Alevi örgütlerinden ortak açıklama: ‘İktidarın ekmeğine yağ sürmeyin’
CHP’nin 38. seçimli olağan kurultayı hakkında yürütülen davanın duruşması 30 Haziran tarihinde yarın görülecek. Duruşma öncesinde “mutlak butlan” ilan edilirse eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden CHP’nin idaresine geleceği sav edildi.
SAVAŞ, TALAN, BASKI, SOYKIRIM, ASİMİLASYON
Alevi Bektaşi Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Türkiye Alevi Federasyonu, Avustralya Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan abdal Kültür Derneği yayınladıkları ortak basın açıklamasında Türkiye’de ve Ortadoğu’da sıkıntı bir sürecin yaşandığına dikkat çekildi.
Açıklamada şu tabirlere yer verildi;
“Ülkemiz tarihin en büyük ve en derin krizlerini yaşıyor. Etrafımızı çeviren savaş, çatışma, emperyalist işgal, ilhak ve buna bağlı olarak, katledilen yüz binlerce insan. Tekrar dizayn edilen bir Ortadoğu. Anasız, babasız, evsiz barksız kalan milyonlarca çocuk, tecavüz edilen, köle pazarlarında alınıp satılan, kaçırılan bayanlar. Suriye’de Dünya’nın gözü önünde süren Alevi Soykırımı. Başına bombalar yağdırılan Gazze, Lübnan ve İran halkları. Hakları gasp edilmiş ve barışa susamış Kürtler. Yüzyıllardır asimilasyon siyasetlerine ve daha da beteri katliamlara maruz kalmış ve yaşadığı hiçbir katliamın hesabı verilmemiş Aleviler. Alevilerin tüm itirazlarına karşın kurulmuş ve bir asimilasyon üssüne çevrilmiş Alevi Bektaşi Kültür Cemevi Başkanlığı. Talan edilmiş dağlar, dereler, ırmaklar, yakılmış ormanlar, sökülmüş zeytinlikler, maden şirketlerine peşkeş çekilmiş ömür alanlarımız. Elimizden alınan dergahlarımız, maden alanları içinde yok edilen ziyaretgahlarımız. Baraj altında bırakılan geçmişimiz. Verilmeyen haklarımız, karşılanmayan taleplerimiz, çalınan geleceğimiz. Halk iradesine indirilen darbeler, atanan kayyumlar, işinden edilen çalışanlar, grevleri yasaklanan işçiler, eğitim hakları ve barınma hakları ellerinden alınmış öğrenciler.”
“SUNİ GÜNDEM İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Açıklamada yapay gündem üzerinde tartışıldığının altı çizildi. “İnsanlığa karşı işlenmiş bir kabahat olan Sivas Madımak Katliamının 32.yıldönümü içindeyiz. Tam da 2 Temmuz arifesinde, tam da Sivas Madımak katillerinin özgür bırakıldığı, davanın vakit aşımına uğratıldığı bir devirde, önümüze getirilen yapay ve tali bir sorun ile karşı karşıyayız.”
“MUHALEFET PARÇALANMAK İSTENİYOR”
“Her zamankinden daha çok birlik içinde olmamız gereken bir periyotta, demokratik muhalefet kendi içinde parçalanmak istenmektedir. Eşit yurttaşlık, demokrasi, hak ve özgürlükler çabasını yükseltmemiz gereken bir periyotta, iktidarın türlü oyun ve tuzaklarına düşmemiz, bugüne kadar vermiş olduğumuz bütün çabayı boşa düşürecektir. Gün, birleşme ve birlikte uğraş etme günüdür. Herkesin büyük bir sorumluluk içinde hareket etmesi, hâkim siyasete ve onun gerici faşist iktidarına karşı bir duruş ortaya koyması, zorunluluktur.”
DÜN DEM PARTİ’YE YAPILANLAR BUGÜN CHP’YE YAPILIYOR
“İktidar cephesinin, dün Dem Parti evveliyatına, sol sosyalist, ilerici, devrimci yapı, kurum ve partilere karşı uyguladığı, gerici, baskıcı politikayı, bugün tekrar birebir çevrelerin yanında, Cumhuriyet Halk Partisi’ne de uygulamaktadır. Kendisine muhalefet eden ve muhtemel bir seçimde karşısındaki en kitlesel yapıyı dağıtıp, ortadan kaldırmak isteyen AKP iktidarı, başta CHP olmak üzere, muhalefeti bölmek ve parçalamak istemektedir.”
“İKTİDAR ARBEDESİNDE HALKIN YANINDAYIZ”
“Bu tehlikenin farkında olmamak için ya saf, ya da makus niyetli olmak gerekir. Ortada bu türlü bir gerçeklik var iken, parti içinde meydana gelen çatlak, yarılma, çatışma, arbede her geçen gün önü alınamaz hale gelmiştir. Bir taraftan mevcut CHP idaresini iktidarın ağzı ile suçlayan bir kesim, öbür yanda eski idaresi darbeci, iktidar yanlısı, olarak nitelendiren bir kesim. Bu her iki kesim ortasında kalan, her türlü hakarete uğrayan ve nefret telaffuzlarına maruz bırakılan Aleviler. Bütün bu kaotik durum karşısında, biz Aleviler ve Alevi kurumları, elbette bir tavır almak zorundayız. Elbette bir tarafımız olacak. Bu tavır da, tarafımız da çok net. Biz Aleviler tarih boyunca olduğu üzere hak ve hakikatten yana oluruz, demokrasiden yana oluruz. Gerici, faşist bir iktidar karşısında halktan yana oluruz. Savaşlara karşı, barıştan yana oluruz. Karanlığa karşı, aydınlıktan yana oluruz. Sömürüye karşı, hakça bölüşümden yana oluruz. Bir partinin iç çelişkileri ve küçük iktidar arbedesinde, taraf olmayız lakin büyük iktidar hengamesinde sınıfın ve halkın iktidarından yana oluruz. Bir partinin, parti içi çekişmelerine, insanların etnik ve inanç kimliği alet edilemez. Bireylerin inanç ve kimliklerine yönelik hakaret ve nefret lisanı ile siyaset yapılamaz. Bunu yapanları da şiddetle kınıyoruz.”
“İKTİDARIN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEYİN
“Alevi canlara ve Alevileri anlamsız ve yapay bir hengamenin aparatı yapmak isteyenlere davetimizdir. Bizler, iktidarın ekmeğine yağ, bal sürenler olmayacağız. Demokrasi hengamesini bırakıp, kendi içimizde anlamsız bir arbedeye girmeyecek yahut bu türlü bir arbedenin tarafı olmayacağız. Alevi kurumları olarak, halkımıza ve başta Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere, bütün siyasetlere davetimizdir. Gerici, faşist, şeriatçı ve emperyalist ablukaya karşı sorumlu davranmak zorundayız. Katliamcı zihniyete ve kan emici sisteme karşı; “Gelin Canlar Bir Olalım” diyoruz.”
