Kaçak madende yaşamını yitiren Afgan madenci Nourtani’nin eşi Cumhuriyet’e konuştu: ‘Yaşayamıyoruz’
Zonguldak’ta ruhsatsız bir maden ocağında çalışırken ömrünü yitiren ve cesedi yakılarak gizlenmeye çalışılan Afgan personel Vezir Muhammed Nourtani’nin eşi Qamer Gül Meliki, Cumhuriyet’e konuştu.
Eşinin işvereni tarafından böbreğinin istenmesi dahil insanlık dışı uygulamalara maruz kaldığını belirten Meliki, “Kocamı yaktılar. Bu beşerler dışarı çıktığında bize ne yaparlar bilmiyorum” dedi.
Eşinin olay günü maden sahibi tarafından ısrarla arandığını anlatan Meliki, “Eşim o gün işe erken çağrıldı. Tekraren aradılar, ‘erken gel’ dediler. Akşam bana telefon geldi; ‘Kocan işe gelmedi, bize bir şey sorma’ dediler. Güya bilerek yapmışlar. Sonraki gün haber alamadım, karakola gittim. Daha meskene varmadan arayıp çağırdılar ” diye konuştu. Eşinin vefatından evvel yaşadıklarını da anlatan Meliki, maden ocağının sahibi Enver Gideroğlu’nun eşinden böbrek talebinde bulunduğunu söyledi. Meliki, “Eşim bir gün konuta geldi, gülerek anlattı. ‘Patron bizden böbrek istiyor’ dedi. Biz de latife sanmıştık. Ancak sonra anladık ki gerçekmiş. Başka personeller görüntüler gönderdi, işveren babası için nitekim böbrek istemiş. Eşim ise ‘Ben canımı kurtarmaya geldim, böbrek isteyen hâlâ var’ demişti” tabirlerini kullandı.
Türkiye’ye geldikten kısa müddet sonra kimliklerinin iptal edildiğini belirten Meliki, “Geldikten iki gün sonra Göç Yönetimi kimliğimizi iptal etti. Hastaneye gidemiyoruz, çocukları muayene ettiremiyoruz. Üç çocuğum var. Biri işitme engelli, biri ayağını kaybetti. Ayağı için protez alamıyoruz. İş bulursam paklık, bulaşık yapıyorum ancak kiramız bile çıkmıyor. Oturduğumuz mahalledeki cami hocası kiramıza bir yıl dayanak oldu. Ne dayanak alabiliyoruz ne öteki bir yere taşınabiliyoruz. İran da bizi kabul etmiyor, Afganistan’da ise can güvenliğimiz yok. Kayınpederim eşimi öldürmekle suçladı ve bizi mevtle tehdit etti. Yaşayamıyoruz” dedi.
‘BİZE NE YAPMAZLAR’
Çocuklarının okula gidemediğini, hastaneye götürülemediğini kaydeden Meliki, yetkililere “Bize para değil, yalnızca kimlik versinler. Çocuklarımı doktora götüreyim, okula göndereyim. Geçinmek güç ancak asıl endişem bu işi yapanlar dışarı çıkınca bize ziyan vermeleri” tabirleriyle yetkililere davette bulundu.
BÖBREĞİ YOKTU
Nourtani’ye ait davada Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi, maden sahipleri Enver Gideroğlu ve Hakan Körnöş hakkında “taksirle mevte sebebiyet verme” ve “delil karartma” kabahatlerinden 5 yıl 8 ay mahpus cezası vermişti. Karar, aile tarafından üst mahkemeye taşınmıştı. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi’ne sunulan itiraz dilekçesinde, İsimli Tıp raporunda maktulün sol böbreğinin bulunmadığı tespitine dikkat çekilerek bu durumun mahkemece gereğince değerlendirilmediği vurgulanmıştı.
