Bu belirtilere dikkat: Mevsim geçişi migreni tetikliyor!
Mevsimsel geçişleri hiç elbet ki en çok hissedenler migren hastaları.
Migren, ataklar halinde seyreden bir baş ağrısı sendromu olarak tanımlanmakta ve çoğunlukla da bayanları etkilemektedir. Migrenle ilgili dikkat edilmesi gerekenleri Liv Hospital Vadistanbul Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Öztürk anlattı.
“BÜYÜK ORANDA HAVA DEĞİŞİKLİKLERİ ATAKLARI TETİKLEYEBİLİYOR”
Bahar aylarının migren hastaları için şiddetli devir olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ayhan Öztürk, ’’Mevsim geçişleri, bilhassa de kıştan bahara geçiş migren hastaları için epeyce zorlayıcı bir periyot olabilir. Aslında migren ataklarının ortaya çıkmasına neyin sebep olduğunu hala tam olarak bilinmese de atakları tetikleyen birçok öge olduğunu ve hava değişikliklerinin de migren atakları için kıymetli bir tetikleyici olduğunu söyleyebiliriz. Birtakım besinler, hormon değişiklikleri ve gerilim, en sık belirtilen migren tetikleyicileri ortasında yer alırken değişken hava kaideleri da kıymetli bir faktörü oluşturuyor. Hava değişiklikleri farklı değişkenleri de (basınç farkı, nem) tetikleyerek ağrıya neden olabilir. Hava değişikliklerine herkes birebir halde reaksiyon vermeyebilir. Birtakım şahıslarda sıcaklık ağrıyı tetiklerken, kimi şahıslarda soğuk hava tetikleyici olabiliyor. Hatta birtakım durumlarda atağın tetiklenmesi için birden çok faktörün bir ortaya gelmesi gerekebiliyor. Ataklar herkeste farklı seyretse de büyük oranda hava değişiklikleri atakları tetikleyebiliyor. Bilhassa lodos migren ataklarını çok sıklaştırıyor. Birebir biçimde sıcak-nemli havalar da migren ataklarını artırıyor. Ayrıyeten mevsim değişiklikleri, kıştan yaza geçiş, yazdan kışa geçiş atakları tetikleyebiliyor. Çok kuru, nemsiz, soğuk havalarda etkileyebiliyor ancak bilhassa sıcak ve nemli havalar atakları artırabiliyor’’ formunda konuştu.
Prof. Dr. Öztürk, sözlerine şöyle devam etti:
’’Yapılan çalışmalarda bilhassa hava değişimleri ve buna bağlı migren atağı nedeniyle hastaneye müracaat oranlarına bakılmış ve sonuçta sıcak ve nemli havalarda hastaneye müracaatlar artarken soğuk ve kuru havalarda bu oranın daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Atakların bu periyotlarda artış göstermesinin nedenlerinden biri bedenin sıvı kaybı (dehidratasyon) olabilir. Zira susuz kalma migren hastalarında başlı başına bir tetikleyicidir. Hava basıncındaki değişimin de (barometrik) kimi bireylerde migren ataklarını başlatmaya neden olabilir. Bilhassa ilkbahar, sonbahar üzere mevsim geçişlerindeki sıcaklık değişimlerine bağlı olarak yaşanan basınç farklılıkları migreni tetikleyebilir. Migren ataklarına, atmosferik basıncın bedene uyguladığı fizikî yükteki değişikliğin ve bunun tesiriyle de kan damarı genişlemesinin hasebiyle kan akışı farklılıkların sebep olduğu düşünülüyor. Yükseğe çıkan havanın kuruması, basıncın azalması üzere nedenler de buna bağlı olarak atakları tetikleyebilir.
Aslında tedavi için ön planda hayat üslubu değişikliklerini öneriyoruz. Bilhassa de burada olduğu üzere tetikleyici biliniyorsa bunlardan kaçınmak değerli. Migrende öncelikle atak önleyici tedavi yaklaşımı düşünülmeli. Son yıllarda “migren aşısı” olarak bilinen migrenin yeni tedavisi Anti-CGRP yahut monoklonal antikorlar migren ataklarını engellemede tesiri olan özel tedavilerdir.
Migren tipi baş ağrısı özellikleri olarak; ayda 4-7 atağı olan auralı ve aurasız migren ataklarında episodik ve kronik migren ataklarında, migren proflaksi tedavileri ile 6 hafta kullanmasına karşın kâfi tesir gözlenmeyen yahut tolere edilemeyen şahıslarda kullanılmaktadır. Hastaların yüzde ellisinde aylık ortalama migren ağrılı günlerinde yüzde elli oranında azalma sağlanmıştır. Bu kümedeki ilaçların güvenlik ve tolere edilebilirlik özellikleri de öteki atak önleyici tedavilere misal bulunmuştur. Migren tipi baş ağrıları için spesifik olan bu tedaviler yalnızca migren ağrısı için kullanılmalıdır.’’
MİGRENİ OLANLAR BUNLARA DİKKAT ETMELİ
Migreni olanlar nelere dikkat etmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Öztürk, ’’Migreni olanlar bilhassa uyku nizamlarına dikkat etmeli ve her gün birebir saatte uyuyup uyanmaya ihtimam göstermeli. Hava değişimlerini takip etmek ve barometrik basınç ikaz uygulamaları ile tedbir almak da dikkat edilmesi gereken bir öbür noktadır. Mevsimler geçiş ayları polen yoğunluğunun yaşandığı periyotlar olduğu için bilhassa polenlerin ağır olduğu günlerde açık havada uzun mühlet kalmamaya dikkat etmeliler. Migren hastaları ayrıyeten gerilimle de çaba etmeliler. Bilhassa yoga, meditasyon üzere gevşeme teknikleri de atakların şiddetini azaltabilir. Migren, mevsimsel değişimlerle alakalı olsa da, şahsa has farklı tetikleyiciler de rol oynayabilir. Bahar aylarında migrenin arttığını fark eden bireylerin bir nöroloji uzmanına istişareleri, uygun tedavi ve önleyici stratejilerin geliştirilmesi açısından önemlidir’’ diye konuştu.
