DİSK’ten Esenyurt tepkisi: Seçimle gelen seçimle gider
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasına yönelik yansılar devam ediyor. DİSK Ege Bölge Temsilciliği İzmir’de sokağa indi. SGK İzmir İl Müdürlüğü önünde toplanan sendika üyeleri, “Kayyum halk iradesine darbedir! Faşizme karşı omuz omuza” pankartı açtı. Sık sık, “Baskılar bizi yıldıramaz”, AKP’den hesabı işçiler soracak”, “Hak hukuk adalet”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “AKP elini irademden çek”, “Kurtuluş yok tek başına ya daima bir arada ya hiçbirimiz”, “Kayyumlara geçit vermeyeceğiz”, “AKP kayyumu al başına çal” sloganları attı.
Basın açıklamasını okuyan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, kayyum atanmasının tüzel değil, siyasi bir atılım olduğunu aktararak, “Demokrasinin olmazsa olmazı, vatandaşların kendi temsilcilerini özgürce seçebilmesidir. Lakin kayyum uygulamaları, bu temel hakkı ayaklar altına alarak seçilmişlerin yerine atanmışları getirmekte, halkın iradesine ipotek koymaktadır. Bugün bir defa daha, halkın iradesinin gasp edilmesine, demokratik hakların yok sayılmasına şiddetle karşı duruyoruz. İktidarın, demokratik pahaları sistematik olarak yok saydığı ve ülkemizde büyük bir hak ihlali dalgasını olağanlaştırmaya çalıştığı bir devirdeyiz. Kayyum uygulamaları, demokratik hukuk devleti unsuruyla ve mahallî demokrasi anlayışıyla bağdaşmamaktadır. Türkiye demokrasisine ve toplumsal barışa verdiği ziyan telafi edilemez noktaya ulaşmış, halkın demokratik kanallarla idarede kelam sahibi olma hakkı bir defa daha budanmıştır” dedi.
“SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDER”
“İktidar, daha evvel kayyum atamaları ile sonuç alamadığını, halkın bu tekniği reddettiğini görmüş olmasına karşın, yeniden birebir antidemokratik yola başvurmaktadır” diye devam eden Memiş Sarı, “Halk, sandıkta bu prosedüre ve iktidarın baskıcı uygulamalarına net bir formda “hayır” demiştir. Ama iktidar, sandıkta aldığı bu güçlü iletisi görmezden gelerek otoriter ve baskıcı tekniklerle demokrasiyi askıya alma eforunu sürdürmektedir. İktidar, siyasi geleceğini korumak ismine her türlü yolu mubah görerek, kendi çıkarları uğruna halk iradesine set çekmekte, halkın demokratik tercihlerine ipotek koymaktadır. Yargı süreci devam ederken, halk tarafından seçilmiş bir belediye liderinin yerine kayyum atanması, belediye meclisinin yok sayılması ve bir “memur”un misyona getirilmesi, hiçbir demokratik ülkede kabul edilebilecek bir formül değildir. Bu uygulama hem Anayasa’ya hem de Türkiye’nin imzaladığı Avrupa İnsan Hakları Kontratı ve üniversal hukuk prensiplerine büsbütün alışılmamıştır. Demokratik hukuk devleti prensiplerine ve temel insan haklarına alışılmamış olan bu uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir. Unutulmamalıdır ki demokrasilerde, seçimle gelen seçimle gider” sözlerini kullandı.
“HALKIN İRADESİNİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Kayyum atanmasının demokrasiye yapılmış bir hücum olduğunun altını çizen Sarı, “Bu müdahaleler, toplumsal huzuru bozmakta, halkın idareye iştirakini engelleyerek demokratik nizamı zayıflatmaktadır. Bizler, halkımızın iradesini yok sayan, özgürlükleri kısıtlayan ve hak ihlallerini artıran bu karanlık müdahalelere karşı, aydınlık ve demokratik bir Türkiye için çabamızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu müdahaleler, sırf bugünün Türkiye’si için değil, gelecekte demokratik pahaların, insan haklarının ve hukukun üstünlüğünün korunabilmesi açısından da büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bizler, hak, hukuk ve adaletin yanında durarak, iktidarın baskıcı siyasetlerine karşı halkın iradesini savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin demokrasisi ve geleceği için bu çabayı omuz omuza sürdürecek, hiçbir baskıya boyun eğmeyeceğiz. Türkiye halkına ve tüm demokrasi savunucularına bir defa daha sesleniyoruz: Halkın iradesini hiçe sayan kayyum uygulamalarına ve demokrasiye karşı yapılan her türlü müdahaleye karşı omuz omuza, kararlılıkla direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
