Bakanlığın tartışmalara yol açan yeni ‘Komşu Anne’ uygulamasına tepki yağdı: ‘Ciddi riskler içeriyor’
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, aile Yılı kapsamında hayata geçirmeyi planladığı “Komşu Anne” projesinin pilot uygulamalarına başladı. Proje kapsamında çocuklu bayanların desteklenmesi hedeflenirken çocuk bakımı hizmetinin mesken ortamında ve mahalle temelli verilmesi öngörülüyor. Projenin ayrıntılarına nazaran, bakıcılar Ulusal Eğitim Bakanlığı’na bağlı halk eğitim merkezlerinde çocuk bakım eğitimi almış bireyler ortasından seçilecek. Bakanlık ayrıyeten bu şahıslara erken çocukluk periyodu gelişimi ve ilkyardım hususlarında beş günlük bir eğitim verecek. Eğitimi muvaffakiyetle tamamlayan şahıslar, sertifikalı nitelikli çocuk bakıcısı olarak vazife yapacak. Her bakıcının en fazla beş çocuğa, kendi konut ortamında bakım hizmeti sunmasına müsaade verilecek.
Projenin uygulamaya geçmesiyle birlikte birçok ebeveyn toplumsal medya ve çeşitli platformlarda güvenlik kaygılarını lisana getirdi. Bilhassa çocukların tanımadıkları bireylerin meskenine bırakılacak olması, istismar ve şiddet riski üzere önemli sıkıntıları gündeme getirdi. Çocuk gelişimi uzmanları ise bu tıp uygulamaların muvaffakiyete ulaşabilmesi için güçlü kontrol düzeneklerine gereksinim olduğunu vurguladı.
Cumhuriyet’e konuşan Evvel Çocuklar ve Bayanlar Derneği’nden Psikiyatri Uzmanı Ezgi Gevher, Komşu Anne Projesi’nin İngiltere’deki “childminding” modelinden esinlenmiş bir alternatif bakım hizmeti olduğunu belirterek “Childminding, İngiltere’de kırsal bölgelerin kreş yetersizliğini telafi etmek hedefiyle ortaya çıkmış olsa da uzun periyodik eğitimler, bağımsız kontroller ve şeffaf raporlamayla ebeveyn inancı destekleyen bir alternatif model” diye konuştu.
‘SERTİFİKA YETMEZ’
Türkiye’deki uygulamanın ise bu güvenlik ağları kurulmadan, merkezi bir hizmet biçimi olarak tasarlandığı düşünüldüğünde, kamusal kreş gereksiniminin üzerini örtmek için planlandığını tabir eden Gevher, “Çocuk bakımı uzun soluklu bir mesleksel birikim gerektirir. Beş günlük sertifika programı gelişimsel gereksinimleri karşılamak için kâfi değildir. Ayrıyeten bakımın mesken ortamı üzere kapalı alanlarda sunulması, kontrol ve şeffaflık açısından önemli soru işaretleri doğuruyor” tabirlerini kullandı. Sertifikanın tek başına istismarı önleyici bir teminat sağlamadığına dikkat çeken Gevher, “Bunu için daima bağımsız ve ebeveynleri de kapsayan bir kontrol gerekli” dedi.
‘GÜVENSİZLİK VE TELAŞ YARATIR’
Çocukların duygusal güvenliğinin de risk altında olduğunu vurgulayan Evvel Çocuklar ve Bayanlar Derneği’nden Psikiyatri Uzmanı Ezgi Gevher, “Tanımadıkları meskenlerde kısa vadeli bakım münasebetleri güvensizlik ve tasa yaratabilir. Kalıcı ve inançlı tahlil, devlet eliyle her ailenin erişebileceği nitelikli kreşlerin yaygınlaştırılmasıdır” tabirlerini kullandı.
