DSÖ’den “mamut çiçeği” tatbikatı: Buzlar çözülüyor, virüsler uyanıyor
The Telegraph gazetesinin haberine nazaran, Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) bu ayın başlarında 15’ten fazla ülkenin iştirakiyle “Polaris Tatbikatı” ismini taşıyan bir simülasyon gerçekleştirdi.
Tatbikatın merkezinde, yünlü bir mamutun kalıntılarında uyanan eski bir virüsün kısa müddette tüm dünyaya yayılarak ölümcül bir salgına neden olduğu kurgu bir senaryo yer aldı.
“YENİ BİR PANDEMİ HER AN OLABİLİR”
DSÖ Genel Yöneticisi Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, yaptığı açıklamada, “Yeni bir pandeminin 20 yıl sonra yahut yarın olabileceğini” belirterek bunun “epidemiyolojik bir kesinlik” olduğunu vurguladı.
“Polaris Tatbikatı” ile ülkelerin beklenmeyen bir global salgına hazır olup olmadıkları test edildi.
Tatbikatta simüle edilen virüs, 1980’de ortadan kaldırılan, %30 mevt oranına sahip çiçek hastalığına benzeri özellikler taşıyan “mamut çiçeği” isimli hayali bir virüstü.
Virüsün, Kuzey Kutbu’nda yapılan bir hafriyat sırasında yünlü bir mamutun kalıntılarından ortaya çıktığı kurgulandı.
“BUZLAR ÇÖZÜLÜYOR, VİRÜSLER UYANIYOR”
DSÖ’nün brifing dokümanlarında, iklim değişikliği nedeniyle Kuzey Kutbu’nda donmuş toprağın çözülmesinin, daha evvel bilinmeyen patojenlerin gün yüzüne çıkmasına yol açabileceği tabir ediliyor. Bu, yalnızca bilim kurgu değil; gerçek bir bilimsel mümkünlük olarak bedellendiriliyor.
2023 yılında Fransız bilim insanı Jean-Michel Claverie, tam 48 bin 500 yıl öncesine ilişkin bir “zombi virüsünü” laboratuvar ortamında tekrar canlandırarak dikkatleri bu alana çekmişti.
Öte yandan, bölgeye gelen belgeselciler ve fildişi avcılarının, kâfi sıhhat tedbirleri almadan bu antik kalıntılarla temasa geçtiği bildiriliyor.
“KARMAŞIK VE DENETİMİ ZOR”
Her ne kadar “mamut çiçeği” kurgusal bir senaryo olsa da, DSÖ yetkilileri gerçek bir salgının çok daha karmaşık ve denetimi sıkıntı olabileceğini belirtiyor.
Tatbikata katılan ülkelerin virüsü denetim altına alabilmiş olması, senaryonun kolaylığıyla açıklanıyor.
Ancak uzmanlar, bilhassa kutup bölgelerinde çözülmeye başlayan buzulların, yalnızca iklim değil, global sıhhat için de tehlike oluşturabileceğini savunuyor.
