Kartalkaya’daki otel faciası davası: Sanıkların pişkin ifadeleri mağdur ailelerini isyan ettirdi!

Bolu Toplumsal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda görülen davanın 2. duruşmasının ikinci gününde, 19’u tutuklu 32 sanık, müştekiler ve taraf avukatları katılıyor.

Dün görülen duruşmada sanıklar, davaya, birleşen iddianameyle dahil olan 4 müşteki için savunmalarını yaptı. Davanın bugün görülen duruşmasında birleşen iddianameye ve celse ortasında gelen dokümanlara ait müşteki avukatları beyanları alındıktan sonra şahit beyanlarına geçildi. Bu etapta sanıkların sergilediği rahat haller ve sanık kürsüsünde verdiği tabirler salonda tansiyonu yükseltti.

Gerginlik üzerine duruşmaya orta verildi. Dışarıda da aileler feryat etti.

“ORADAKİ HİÇBİR SANIĞIN ABLASI OLMADIĞI İÇİN ÇOK ŞANSLIYIM”

Kardeşi Kıvanç Güngör, eşi Burcu Güngör ve yeğenleri Kerem, Pelin’i kaybeden Gözdem Güngör Derin, “Orada sanıkların ablası olmadığım için çok şanslıyım. Oradaki hiçbir sanığın ablası olmadığı için çok şanslıyım. Güzel ki bunların halası değilim. Benim kardeşim onurlu bir formda öldü. Hayatımın yarısını kaybettiğim için çok üzgünüm” diyerek gözyaşlarına boğuldu.

“İNSAN DEĞİL BUNLAR”

Olayda kızı Burcu Güngör, damadı Kıvanç Güngör ve torunları Kerem, Pelin’i kaybeden Şaban Filiz, “Halit Ergül’ün kızları da tıpkı biçimde buyruklar veriyorlardı. Bunlarda ne vicdan var, ne utanma var. İnsan değil bunlar. Bunların ne hakları var benim 5 yaşındaki torunumu hayattan kopartmaya” sözlerine yer verdi.

Yılmaz Sarıtaş’ın annesi Doruk ve Nehir’in babaanesi Gülüzar Sarıtaş gözyaşlarına boğuldu.