Çiğdem Kınay cinayeti… Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu: Bireysel silahlanma şiddetin önünü açıyor
İstanbul Sultangazi ilçesi Yunusemre Mahallesi 1385 Sokak’ta iki gün evvel 20 yaşındaki Abdullah Azat Kınay, annesi Çiğdem Kınay’ı (45) tartışma esnasında başından vurarak öldürdü. Oğul Kınay’ın ise olayın akabinde meskenden kaçtığı sav edildi. Annenin cansız vücudu İsimli Tıp morguna kaldırılırken, Azad Kınay çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.
Konuya ait reaksiyon göstermek üzere Sultangazi Aşık Veysel Parkı’nda bir ortaya gelen 7 bayan için ise yaklaşık 100 polisin görevlendirilmesi dikkat çekti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ismine konuşan İstanbul Temsilcisi Nuran Karahan ise şunları söyledi:
“2025 YILINDA AĞUSTOS AYINA KADAR TAM 169 BAYAN CİNAYETİ İŞLENDİ”
“Biz bugün buraya bir kadın cinayeti haberi üzerine çağrı yaptık. Haberi aldıktan sonra öğrendik ki aslında silah kazara patlamış ve Çiğdem Kınay, oğlu tarafından kazara öldürülmüş. Bu olayın gerçekliği farklı olabilir fakat bizim bu kadar süratli bir refleks göstermemizin kıymetli bir nedeni var: Bu, acı bir tecrübeye ve önemli bir gerçeğe dayanıyor.
Kadınlar bu ülkede her gün meskenlerinde, aile üyeleri tarafından öldürülüyor. Biz bir kadının öldürüldüğü haberini gördüğümüzde, bunun kadın cinayeti olabileceğini düşünüyoruz. Bilgilerimize nazaran 2025 yılında Ağustos ayına kadar tam 169 bayan cinayeti işlendi. 169 ömür, 169 bayan hayattan koparıldı.
Peki iktidar ne yapıyor? Bayanları aileye hapseden, aileyi kutsallaştıran ve bayanların aileden kopmasını zorlaştıran siyasetler üretmeye devam ediyor. Aile odaklı siyasetlerin bir uzantısı olarak bugün karşımıza “boşanmaların hızlandırılması” ve “arabuluculuk” üzere düzenlemeler çıkıyor. Meğer boşanmaların hızlandırılması bayanlar için büyük bir tuzaktır.
Bunu, “Kadınlar boşanmak istiyor fakat süreç çok uzun sürüyor, kolaylaştırıyoruz” diye sunuyorlar. Meğer gerçek şu: Boşanmaların hızlandırılması, bayanların boşanma sürecinde sahip olacağı hakların gasp edilmesi manasına geliyor. Nafaka hakkı, mal paylaşımı üzere bayanların boşandıktan sonra hayatlarını sürdürebilmesi için gerekli olan haklar ellerinden alınmak isteniyor.
“AİLE HUKUKUNDA ARABULUCULUK İSE ASLA KABUL EDİLEMEZ”
Aile hukukunda arabuluculuk ise asla kabul edilemez. Bayanlar esasen o evliliklerden çıkmak için zahmetle imkan buluyor, büyük zorluklarla boşanma kararı alabiliyorlar. Arabuluculuk demek; bayanların bu kararlarından vazgeçmeye zorlanması, şiddet failleriyle tıpkı masaya oturtulması demektir. Bu ülkede kadınlar yalnızca boşanmak istedikleri için öldürülüyor. Kadınların boşanma gerekçesiyle öldürüldüğü bir ülkede aile hukukuna arabuluculuk getirilemez.
“‘BİREYSEL SİLAHLANMA YOK’ DİYORLAR FAKAT BAYAN KATİLLERİ İNTERNETTEN SİLAH SİPARİŞ EDEBİLİYOR”
Bir öteki gerçek de kişisel silahlanmadır. Bu olayda da gördüğümüz üzere ferdî silahlanma çok yaygın fakat iktidar bunu engellemek için hiçbir şey yapmıyor. “Bireysel silahlanma yok” diyorlar ancak bayan katilleri internetten silah sipariş edebiliyor. Biz, bayan katillerinin internetten silah alıp bayanları öldürdüğü bir ülkede yaşıyoruz. Bugün 20 yaşında bir genç bile eline silah alıp öldürmeye gidebiliyor. Tahminen kazara ateş etti, tahminen ezkaza oldu, ancak bu bize şunu gösteriyor: Kişisel silahlanma şiddetin önünü açıyor.
Bu sorun sadece bayan cinayetlerinde değil, toplumdaki tüm şiddet olaylarında karşımıza çıkıyor. Bütün bu sorunların en temel çözümü ise 6284 sayılı kanunun ve İstanbul Sözleşmesi’nin faal biçimde uygulanmasıdır. 6284 ferdi silahlanmaya dair çok öngörülü bir kanundur. Şiddet tehdidi oluşturan bir kişi görev icabı dahi silah taşıyorsa, 6284’e göre o silaha el konulabilir.
Ama bugün, bırakın görevi gereği silaha el konulmasını; internetten silah sipariş edilerek bayanların öldürüldüğü bir ülkede yaşıyoruz.
Biz, 6284’ün ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için uğraşa devam edeceğiz. Ne yaparsanız yapın, bayanların lisanından silemeyeceğiniz, karşınıza çıkacak çözüm budur. Biz, İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284’ün uygulanması için gayret etmeye devam edeceğiz. Bayan cinayetlerini durduracağız.”
