Ali Babacan’dan iktidara ‘ara zam’ çağrısı: ‘1 Temmuz’da asgari ücreti artırmazsanız…’
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Eskişehir temasları kapsamında katıldığı televizyon programında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Babacan, asgari fiyatta orta zam tartışmalarına ait iktidara seslenerek, “Açıkça söylüyorum, bu kadar enflasyona karşın siz şayet 1 Temmuz’da taban fiyatı artırmazsanız, emekli maaşını artırmazsanız, minimum emekli maaşını, milyonlarca insanın refahından çalmış olursunuz” tabirlerini kullandı. Babacan, İsrail- İran ortasındaki tansiyona ait ise “Yani İsrail şu anda büyük bir şımarıklıkla ve vurdumduymazlıkla elindeki askeri kapasiteyi ve Amerika’nın da takviyesini kullanarak mümkün olduğunca İran’ı vurmak istiyor. Yani onların masaya oturalım, bu işi masada çözelim diye bir kederi yok. Hasebiyle bu iş masada çözülecekse İran’ın, Amerika’nın ve diğer ülkelerin de olduğu bir masada lakin çözülmesi gerekiyor” dedi.
İran ve İsrail ortasındaki çatışmaya da değinen Babacan, dünyada nükleer güçle ilgili ve nükleer silahlarla ilgili problemlerin tahlilinin lakin diplomasiyle olacağını belirterek “Biz her vakit bunun müzakerelerle ve masada diplomasiyle çözülmesi gerektiğini savunduk” dedi.
“BAKANLIĞIM DEVRİNDE GERÇEKLEŞTİRDİĞİM MÜZAKERELER OLUMLU SONUÇ VERMİŞTİ”
Kendisinin Dışişleri Bakanı olduğu dönemde de İran’ın nükleer programıyla ilgili “müzakere masası”nın kurulduğunu hatırlatan Babacan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Son zamanlardaki masa nasıl bir masaydı? Yalnızca Amerika ile İran’ın oturduğu bir masaydı. Benim Dışişleri Bakanlığı dönemimde de bir masa O masada kimler vardı? Altı ülke vardı bir tarafta; yani Birleşmiş Milletler’in daimi üyesi olan, Güvenlik Kurulu’nun daimi üyesi olan beş ülke artı Almanya, altı ülkeydi. Beş artı bir sistemiyle İran’la müzakere ediyorlardı. Lakin o devirde bugünkü Alman Cumhurbaşkanı Steinmeier, o gün Dışişleri Bakanı, benden şunu rica etti. Dedi ki, ‘Siz bize yardımcı olabilir misiniz? Zira ilerleyemiyoruz, görüşmeler tıkandı. Siz yardımcı olabilirsiniz’ diye. Biz de kolları sıvadık, çalışmaya başladık. Ve hem İran’ı güzel bilen hem de başka altı ülkeyle bağlantıları yeterli olan bir ülke olarak arabuluculuk yaptık.
Nihayetinde bu müzakereler muvaffakiyet ile sonuçlandı hatırlıyorsanız. O vakit Lider Obama’nın Brezilya Cumhurbaşkanı’nın da beraberce katıldıkları merasimlerle bir muahede imzalandı. Ve İran’ın nükleer programı bir çerçeveye oturdu. Ve Memleketler arası gözetim-denetim altına girdi. Bunu başarmıştık, bu olmuştu yani. Ve benim Dışişleri Bakanlığı döneminde Almanların bizden ricası üzerine biz bunu yapmıştık. Bugün tıpkı koşullarda baktığımızda yalnızca İran’la Amerika’nın oturup artık bu hususta mutabakat yapması mümkün değil.”
“İSRAIL İLE ANLAŞMAK ÇOK ZOR”
Yeni bir diplomasi masasının oluşturulması ve bu masaya tarafsız ülkelerin de oturması gerektiğini vurgulayan Babacan, “En az birkaç tane tarafsız ülkenin de oturup arabulucu olarak Amerika’yla İran’ın muahedesini sağlaması gerekiyor. İsrail ile anlaşmak çok sıkıntı. Yani İsrail’in muahede sıkıntısı de yok. Yani İsrail şu anda büyük bir şımarıklıkla ve vurdumduymazlıkla elindeki askeri kapasiteyi ve Amerika’nın da takviyesini kullanarak mümkün olduğunca İran’ı vurmak istiyor şu anda. Yani onların masaya oturalım, bu işi masada çözelim diye bir kederi yok. Hasebiyle bu iş masada çözülecekse İran’ın, Amerika’nın ve diğer ülkelerin de olduğu bir masada lakin çözülmesi gerekiyor. Ve kesinlikle diplomasiyle çözülmesi gerekiyor” tabirlerini kullandı.
“AMERİKA DİREKT SAVAŞ İÇERİSİNE GİRERSE, SAVAŞ BÖLGESEL NİTELİK KAZANIR”
Babacan, savaşın müzakere ve diplomasi masasında sonlandırılamaması durumunda muhtemel riskleri de anlattı. “İran’la İsrail ortasındaki savaş yoğunlaşabilir” diyen Babacan, “Gittikçe her gün değil, artık her saat değil, her dakika karşılıklı bombaların atıldığı, karşılıklı atakların olduğu bir periyot olabilir. Pekala daha berbata nasıl gidebilir? İran şayet Hürmüz Boğazı’nı kapatırsa trafiğe, petrol sevkiyatını durdurursa o tansiyonu arttırabilir. Amerika direkt kendisi savaş içerisine girerse bu sefer bu savaş bölgesel bir nitelik kazanır. İran da Amerika’nın üstlerinin olduğu öteki ülkelere akınlarda bulunabilir” diye konuştu.
“UZUN VADEDE RİSK…”
İran ile İsrail ortasındaki tansiyon sonrasında Türkiye’nin açık amaç haline gelme riski taşımadığını aktaran Babacan, “Her senaryoyu dikkate almamız lazım. Lakin çabucak bugün yarın Türkiye’yle İsrail’in bir karşı karşıya gelme durumu ya da Türkiye’yle İran’ın bir karşı karşıya gelme durumu olmaz. Fakat asıl Türkiye için uzun vadedeki risk nedir? İsrail’in bu genişlemeci siyasetini Türkiye topraklarına içine taşıyacak bir çılgınlığın içerisine girmesidir. Bugün, yarın bu olmaz. Fakat uzun vadede bunu da dikkate almak zorundayız” dedi.
“BU İKTİDAR İŞ BAŞINDA OLDUĞU SÜRECE BU ÜLKENİN İKTİSADI ASLA DÜZELMEYECEK”
Türkiye iktisadına ait de değerlendirmelerde bulunan Babacan, “Türkiye’de çarşı pazarı bilmeyen, ekonomik aktörler nasıl hareket eder, esnaf nasıl hareket eder, Türkiye’deki fiyatlandırma davranışları nasıldır; bunları bilmeyen beşerler bu ülkenin iktisadını yönetemezler. Bu iktidar iş başında olduğu sürece bu ülkenin iktisadı asla düzelmeyecek” sözlerini kullandı. Babacan, milyonlarca işçinin beklentisi olan orta artırım talebine dair ise “En az enflasyon kadar; gerçek enflasyon kadar artırım almak bu ülkenin insanların hakkı. Açıkça söylüyorum, bu kadar enflasyona karşın siz şayet 1 Temmuz’da minimum fiyatı artırmazsanız, emekli maaşını artırmazsanız, minimum emekli maaşını, milyonlarca insanın refahından çalmış olursunuz” değerlendirmesinde bulundu.
