İktidarın sopası RTÜK, muhalif TV kanallarına kestiği cezaları savundu: Milli güvenlik bahanesi

CHP’li Sezgin Tanrıkulu, son dönemde ekran karartmaya kadar varan cezalarıyla reaksiyon çeken RTÜK’ün Now TV, Sözcü TV, Halk TV ve Tele-1 üzere kanallara verdiği cezaları Meclis gündemine taşıdı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren Tanrıkulu, bu kanallara verilen cezaların yasal desteklerini sordu. Ersoy’un yönlendirmesiyle RTÜK’ten önergeye gelen yanıtta, birinci olarak kanallara hangi yayınları nedeniyle ceza verildiği sıralandı. Akabinde yaptırımlarla ilgili genel bir açıklamanın yapıldığı karşılıkta, tabir özgürlüğünün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve anayasaya göre hangi hususlarla sınırlandırılabileceğine dikkat çekildi. Anayasaya nazaran tabir özgürlüğünün muhakkak şartlarda sonlandırılabileceği belirtilen cevapta “Böylece düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasının özgür olduğu ancak ‘millî güvenlik, kamu nizamı, kamu güvenliği’ üzere nedenlerle bu serbestinin kanunla sonlandırılabileceği düzenlenmiştir. Söz hürriyetinin başka özgürlüklerin kullanılmasını kısıtlayacağı ve/veya ziyan görmesine neden olacağı durumlarda sonlandırılabileceği, münasebetiyle sınırsız olmadığı ulusal ve uluslaracası hukuk metinlerinden sarih olarak anlaşılmaktadır” denildi.

KANALLARDAN ‘ÖZ DENETİM’ BEKLENTİSİ

CHP’li Ali Karaoba ise verdiği önerge ile 19 Mart sürecinde yapılan Saraçhane aksiyonları sırasında “RTÜK olarak kanun dışında yayın yapan, halkı sokağa davet eden, yasa dışı örgütlerin sözcüsü üzere beyanlarda bulunan yorumcuları ekrana taşıyan yayıncı kuruluşlarla ilgili uzun süreli yayın durdurma dahil, en nihayetinde lisans iptallerine varabilecek müeyyideler uygulanacak” açıklaması yapan RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in ifadelerini sordu. RTÜK’ten önergeye gelen yanıtta “Medyanın dördüncü kuvvet olarak görüldüğü bir toplumda ulusal güvenlik, kamu sistemi, kamu güvenliği sebepleriyle ve olağanüstü devirlerde RTÜK Başkanının medya kuruluşlarına öz kontrol sorumluluğuna ve kamusal yayıncılık unsurlarına bağlı kalmaları yönünde sağduyu çağrısı yapması olağandır” denildi. Tıpkı önergede Ekrem İmamoğlu hakkında katılaşmış yargı kararı olmamasına rağmen yapılan yayınlarla ilgili sorulan “RTÜK ve RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin yasal süreçler tamamlanmadan kanun dışında yayın yapan gazete ve televizyonlar hakkında niçin açıklama yapmamaktadır?” sorusu ise cevapsız kaldı.