İstanbul Valiliği’nin sokak hayvanlarını ‘toplatma’ talimatı tepkilere yol açtı: Karardan vazgeçilmeli
Türkiye’de 30 Temmuz 2024’te AKP ve MHP milletvekillerinin oyları ile TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen “Hayvanları Müdafaa Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, 2 Ağustos 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Hayvanseverler kanuna reaksiyon gösterirken Türkiye genelinde sayısız şiddet ve katliam örneğine şahit olundu.
Son olarak İstanbul Valiliği’nin açıklaması tartışmalara yol açtı.
Valilik dün 2025-2026 eğitimöğretim yılı öncesinde sahipsiz hayvanların başta okul etraflarından “ivedilikle” toplanması gerektiğini belirten bir yazı yayımladı. Münasebet olarak, sürü halinde dolaşan köpeklerin yurttaşların can güvenliğini tehdit ettiği gösterildi. İstanbul Valiliği’nin yeni eğitim periyodu öncesi sahipsiz sokak hayvanlarının okul etraflarından toplanması tarafındaki talimatı, kamuoyunda tasa ve reaksiyonla karşılandı.
‘SORUMLUSU HAYVANLAR DEĞİL’
Cumhuriyet’e konuşan Yaşatacağız Platformu aktivistleri, İstanbul Valiliği’nin elini derhal köpeklerden çekmesi gerektiğine vurgu yaparak “Sokakta yaşayan hayvanlar etraf sıhhatinin bozulmasının sorumlusu değildir. Etraf sıhhatini bozan iklim krizini derinleştiren iktidar siyasetleri, kuraklığa neden olan uygulamalar, ormanları, zeytinlikleri madencilere pazarlayan politikalardır” dedi. Valiliğin evvel uygulanan yanlış etraf ve kamu güvenliği siyasetleriyle ilgilenmesi gerektiğini söz eden ömür hakkı savunucuları, “Hiçbir hayvan kamu tertibini bozmaz. Kamu tertibini imtihan sorularını çalanlar, düzmece diploma çeteleri, liyakatsiz kamu çalışanları, trafik canavarları bozar. Halk güvenliğini sağlamak isteyen yoksullukla, yolsuzlukla, rüşvetle uğraş eder, mafyanın elini kolunu sallayarak gezmesiyle, bayan ve trans cinayetlerine son verilmesi için çaba eder” sözlerini kullandı.
Hayvanseverler İstanbul Valiliği’nin bu davetini acil bir biçimde geri çekmesini istedi.
‘UMUDUMUZ HAYVAN HAKLARI HAREKETİ’
Yaşam hakkı savunucusu avukat Sevcan Çamlıdağ, valiliğin basına yansıyan talimatının ve gibisi açıklamaların hayvana yönelik şiddeti tetiklediğine dikkat çekerek “Bunun en çarpıcı örneğini, katliam yasası tartışmaları sürerken Ankara’da dirgenle yavru köpekleri öldüren kişinin ‘Devlet yasa çıkardı, hayvanları öldürmek için’ kelamlarında görmüştük” sözlerini kullandı.
Yasaların insanmerkezci bir anlayışla kaleme alındığını belirten Çamlıdağ, hayvanlara yönelik ayrımcılık ve nefret söylemi teşkil eden sözlerin cezalandırılabilmesinin imkanlı olmadığını belirterek “Türkiye’de yükselen hayvan hakları hareketinin bu mevzuda gelişmelere önayak olacağını umuyorum” dedi.
