sefer aradım. Sayın Bakan da haklı olarak kimi davetlerin olduğunu söyledi. Ben kendi babamın konutuna polisle girmek ister miydim? Damarlarımı kesseniz CHP’lilik akar.
CHP’ye polis isteyen ben değilim. Su atan kardeşlerimizi vilayet binasına davet edeceğim. Kimse benim CHP’liliğimi sorgulayamaz. Yüzde 90’ının CHP’li olmadığını biliyorum.”
“CHP BENİ DEĞİL İTİRAFÇILARI ATSIN”
Kayyum misyonunu kabul etmesinin akabinde kesin ihraç talebiyle önlemli olarak disipline sevk edilmesiyle ilgili soruya Tekin, şu cevabı verdi:
“Sayın Genel Başkanı çok severim. Uzun mühlet mesaimiz oldu. Sayın Genel Başkan televizyona çıktı ‘Onu attım’ dedi. CHP’yi benim kalbimden kimse atamaz. Nevrim döndü. Siz atamazsınız beni. Ben beklerdim ki sayın Genel Başkanımızdan, şu anda 305 arkadaşımız tutuklu. İçinde il başkanlarımız var, parti meclis üyelerimiz var, bir sürü parti yöneticileri var. Tutuklu olmalarının sebebi 73 tane itirafçı var. Sonra bir döndüm, bunların 24’ü CHP üyesi. Artık el insaf edin. Arkadaşlarımızın tutukluluğuna sebep olmuş bu itirafçılarla ilgili bir dava yok. CHP beni değil itirafçıları atsın.
Dava açan kim? CHP’liler. Meczupları veren CHP’liler. Ses kayıtlarını veren CHP’liler. Sizin arkadaşınız itirafçılar. Benim hiç bunlarla bir temasım yok. Siz bunlarla niçin arkadaşlık yaptınız?
Tuhaf bir periyot yaşıyoruz. Onlarca yüzlerce arkadaşımız tutuklu bununla uğraşmak gerekirken beni infaz ediyorlar. Beni infaz etmeleri gerekiyorsa beni infaz edin kendimi kurban ederim. Beni infaz etmek CHP’yi kurtarmaz. Belediye başkanı arkadaşım beni aramaya korkuyor.”
“CUMHURİYET HALK PARTİSİ VESAYET KABUL ETMEZ”
Süreçle ilgili kendisini eleştiren CHP’lilere sert sözlerle karşılık veren Gürsel Tekin, sıkıntıyı derleyip toplayıp gitmeyi düşündüklerini belirterek, parti idaresine “Gelin anlaşalım” çağrısı yaptı.
Tekin, şu tabirleri kullandı:
“Ey CHP Genel Merkez yöneticileri, milletvekilleri, avukatlar; bana karşı konuşuyorsunuz fakat karşıma gelince temel duruşta duruyorsunuz. O denli ekranlara çıkıp konuşmak yok. Bir tuhaflaşmışsınız, haddinizi bileceksiniz. Kiminle muhatap olduğunuzu bileceksiniz. Size de davet yapıyorum. Gelin tüzüğümüzü alalım, anayasamızı yani. Mahkeme belgesini alalım. Ben hukukçu değilim, kararı siz verin, altına imza atayım. Daha ne istiyorsunuz. Cumhuriyet Halk Partisi vesayet kabul etmez. Aklınızı başınıza toplayın. Gelin bir an evvel ben ve arkadaşlarım da bu sıkıntıyı derleyip toparlayıp partiyi emanet etmek istiyoruz.”
“KILIÇDAROĞLU, TERTEMİZ, PIRIL PIRIL BİR İNSANDIR”
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik tenkitlere de değinen Tekin, “Ben ne Muharrem İnce’yim Ne de Kemal Kılıçdaroğlu’yum” dedi.
Gürsel Tekin, şunları söyledi:
“Kemal Kılıçdaroğlu, inanılmaz bir devirde çok ruhsal baskı altında kaldı. Biz Muharrem’i infaz ettik. Kılıçdaroğlu’nu da sildirdik. Bana geçmez kardeşim, hiç yormayın kendinizi. Ben ne Muharrem İnce’yim, ne de Kemal Kılıçdaroğlu’yum.
Kılıçdaroğlu hak etmedi bu kadar eleştiriyi. Bu kadar taarruz alan insan ne yapsın? Siyaseten Kılıçdaroğlu elbette eleştirilebilir. Fakat bir siyasi partinin genel liderine ne olduğu belgisiz beşerler tarafından hakaret ediliyorsa, CHP İl Başkanı koltuğuna oturmuş bir tanesi, ne olduğu belirli olmayan bir insan eski genel liderine bu lafları ediyorsa. Siz kimsiniz insanların mezheplerini sorguluyorsunuz? Kirli siyasetinize kutsal bedelleri niçin alet edersiniz? Kılıçdaroğlu, tertemiz, pırıl pırıl bir insandır.”
