MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den 30 Ağustos mesajı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “30 Ağustos Zafer Bayramı” için yayımladığı iletide iktidarın ‘Terörsüz Türkiye’ ismiyle başlattığı sürece ait bildiriler verdi.

Bahçeli mesajında, “103 yıl önce düşmansız Türkiye’yi kanıyla, canıyla, emsalsiz vatan sevgisiyle başaran Türk milleti, şimdi de “Terörsüz Türkiye”ye Allah’ın müsaadesiyle ulaşacaktır” tabirlerini kullandı.

Devlet Bahçeli, mesajında şunları kaydetti:

“Tarih yalnızca geçmişin anlatım ve açıklaması değil tıpkı vakitte geleceğin de inşa ve ilerleyiş kulvarıdır.

Bir öbür tabirle geçmişini bilmeyen, geçmişine sırt çeviren toplum yahut milletlerin gelecek iddiasında bulunması zırva ve zorlama bir beklentidir.

Türk milleti tarihiyle iç içe yaşayan, tarihini parlak bir talihin temeli ve temas sınırı yapmak anlayış ve maksadıyla yanıp tutuşan engin ve derin bir şuura sahiptir.

Bu muazzam şuur aydınlığında tecelli eden ulusal varlık, birçok zaferlerle şımarmadığı üzere ağır yenilgi ve hezimetlerle de yeis ve yılgınlığa kapılmamıştır.

Tarihin sayfaları birer birer çevrildiğinde görülecektir ki, Ağustos ayı Türk milletinin zafer ve tepe ayıdır.

26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz’un 30 Ağustos 1922’de mükemmel bir zaferle taçlanması, müteakiben müstevlilerin vatan topraklarından kahramanlıklarla süpürülerek 9 Eylül 1922’de İzmir’de denize dökülmesi her manada göz kamaştıran, yaygın sonuçları ortaya koyan, yankıları bugünlere kadar ulaşan muazzam bir olaydır.

Taarruz ile zaferi buluşturan sadece alandaki askeri üstünlük değildir.

30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin ardında ve özünde; strateji ustalığı, siyasi taktik uzmanlığı, uzağı yakın eden dört başı mamur hazırlık evresi, hiç azalmayan akıl ve sabır fazileti, elbette hiçbir muhasım odağın başa ç

30 Ağustos Zaferi Türkiye Cumhuriyeti’ni müjdelemiş, uzun savaşlar dönemini de noktalamıştır.

Türk milleti muzaffer bir millettir.

Bu muzaffer ruhun harcı ulusal birlik ve dayanışma azmiyle karılmıştır.

Doğudan batıya, kuzeyden güneye muazzez milletimizin her ferdi hür ve bağımsız bir geleceğin özlemiyle kenetlenmiş, dökülen şehit kanları da bu kenetlenmeyi çok daha güçlü bir hale getirmiştir.

Türk milleti belini bükmeye cüret eden ehl-i salibi mahvı perişan etmiştir.

“TERÖRSÜZ TÜRKİYE”YE ALLAH’IN MÜSAADESİYLE ULAŞACAKTIR’

103 yıl önce düşmansız Türkiye’yi kanıyla, canıyla, emsalsiz vatan sevgisiyle başaran Türk milleti, şimdi de “Terörsüz Türkiye”ye Allah’ın müsaadesiyle ulaşacaktır.

Potansiyel olarak ve taban akıntı halinde sürekli var olan iç ve dış düşmanlıklar Terörsüz Türkiye’yle bir arada etki alanını düzgünce kaybedecektir.

Vatan topraklarımızda gözü olan zalimler, üzerimizde hesap yapan kanlı emeller milletimizin kahrına ve çelikten iradesine 103 yıl önce nasıl çarpmışlarsa, akıbet yine birebir olacaktır.

Dumlupınar’da kazanılan zafer Ankara’nın politik dinamiklerini oluşturmuş, Türkiye Cumhuriyeti’nin çatısını örmüştür.

Bu çatı çökmeyecektir.

Bu çatı çürümeyecektir.

Nihayet devlet-i ebed süre, millet-i ebed süre kararı ve kararlılığı her daim var olacaktır.

Türk milletine yapılan haksızlıklar, hainlikler ve insanlık dışı işgaller 30 Ağustos 1922’de hak ettiği yanıtı almış ve buna ihtiyaç olursa gibisi karşılık misliyle de verilecektir.

Türk milleti, uzun bir mühlet girdiği savunma durumundan çıkıp taarruza geçerek ve tam bağımsızlığı konusunda odunsuz olduğunu pek çok bedel ödemesiyle göstererek ulusal birliğini, ulusal varlığını, ulusal geleceğini güvenceye almıştır.

Çekile çekile bugünkü sınırlarına kadar gerileyen milletimizin kaybetmeye, yıkılmaya, yok olmaya en ufak tahammülünün olmayacağı açıkça anlaşılmış ve açığa kavuşmuştur.

Artık çekilecek ne bir toprak parçamız ne de kaybedecek bir insanımız vardır.

Tam bir inanmışlıkla söz etmek isterim ki, şehitlerimizin aziz ruhları Türkiye Cumhuriyeti’nin ebediyete kadar muhafızı, ecdadımızın hayır duası ise hepimizin yolunu aydınlatan ve gücümüze güç katan kutsal dayanaktır.

Zaferlerimizden rahatsız olanlar, birliğimizden ve beraberliğimizden ürperenler ve ürkenler unutmasınlar ki, 30 Ağustos ruhu ayaktadır, maşeri vicdanda mahfuzdur.

Bu düşüncelerle büyük milletimizin, kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Başkomutanlık Meydan Muharebesi Zaferi’nin 103. yıldönümünü kutluyor; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Ulusal Gayret kahramanlarını, devletimizin ve milletimizin bekası için canlarından seve seve vazgeçen aziz şehitlerimizi hürmet, rahmet ve minnet hislerimle anıyorum.

30 Ağustos Zafer Bayramı’mız kutlu olsun diyorum.”