Bir garip ASSAN vakası: Devletin üst düzey isimleriyle fotoğraf verdiler, TRT belgeselini yaptı şimdi kayyum ve gözaltı

Savunma endüstrisi alanında devletçe muteber bir pozisyonda olan, teşvikler alan, en son geçtiğimiz ay IDEF fuarında Genelkurmay Başkanı ve Dışişleri Bakanı tarafından ziyaret edilen ASSAN’a kayyum atandı. Şirketin sahibi Emin Öner ile Genel Müdürü Gürcan Okumuş, askeri casusluk ve FETÖ üyeliği savlarıyla gözaltına alınırken, şirketin ‘avukatı’, Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) eski başkanı İsmet Sayhan, ‘Selahattin Yılmaz cürüm örgütü’ne üyelikten tutuklandı. Yaşanan gelişmeler iki soruyu akıllara getirdi: Bu bireyler sahiden hatalıysa, nasıl bu pozisyonlarda yer alıyorlar? Değillerse, yaşananlar bir hengamenin sonucu mu?

ASSAN savunma endüstrisi şirketi, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) için topçu mühimmatları, havan sistemleri ve uçak bombaları üzere kritik üretimler yapıyor. Bu mühimmatlar Türkiye’nin Suriye’ye yönelik operasyonlarında ağır biçimde kullanıldı. Şirketin -görevden alınan- genel müdürü Gürcan Okumuş, TÜBİTAK’a bağlı savunma araştırma ve geliştirme enstitüsü SAGE’de ve TSK Güçlendirme Vakfı’na bağlı ROKETSAN’da yaklaşık 5 yıl misyon yaptıktan sonra, 2024 yılının ortasında ASSAN’a geçti.

EL ÜSTÜNDELERDİ

ASSAN, devlet kademesinde uzun vakittir muteber bir pozisyondaydı. 2021 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla ASSAN’a bomba, bomba gövdesi ve havan mühimmatı üretimi için 808 milyon lira meblağında yatırım takviyesi verildi. TRT’nin haberlerine husus olan şirket hakkında bu yılın başında TRT Arapçada, “ASSAN Yerli Mühimmatlar” isimli bir belgesel yayınlandı.

Belgeselde Gürcan Okumuş da yer aldı. ASSAN yöneticileri, savunma sanayi fuarlarında devletin üst seviye isimleriyle daima temas hâlindeydi. Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve TSK komuta kademesi pek çok fuarda ASSAN stantlarını ziyaret ederken, Cumhurbaşkanı Erdoğan da geçtiğimiz yıl Efes 2024 tatbikatında şirketin standına gidip, şu an gözaltında olan Emin Öner’den bilgi almıştı.

Son olarak geçtiğimiz ay sonunda ASSAN, MSB’nin düzenlediği IDEF fuarında stant açarken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Genelkurmay Lideri Metin Gürak, Kara ile Hava Kuvvetleri Kumandanları ve Ulusal Savunma Bakan Yardımcısı bu standı ziyaret etmişti.

GDH, ASSAN’A SUÇLAMALAR YÖNELTTİ

IDEF’in üzerinden şimdi iki hafta geçmişken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı, BAYKAR Yönetim Kurulu Lideri Selçuk Bayraktar’a yakın gdh haber sitesi, ASSAN hakkında 9 Ağustos’ta çeşitli tezlerin yer aldığı bir haber yayımladı. Bu haberi 21 Ağustos’ta yayımlanan bir öteki haber izledi. Haberlerde özetle:

– Gürcan Okumuş’un TÜBİTAK SAGE’den maddelere karşıt formda işçi transfer ettiği, bu sayede ‘teknoloji hırsızlığı’ yaptığı,

– Şirketin MSB’ye bağlı MKE’ye taahhüt ettiği tedariki geciktirdiği ve bu nedenle kamu ihalelerinden men cezası aldığı,

– Ukrayna’da da benzeri bir olaya karıştığı,

– Şirketin ‘avukatı’ İsmet Sayhan’ın, eski MKE Başkanı olarak devletin gizli dokümanlarını ASSAN’a sızdırdığı, TSK’nin sırlarını ifşa ettiği savları yer aldı.

İkinci haberin akabinde İsmet Sayhan, ‘Selahattin Yılmaz cürüm örgütü’ne üyelikten tutuklanırken, hakkındaki suçlamaları reddetti. ASSAN da suçlamaları büyük oranda kabul etmezken, ihale men cezasına münasebet olan tedarik gecikmesinin kendilerinden değil, Polonyalı bir şirketten kaynaklandığını, bunu da ilgili kurumlara bildirdikleri hâlde cezalandırıldıklarını kaydetti. Son olarak evvelki gün ASSAN’a kayyum atandı, şirketin sahibi Emin Öner ve genel müdürü Gürcan Okumuş gözaltına alındı.

CEVAPSIZ SORULAR

Gelinen noktada, Aralık 2024’e kadar MKE üzere kritik bir devlet kurumunun başında olan İsmet Sayhan, hata örgütü üyeliğinden tutuklu durumda. Sayhan’ın 2023’te Yaşar Güler’in avukatlığını yaptığına ait bir doküman de paylaşıldı. Artık, hakkında askeri casusluk dahil pek çok tez lisana getiriliyor. Bir ay öncesine kadar devletin üst seviye isimleriyle görüşüp fotoğraf veren ASSAN yöneticileri Emin Öner ve Gürcan Okumuş ise, FETÖ ve casusluk savıyla gözaltında.

Bu tablo, çeşitli soruları akıllara getiriyor. Bu bireyler nitekim hatalıysa, nasıl bu kadar kritik konumlarda yer aldılar? Hatalı değillerse, yaşananlar bir arbedenin sonucu mu? Selahattin Yılmaz’a ‘ülküdaşım’ diyen ve İsmet Sayhan’la fotoğraf veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu işin neresinde? Ve artık daha yüksek sesle dillendirildiği üzere, Selçuk Bayraktar bu işin bir modülü mı?