Adalet Peşinde Aileleri Platformu ve Türkiye Barolar Birliği’nden ”Deprem Yargılamaları Çalıştayı”
Adalet Peşinde Aileleri Platformu ve Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) iş birliğiyle düzenlenen “Deprem Yargılamaları Çalıştayı”nda konuşan avukat Eren Can, ”Bilirkişi raporu gelmiş olsa bile iddianamesi düzenlenmeyerek ceza davası açılmamış olan çok sayıda evrak var. İddianame düzenlenmiş, ceza davası açılmış olsa dahi sanıkların firari olduğu, tutuksuz yargılandığı, uzman raporlarının son derece özensiz ve adrese teslim belirli başlı üniversitelerden hazırlandığı, bu nedenle de sürecin ağır aksak ilerlediği, bir türlü karar basamağına gelemeyen belgeler var” dedi. Adalet arayan depremzede aileler ismine konuşan Döne Kaya da ”Soruşturmaların gereğince süratli ilerlememesi yüreklerimizdeki acıyı daha da derinleştiriyor” diye konuştu.
Türkiye Barolar Birliği ile 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların akabinde hayatını yitiren şahısların yakınlarının adalet arayışı için bir ortaya gelerek kurduğu Adalet Peşinde Aileleri Platformu, Ankara’da “Deprem Yargılama Çalıştayı” düzenledi. Çalıştayda zelzele yargılanmaları hakkında bilgi ve deneyim paylaşımı yapıldı.
Çalıştaya İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Adem Sözüer, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erdem Canbay, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Koçak, İstanbul Gedik Üniversitesi’nden Dr. Mazlum Doğan, Atılım Üniversitesi’nden Çiğdem Sever’in yanı sıra TMMOB Jeoloji Mühendisler Odası Yönetim Kurulu Lideri Hüseyin Alan, TMMOB Jeoloji Mühendisler Odası’ndan avukat Mehmet Horuş, İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Yöneticisi Emma Sinclar Webb, İnsan Hakları Ortak Platformu’ndan Ekin Emek Berber ve Feray Salman’ın da olduğu uzmanlar ve Adalet Peşinde Aileleri Platformu üyeleri katıldı.
”CEZA DAVASI AÇILMAMIŞ ÇOK SAYIDA EVRAK VAR”
Çalıştayın açılışında avukatları temsilen Eren Can konuştu. Can, zelzele sonrasında yargılanmalarına müsaade verilen kamu vazifelisi sayısının sırf 42 olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
‘’Depremin üzerinden 21 ay geçti. Pekala bu kadar vakit geçmişken hukuk uğraşında biz neredeyiz, hangi noktada duruyoruz. Hala savcılık belgesinde hiç eksper raporu gelmeyen belgelerimiz var. Tıpkı bizim Hatay Rana Apartmanı evrakımızda olduğu üzere. Eksper raporu gelmiş olsa bile iddianamesi düzenlenmeyerek ceza davası açılmamış olan çok sayıda evrak var. İddianame düzenlenmiş, ceza davası açılmış olsa dahi sanıkların firari olduğu, tutuksuz yargılandığı, eksper raporlarının son derece özensiz ve adrese teslim muhakkak başlı üniversitelerden hazırlandığı, bu nedenle de sürecin ağır aksak ilerlediği, bir türlü karar kademesine gelemeyen evraklar var. Sonuçlanan evrak sayısı ise çok az. Kamu görevlilerin yargılanması konusunda ise çok daha yavaş ilerleyen bir süreçle karşı karşıyayız. Şu ana kadar yargılanmasına müsaade verilen kamu vazifelisi sayısı yalnızca 42 bu bahiste ilgili savcılıklara gittiğimizde evrak sayısı çokluğu mazeret edilerek süreç ilerlemiyor ve bekletiliyor. Tazminat ve hukuk davaları açısından baktığımızda Türkiye’deki yargılama pratiğinin yavaşlığı sarsıntı davalarında da kendisini gösteriyor.’’
”BÜNYEMİZDE 37 AİLE, VEFAT EDEN 3 BİN KİŞİNİN ADALETİNİ ARIYOR”
Adalet Peşinde Aileleri Platformu ismine konuşan, sarsıntıda ailesini kaybeden depremzede Döne Kaya da ‘’21 aydır adalet çabası veriyoruz. Maalesef bu süreçte istediğimiz sonuçları elde demiyoruz’’ dedi. Kaya, şöyle konuştu:
”Umudumuz bütün davaların Adana’daki Hasan Alpargün davasındaki üzere sonuçların elde edildiği duruşmaların gerçekleşmesi lakin maalesef bu formda ilerlemiyor. Bünyemizde 37 aile, vefat eden 3 bin kişinin adaletini arıyor. Bizim bu adalet uğraşımız yalnızca kaybettiğimiz, sevdiklerimiz için değil, misal bir acıyı bir daha yaşamamak, yaşanırsa da bunun bir sarsıntı hukukuyla adalet arayan ailelere yol göstermesi gayesiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Her ne kadar ağır cezalar verilse de bizim sevdiklerimiz tekrar geri gelmeyecek. Hedefimiz hayatta olan sevdiklerimizin de misal acılar yaşamamasıdır, sorumluların hesap vermesi. Soruşturmaların gereğince süratli ilerlememesi yüreklerimizdeki acıyı daha da derinleştiriyor. Sevdiklerimizin yokluğu yalnızca bir boşluk değil, birebir vakitte adaletsizlik hissiyle da dolu bir boşluk bırakıyor.”
