AKP’li yılların sonucu: 4 milyon çocuk işçi
Türkiye’de çocukların eğitimden kopartılıp ucuz iş gücü olarak sömürülmesine, önü alınmayan iş cinayetlerine, yurttaşların garantisiz çalışmaya mecbur bırakılmasına “dur” demek için Süreyya Operası önünde ses yükseltmek için bir ortaya gelen iki kuruluşa MESEM’li, lise ve üniversiteli kalabalık öğrenci kümesi slogan ve açıklamalarıyla katıldı.
Mikrofon alan MESEM’li bir öğrenci, haftanın 4 günü iş yerlerinde çalışmak zorunda bırakılan öğrencilere neler yaşatıldığını, ‘iş öğrenme’ ismi altında ağır işler yaptırıldığını anlattı. Öğrenci, ağır işlere maruz bırakılan 16 yaşındaki Boran Yusuf Aslan’ın MESEM’e karşı ses çıkarttığı için 58 gündür tutuklu olduğuna dikkat çekti.
Cumhuriyet’e konuşan İstanbul Tabip Odası İSİH Kurulu Sözcüsü Dr. Nazmi Algan, çocuk işçiliğinin yarattığı psikososyal yıkımı “Sabahtan geceye kadar çalışmak zorundalar. Bu çocuklar arkadaşlık kurup sosyalleşemiyor, kitap bile okuyamıyor. Artık ve ileride ruhsal problemler yaşamaları kaçınılmaz” tabirleriyle anlattı.
Ortak açıklamayı okuyan İSİG Meclisi gönüllüsü Balım İdil, AKP iktidarı boyunca çocuk işçiliğinin yıldan yıla artarak bugün yaklaşık 4 milyona ulaştığının altını çizdi.
AKP’li yıllarda en az bin çocuk personelin hayatını kaybettiğini belirten İdil, “Sistematik olarak daha ilköğretim çağındayken bile acımasız üretim çarklarına sokulan, çocukluğunu, gençliğini ve sıhhatini işyerlerinde bırakan çocuk emekçiler bu ülkenin geleceğidir” dedi.
İdil, iktidarın ‘aile yılı’ ilanının ve ‘üç cocuk’ davetinin ucuz işgücü yaratma gayesine hizmet ettiğini vurgulayarak kelamlarını şöyle sürdürdü:
Açıklamada şu talepler yer aldı:
1-Çocuk personellik yasaklanmalı, mesleksel tahsil çocuk gelişimine uygun bir biçimde planlanmalı ve kamusal kurallar çerçevesi içinde olmalıdır.
2-Eğitim her kademede parasız olmalı, müfredat bilimin ışığında ve hayat ile bağı kuran bir formda tekrar yapılandırılmalıdır.
3-Yaşam alanlarımız uyuşturucu ve çeteleşmeden temizlenmeli, çocukların gelişimine uygun bir hale getirilmelidir.?Ancak bunları sistem içinde söz etmek tek başına bir mana tabir etmiyor. Örgütlenmek, gayret etmek ve direnmek gerekiyor.
