İşgal başladı… Gazze’de şiddetli çatışmalar yaşanıyor! ‘Hannibal Protokolü’ mü devreye sokuldu?

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun güvenlik kabinesi, 29 Ağustos‘ta, ‘Gazze’yi topyekun işgal’ planının uygulamaya sokulduğunu duyurmuştu.

İsrail ordusunun bu çerçevede, kentin dış mahallelerinde hava atakları düzenlediği, ağır topçu ateşi eşliğinde şiddetli çatışmaların yaşandığı ve bölgenin, ‘tehlikeli çatışma bölgesi’ ilan edildiği bildirildi.

Operasyonun başladığı dün sabah saatlerinden bu yana düzenlenen hücumlarda aralarında yardım bekleyenlerin de bulunduğu en az 66 Filistinlinin hayatını yitirdiği duyuruldu.

Öte yandan toplumsal medyada, Gazze Şeridi’nde İsrailli askerlerin vefatına yol açan bir dizi ‘zorlu’ güvenlik olayı gündeme geldi.

İsrail siyasi etraflarında, Filistinli kümeler tarafından 4 askerin esir alınmış olabileceğine dair endişeler lisana getirildi. Lakin kelam konusu bilgiler, ordu yahut İsrail medyası tarafından resmi olarak doğrulanmadı.

Bu saldırılar, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın 21 Ağustos’ta onayladığı, Gazze kentini işgal etmeyi hedefleyen ‘Gideon 2 Harekâtı’ kapsamında yürütülüyor.

HANNİBAL PROTOKOLÜ MÜ DEVREYE SOKULDU?

Uluslararası gözlemciler, ağır helikopter uçuşları, işaret fişekleri ve çatışma seslerinin ekranlara yansıdığı imgeler üzerine, ordunun ‘Hannibal Protokolü’nü devreye sokmuş olabileceğini belirtti.

Söz konusu protokol, İsrail ordusuna mensup bir askerin hasım güçler tarafından canlı ele geçirilmesi durumunda, gerekirse o askeri öldürmeyi dahi göze alarak esir alınmasını engellemeyi amaçlayan tartışmalı bir askeri talimat olarak biliniyor.

İsrail ordusu ve Filistinli silahlı kümeler şimdi esirlerle ilgili bir açıklama yapmadı.

KASSAM TUGAYLARI’NDAN AÇIKLAMA

Tüm bu gelişmeler, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları‘nın sözcüsü Ebu Ubeyde’nin dün akşamki İsrail’e yönelik sert açıklamalarının akabinde yaşandı.

Ebu Ubeyde, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi:

Düşmanın Gazze’yi işgal etme istikametindeki kabahat planları, siyasi ve askeri liderliği için bir felaket olacak. Ordusu, askerlerinin kanıyla bunun bedelini ödeyecek. Bu durum, yeni askerleri esir alma bahtını da artıracak. İsrailli esirler de savaşçılarımızla birlikte birebir riskli şartlar altında, çatışma bölgelerinde kalmaya devam edecek

Kassam Tugayları, daha evvel İsrail güçlerinin birtakım esirleri bulundukları yerleri bombalayarak öldürdüğünü sav etmiş, lakin bu hususta resmi istatistikleri paylaşmamıştı.

Hamas’ın teslim ettiği kimi İsrailli rehineler

Tel Aviv idaresi, Gazze’de 50 İsrailli esirin bulunduğunu, bunlardan sırf 20’sinin hayatta olduğunu öngörüyor.

SOYKIRIMIN BİLANÇOSU

İsrail, ABD takviyesiyle, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de soykırım, katliam, açlık, yıkım ve zorla yerinden etme politikalarını sürdürüyor, Uluslararası Adalet Divanı’nın operasyonların durdurulmasına ait tüm davet ve kararlarını ise görmezden geliyor.

Soykırım sonucunda şu ana kadar 63 bin 25 Filistinli hayatını kaybetti, birden fazla çocuk ve bayan olmak üzere 159 bin 490 kişi yaralandı. Ayrıyeten 9 binden fazla kişi kayboldu, yüz binlercesi yerinden edildi ve kıtlık nedeniyle ortalarında 121 çocuğun da bulunduğu 322 Filistinli hayatını yitirdi.

İnsan hakları raporlarına nazaran ise 10 bin 800’den fazla Filistinli, azap, açlık ve tıbbi ihmal altında İsrail hapishanelerinde tutuluyor, ve çok sayıda Filistinli mahkum hayatını yitirdi.

GAZZE AÇLIKTAN ÖLÜYOR

Öte yandan, Gazze’deki Filistin Sıhhat Bakanlığı Genel Müdürü Munir el-Burş, yaptığı yazılı açıklamada, açlıktan hayatını kaybedenlere ait son bilgileri paylaştı.

Açıklamada, son 24 saatte 5 Filistinlinin daha açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını yitirdiği belirtildi.

Burş, açıklamada, “Gazze, dünyanın gözleri önünde yavaş yavaş ölüyor. Kıtlık, vahim bir sessizlik içinde pakların canlarını alıyor” tabirlerini kullandı.

Birleşmiş Milletler‘in (BM) desteklediği Entegre Besin Güvenliği Kademe Sınıflandırması (IPC) tarafından yayımlanan son raporda, “15 Ağustos 2025 prestijiyle Gazze kentindeki kıtlığın ‘felaket seviyesi’ olarak bilinen 5. seviyede olduğunun delillerle doğrulandığı” bildirilmişti.

IPC’nin raporunda “22 ay süren acımasız çatışmaların akabinde Gazze Şeridi’nde yarım milyondan fazla insan açlık, yoksulluk ve vefatla karakterize felaket şartlarıyla karşı karşıya“ tespitine yer verilmişti.