Diyanet’ten ‘suça sürüklenen çocuk’ hutbesi
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından tüm mescitlerde okutulacak Cuma Hutbesi’nde ailede ve okulda eğitimin değerine vurgu yapılarak, “Maalesef anne, baba ve toplum tarafından ihmal edilen; manevi kıymetlerimize nazaran yetiştirilemeyen, berbatların insafına terk edildiğinden ötürü suça sürüklenen kaç çocuk vardır” denildi.
Ailede ve okulda öğretilemeyen sevgi ve hürmetin akran zorbalığı ve hengameye dönüştüğü belirtilen hutbede, “Okullarımızda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini büyük bir fırsat bilelim. Ahlaki prensipleri hem teorik hem de pratik olarak çocuklarımıza kazandıralım. Ayrıyeten Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in doğumunun 1500’üncü yılı münasebetiyle okullarımızda Peygamberimizin Hayatı ve Kur’an-ı Kerim dersini bu yıl daha çok öğrencimizin; severek, muhabbet ve heyecan duyarak seçmesini sağlayalım” daveti yapıldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün bugün Cuma Hutbesi, “İlim Hakkı Bilmektir” başlığıyla yayınlandı.
“Yüce dinimiz İslam, bayan erkek her Müslümana ilim öğrenmeyi farz kılmıştır. İlim; kişinin kendini bilmesi, Rabbini tanıması ve yaratılış gayesini idrak etmesini sağlar” sözlerine yer verilen hutbede, İslam’a nazaran ilimin yalnızca meslek, meslek ve dünya yararı için yapılan bir yarış olmadığı kaydedildi.
Hutbede, ilim öğrenmeye ait, “Allah’ın, öğrenilmesini emrettiği, Peygamber Efendimiz’in rehberlik ettiği ilmin temelinde; hayatın merkezine Kur’an’ı yerleştirmek vardır. Allah’ın ve Resûlü’nün sevgisini gönüllere nakşetmek vardır. Yaratana hürmet eden, yaratılana şefkat gösteren bir anlayışı hâkim kılmak vardır. Şiddetin yerine muhabbeti, nefretin yerine merhameti; kin ve düşmanlığın yerine sevgi ve saygıyı ikame etmek vardır. İmanlı, ahlaklı ve faziletli jenerasyonlar yetiştirmek vardır” denildi.
”Hz. Muhammed’i rehber edinen öğretmenin, eğitim ve öğretim için harcadığı vakti ibadet şuuruyla değerlendirmesi gerektiği” kaydedilen hutbede, öğrencilere evvel Allah’a ve Hz. Muhammed’e imanı öğretmesi gerektiği belirtirlerek, akabinde adalet, merhamet, helal-haram şuuru ve “güzel bir Müslüman” olmanın yollarını göstermesi gerektiği tabir edildi.
“KİMİLERİ SAPKIN FİKİRLERİN, BAZILARI AKRAN ZORBALIĞI ALTINDA, BAZILARI İSE MODA VE ÖZENTİ UĞRUNA ELİMİZDEN KAYIP GİTMEKTEDİR”
Zamanında yaşanılan sorunların temelinde çocukları, Allah’ın buyruğu ve Hz. Muhammed’in ahlakına nazaran eğitilmediğinin yattığı söz edilen hutbede, şöyle devam edildi:
”Bugün ne yazık ki kimi çocuklarımız daha küçük yaşlarda bağımlılık tuzağında, bazıları sanal kumar batağında; bazıları sapkın fikirlerin, batıl fikirlerin, fıtratlarını bozacak yanlış anlayışların ağında, bazıları akran zorbalığı altında, bazıları ise moda ve özenti uğruna elimizden kayıp gitmektedir. Maalesef anne, baba ve toplum tarafından ihmal edilen; manevi kıymetlerimize nazaran yetiştirilemeyen, berbatların insafına terk edildiğinden ötürü suça sürüklenen kaç çocuk vardır. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in uyarısı çok açıktır: ‘Hiçbir anne baba, çocuğuna hoş terbiyeden daha değerli bir bağışta bulunmamıştır’.”
“OKULLARIMIZDA OKUTULAN DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİNİ BÜYÜK BİR FIRSAT BİLELİM”
Hutbede, ailede ve okulda öğretilemeyen sevgi, hürmet ve tahammülün sokakta öfke ve şiddete, akran zorbalığına ve arbedeye dönüşmesine neden olduğu kaydedildi.
Hutbede, şu tabirlere yer verildi:
“Yine öğretilemeyen adalet, merhamet ve edep; toplumda haksızlık, düzensizlik ve ahlaksızlığa yol açmaktadır. O halde Allah’ın bize emanet ettiği evlatlarımızı; ‘Ben hoş ahlakı tamamlamak için gönderildim’ buyuran Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in ahlakıyla buluşturalım. Onlara; iyiyi berbattan, doğruyu yanlıştan ayırmanın yollarını öğretelim. Çocuklarımızın kıymetlerimize bağlı birer insan olarak yetişmeleri için,
aile, okul ve toplum el birliğiyle sorumluluklarımızı yerine getirelim.
Okullarımızda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini büyük bir fırsat bilelim. Ahlaki prensipleri hem teorik hem de pratik olarak çocuklarımıza kazandıralım. Ayrıyeten Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in doğumunun 1500’üncü yılı münasebetiyle okullarımızda Peygamberimizin Hayatı ve Kur’an-ı Kerim dersini bu yıl daha çok öğrencimizin; severek, muhabbet ve heyecan duyarak seçmesini sağlayalım.
Bu vesileyle milyonlarca evladımızı tekrar okullarla buluşturacak olan eğitim öğretim yılının iyi olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyorum. Hutbemi Allah Resûlü (s.a.s)’in şu duasıyla bitiriyorum: ‘Allah’ım! Bana öğrettiklerinle beni faydalandır. Yarar verecek ilmi bana öğret ve ilmimi artır.'”
