Hatay’da kamulaştırmalar sürüyor: ‘Evlerimizi kaybettik, son paramızla yaşam alanı yaptık, gidecek yerimiz yok’
Hatay’da 7269 Sayılı Afet Kanunu ve 2935 Sayılı OHAL Kanunu kapsamında Koçören, Ballıöz, Çınarlı, Çökek, Gazipaşa ve Hüseyinli mahallelerindeki birçok taşınmaza süreksiz barınma merkezleri kurulması için kamulaştırma kararı alındı.
Kamulaştırılan yerlerde ömür alanları, zeytin ağaçları ve tarım toprakları bulunuyor. Tekrar kamulaştırılan birçok arazi zelzelede meskenlerini kaybeden ve kendi tapulu parsellerine başlarını sokacak bir yer yapan vatandaşlara ilişkin.
“72 YAŞINDAYIM, NEREYE GİDECEĞİM”
Koçören Mahallesi’nde ANKA Haber Ajansı’na konuşan depremzede Selman Yıldız, yaşadığı durumu şu sözlerle anlattı:
“72 yaşındayım, 1974’ten beri sürücülük yaptım, çocuklarımı büyüttüm, mesken yaptım. Tam rahat edeceğim derken yerime el konuldu. Sebebi ne? AFAD’a gittik valiye yönlendirdi, vali TOKİ’ye, TOKİ de etraf ve şehirciliğe yönlendirdi. 60 sene çalıştık, 6 saniyede konutumuzu kaybettik, dört kardeşim gitti. 73-74 yaşındayım, hanımın ne Türkçesi var ne Arapçası. Nereye gideceğiz? İki danam, köpeklerim, tavuklarım var. Kime gittiysek kapı kapalı, ne yapacağız?”
Yıldız, 1965’lerden beri babasıyla bu topraklarda çiftçilik yaptığını, yıllarca gurbette çalışarak bu birikimi elde ettiğini ve artık her şeyin elinden alınmasıyla ikinci bir yıkım yaşadığını belirtti.
“ANNEM VE BABAM BAKIMA MUHTAÇ, ÖTEKİ GİDECEK YERİMİZ YOK”
Kamulaştırılan toprakta dört aile yaşadığını belirten Refik Berk, parsellerin dedelerinden ve babalarından miras kaldığını kaydederek, sarsıntıda konutlarının yıkıldığını ve barınma gereksinimlerini karşılamak için kendi imkanlarıyla yeni bir ömür alanı kurduklarını söyledi. Bakıma muhtaç anne, babası olduğunu ve gidecek yerleri olmadığına dikkat çeken Berk, “Annem ve babam 80 yaşında, ikisi de bakıma muhtaç. Gidecek diğer yerleri yok. Babam burayı yaparken yıllardır biriktirdiği parayı, annem ise bileziklerini vermek zorunda kaldı. Yasal müsaadeleri alarak başımızı sokacak bir yer yaptık. Artık bizi buradan çıkarırlarsa sokakta kalacağız. Annem ve babam bizim önceliğimiz. Bu projeden vazgeçin, yoksa yeni bir felaket yaşayacağız” halinde konuştu.
“HER SABAH KALKTIĞIMIZDA E-DEVLETTEN İSMİMİZE KAYITLI TAPULAR DÜŞMÜŞ MÜ DİYE BAKIYORUZ”
Eşref Yıldız ise üç ay evvel Koçören bölgesinde kamulaştırma yapılmayacağına dair yetkililerle bir toplantı yapıldığını, bu toplantıya Defne Kaymakamı’nın da katıldığını ve yetkililerin “yeteri kadar yapılmış, burada öteki kamulaştırma yapılmayacak” dediklerini söyledi. Lakin Yıldız, üç ay sonra tekrar kamulaştırma kararı çıktığını ve bu durum karşısında muhatap bulamadıklarını belirtti.
Hatay’da 7269 Sayılı Afet Kanunu ve 2935 Sayılı OHAL Kanunu kapsamında Koçören, Ballıöz, Çınarlı, Çökek, Gazipaşa ve Hüseyinli mahallelerindeki birçok taşınmaza süreksiz barınma merkezleri kurulması için kamulaştırma kararı alındı.
Kamulaştırılan topraklarda ömür alanları, zeytin ağaçları ve tarım yerleri bulunuyor. Tekrar kamulaştırılan birçok arazi zelzelede meskenlerini kaybeden ve kendi tapulu parsellerine başlarını sokacak bir yer yapan vatandaşlara ilişkin.
“72 YAŞINDAYIM, NEREYE GİDECEĞİM”
Koçören Mahallesi’nde ANKA Haber Ajansı’na konuşan depremzede Selman Yıldız, yaşadığı durumu şu sözlerle anlattı:
“72 yaşındayım, 1974’ten beri sürücülük yaptım, çocuklarımı büyüttüm, konut yaptım. Tam rahat edeceğim derken yerime el konuldu. Sebebi ne? AFAD’a gittik valiye yönlendirdi, vali TOKİ’ye, TOKİ de etraf ve şehirciliğe yönlendirdi. 60 sene çalıştık, 6 saniyede konutumuzu kaybettik, dört kardeşim gitti. 73-74 yaşındayım, hanımın ne Türkçesi var ne Arapçası. Nereye gideceğiz? İki danam, köpeklerim, tavuklarım var. Kime gittiysek kapı kapalı, ne yapacağız?”
Yıldız, 1965’lerden beri babasıyla bu topraklarda çiftçilik yaptığını, yıllarca gurbette çalışarak bu birikimi elde ettiğini ve artık her şeyin elinden alınmasıyla ikinci bir yıkım yaşadığını belirtti.
“ANNEM VE BABAM BAKIMA MUHTAÇ, ÖTEKİ GİDECEK YERİMİZ YOK”
Kamulaştırılan toprakta dört aile yaşadığını belirten Refik Berk, parsellerin dedelerinden ve babalarından miras kaldığını kaydederek, zelzelede meskenlerinin yıkıldığını ve barınma gereksinimlerini karşılamak için kendi imkanlarıyla yeni bir ömür alanı kurduklarını söyledi. Bakıma muhtaç anne, babası olduğunu ve gidecek yerleri olmadığına dikkat çeken Berk, “Annem ve babam 80 yaşında, ikisi de bakıma muhtaç. Gidecek diğer yerleri yok. Babam burayı yaparken yıllardır biriktirdiği parayı, annem ise bileziklerini vermek zorunda kaldı. Yasal müsaadeleri alarak başımızı sokacak bir yer yaptık. Artık bizi buradan çıkarırlarsa sokakta kalacağız. Annem ve babam bizim önceliğimiz. Bu projeden vazgeçin, yoksa yeni bir felaket yaşayacağız” biçiminde konuştu.
“HER SABAH KALKTIĞIMIZDA E-DEVLETTEN İSMİMİZE KAYITLI TAPULAR DÜŞMÜŞ MÜ DİYE BAKIYORUZ”
Eşref Yıldız ise üç ay evvel Koçören bölgesinde kamulaştırma yapılmayacağına dair yetkililerle bir toplantı yapıldığını, bu toplantıya Defne Kaymakamı’nın da katıldığını ve yetkililerin “yeteri kadar yapılmış, burada öbür kamulaştırma yapılmayacak” dediklerini söyledi. Lakin Yıldız, üç ay sonra tekrar kamulaştırma kararı çıktığını ve bu durum karşısında muhatap bulamadıklarını belirtti.
