Hataylı gençler ‘Senin Gücün, Senin Öykün’le yeniden olumlu bakış açısı kazandı: Derdimi balkondan attım
“Çok değiştim ben. İsyan etmeyi bıraktım. Oysaki yapmam gereken hayatımı değil bakış açımı değiştirmekmiş. Bu programla bakış açımı değiştirmeyi başardım.” “Stresin benden kaynaklanmadığını farkettim. Onu uzaklaştırmak istedim. Kederlerimi başımda canlandırdım, elime aldığımı hayal ettim, sonra da hepsini balkondan attım ve kurtuldum.”
Hepimize yaşam dersi veren bu kelamlar, Antakyalı 16-17 yaşındaki genç kızlara ilişkin.
Başkanlığını Prof. Dr. Necla Arat’ın yaptığı Bayan Araştırmaları Derneği (KAD) ile Milletlerarası Koçluk Derneği ICF Türkiye’nin işbirliğiyle düzenlenen “Senin Gücün, Senin Öykün” projesinin nasıl uygulandığını görmek üzere Hatay’dayız. Grubumuz, KAD yönetim kurulu üyeleri Gülsün Kaya, Behice Çapın, ICF Türkiye Başkanı Beyza Erdem Balcı, ICF üyeleri Nuray Akmeriç ve Beyhan Fahriye Kılıçarslan’dan oluşuyor.
BURS YETMEZ…
Gülsün Kaya, Bayan Araştırmaları Derneği’nin zelzeleden çabucak sonra merkezi ABD’nin Kaliforniya eyaletinde bulunan Turkish Educational Foundation’ın (TEF) dayanağıyla Hatay’lı öğrencilere burs takviyesi vermeye başladığını anlatıyor. Kaya, “Hatay’da yıkıntıların ortasından fışkıran begonviller nasılsa gençler de o denli. Gençlerin, bilhassa de kız çocuklarının, en çok yalnız olmadıklarını bilmeye, kelamlarını duyan insanların varlığını görmeye ihtiyacı var. Çok daha fazla gence ulaşmalıyız, bu çeşit çalışmaları yaygınlaştırmalıyız. ‘Bütün ümidimiz gençlikte’ ise şayet -ki öyle- bu ümidi güçlendirmek için kaynaklarımızı birleştirmeliyiz. Sırf burs vermek kâfi değil” diyor.
Dernek, bölgede ömrün biraz daha olağana dönmesiyle gençler için yeni bir adım atmak, zelzelenin izlerini taşıyan lise öğrencileninin kendilerine olan inançlarını tazeleme, kendi potansiyellerini keşfetme ve hayata karşı tekrar olumlu bakış açısı kazanmaları için dayanak olmak istiyor.
Bu hedefle da liseli gençlere kişisel ve küme olarak koçluk hizmeti sunulmaya başlanıyor. Ferdî koçluklar öğrenci ile koçun ortak belirledikleri gün ve saatte uzaktan erişimle, küme çalışmaları ise Hatay’da, Samm Franss Oteli’nin avlusunda yapılıyor. İzleme fırsatını bulduğum küme koçluk oturumunda, Nuray Akmeriç ve Beyhan Fahriye Kılıçarslan, gençlerle çalışmalarına “iletişim sakarlıkları” üzerine bir alıştırma ile başlıyor.
Suçluyoruz, suçlanınca birinci reaksiyonumuz savunma oluyor, yakınıyoruz, küsüyoruz. Pekala ancak ne yapmalıyız? O vakit sıra “etkin dinleme” idmanına gelsin. Akmeriç ve Kılıçarslan, “İletişim sakarlığını gidermenin en gerçek usulü aktif dinlemektir. En zehirli sakarlıklar, alay etmek, küçümsemek ve duvar örmektir. Karşınızdaki ne yaparsa yapsın siz nasıl biri olmak istiyorsunuz? Her vakit kibar ve anlayışlı mı olmak istiyorsunuz? ‘Ben kibar olmayı seçiyorum’ diyebilir ve kendi seçimlerinize sahip çıkabilirsiniz” diyerek hepimize hakikat irtibat formüllerini gösteriyor.
‘YOKLARI SAYANLARLA YOL ALINMAZ’
ICF Türkiye Başkanı Beyza Erdem Balcı, her alanda koçluk hizmeti sunduklarını lakin bayanlara ve dezajantajlı bireylere öncelik verdiklerini vurguluyor. Bu projenin sarsıntıdan etkilenen gençlerin güçlerini fark ettirmeyi amaçladığını anlatan Balcı, gençlere hitaben şöyle diyor: “Sizin gücünüz ve hikayeniz bize ışık oldu. Hayatta inişler de çıkışlar da var. Hayatın içinde her şey var. Atatürk’ün bir kelamını hiç unutmayalım: ‘Yokları sayanlarla yol alınmaz.’ ‘Yok’ diyenlere sorun ‘Neden olmasın?’”
‘YANINIZDAYIZ’
– PROF. NECLA ARAT: “Kızlarımız ve bayanlarımız bu toplumun can damarlarıdır. KAD 1990’dan beri kız çocuklarına ve bayanlara yönelik çeşitli projelerle ülkemizin sağlıklı geleceğine katkı vermeye çalışan bir sivil toplum örgütü. Hatay projemiz bir doğal afetin tüm acılı sonuçlarını yaşayan genç kızlarımıza yine yaşama gücü ve sevinci aşılamaya çalışan bir takviye; duvarlarında ‘Yıkıldı yolunu gözleyen şehir’ yazan yıkık bir kentin beşerlerine, ‘Biz yanınızdayız. Hatay’daki yalnızlığınızı anlayıp paylaşmaya geldik’ diyen küçük bir dokunma.”
BİR YOL BULUYORUZ
– EFLATUN DEDE (17 YAŞ): Üniversite imtihanına gireceğim ve bu görüşmeler benim için çok faydalı oldu. Vakit ve gerilim idaresi sıkıntısını hallettim. Gerilimin benden kaynaklanmadığını farkettim. Gerilimi başımda daima hissediyordum. Neye benzediğini konuştuk. Koçum, “Onu kendinden uzaklaştırmak ister misin?” diye sordu bana. Ben de balkondan atmak istiyorum dedim ve attım. Ankara Hukuk Fakültesi’ne girmek ve savcı olmak istiyorum ve sonrasında Antakya’ya dönmek.
– IŞIL YILDIZ (16 YAŞ): Tesirini çok görüyorum. Beni engelleyen şeyleri koçumla paylaşıyorum ve birlikte bir yol buluyoruz. Bayan, hayvan, çocuk hakları için, kız çocukları için çalışmak istiyorum. Hayatla, toplumla iç içe olmak istiyorum. Ne mesleği yaparsam yapayım açık bağlantı çok kıymetli.
– MELİSA DİLSİZ (16 YAŞ): Hayat bize bir sürü şey öğretti. Sevdiğimiz insanları her an kaybedebiliriz, bir dakikada bütün hayatımız değişebilir. İsyan etmeyi bıraktım ben. Çok şey öğrendik zelzeleden. Hayatımızı değil bakış açımızı değiştirmek gerek, ben bunu başardım. Bu proje bize umut ışığı oldu. Biz de diğerlerine umut ışığı olacağız.
– YASEMİN İSTANBULLU (12 YAŞ): Koçumla yapmak istediğim meslekle ilgili konuştuk. Ona yapmayı sevdiğim şeyleri anlattım. Fotoğraf çizmeyi çok sevdiğimi söyledim. Eczacı olmak istiyorum. Gitar, keman ya da piyano çalmak istiyorum. Burada yaşadığım için burayı seviyorum.
