Konservatuvarda ‘Tamer Karadağlı’ operasyonu: 12 hocanın okulla ilişiği kesildi!
Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı, 90’ıncı yılına ‘sanatçı hocası’ olmadan başladı.
Tiyatro kısmında yıllardır ders veren 12 hocanın vazifesine, rastgele bir akademik münasebet gösterilmeden son verildi. Hocaların ilişiğinin kesilme nedeninin Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’nın ilgili kadroyu kendisine muhalif olduğu gerekçesiyle rektöre şikâyet olduğu argüman edildi.
Akademisyen ve oyuncu Murat Atak tarafından toplumsal medya paylaşımıyla duyurulan karar kamuoyunun da reaksiyonunu çekti.
BirGün’den Tuğçe Çelik’in haberine nazaran; emekli öğretim üyeleri ortasında fonetik hocası İclâl Ergenç, tiyatro tarihi ve müelliflik hocası Gülşen Karakadıoğlu, kostüm dizayncısı ve sahne tasarımı ve tiyatro tarihi hocası Sevgi Türkay’ın da bulunduğu isimlerin yanı sıra, hala misyon yapan kimi hocaların ders vermesi de engellendi.
Devlet Tiyatroları sanatkarlarından Ferahnur Barut, Tuncer Yücel, Levent Şenbay, Tolga Tecer, Adnan Erbaş, Oktay Kol, Pınar Gün Topçu ile dramaturg Eren Aysan üzere pek çok sanatçı hocanın bu yıl konservatuvarda ders veremeyeceği açıklandı.
Fotoğraf: BirGün
Hocalar, bugüne kadar “asıl vazifelerini aksatmamak kaydıyla” ders verebildiklerini, lakin bu yıl Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün müsaade vermemesi nedeniyle vazife yapamayacaklarını duyurdu. Devlet Tiyatroları idaresinin aldığı kararın, “anayasanın eşitlik prensibine ters olmasına rağmen” alındığı aktarıldı.
Böylece tiyatro kısmı, 90’ıncı yılında birinci defa sanatçı hocalar olmadan eğitim-öğretime başladı. Karar hem öğrenciler hem de sanat etrafları tarafından reaksiyonla karşılandı. Toplumsal medya paylaşımlarında hocalar ve öğrenciler, alınan karar karşısında dayanışma iletisi verdi.
“BU SİYASİ BİR YAKLAŞIM”
Akademisyen ve oyuncu Murat Atak hususa ait şu tabirleri kullandı:
“Rektörlükten talimat gelerek bu denli hocanın okulla ilişiğinin kesilmesi Türk sanatına vurulan en büyük darbelerden biri. Son devirde sanata karşı yapılan engellemeler, sansürler, gözaltına almalar akademiye de yansımaya başladı. Yavaş yavaş klasik sanatlara da sıra gelmeye başladı tanınan sanatlardan sonra.
Bu siyasi bir yaklaşım. Kendisine Devlet Tiyatrosu topluluğu içinde karşı duranların bir halde ayağının kaydırılma projesi olduğunu düşünüyorum. Bu operasyon Devlet Tiyatroları Genel Müdürü tarafından kotarıldı.
Daha evvel öteki okullarda da bu tıp şeyler yaşandı lakin hocaların tamamına karşı yapılan bir hareket asla olmadı. Ankara Devlet Konservatuvarı bu türlü bir ortamda eğitime başladı ve ne yazık ki ustasız çıraklar yetişecek. Tüm hocalarımız ve meslektaşlarımızla birlikte Türk Tiyatrosu’nun geleceği ismine tasa duyuyoruz.”
