Güney Çin Denizi’nde gerilim: ABD ve Çin karşı karşıya

Çin Halk Kurtuluş Ordusu, bugün yaptığı açıklamada ABD savaş gemisi USS Higgins’in Güney Çin Denizi’ndeki tartışmalı Scarborough Resifi yakınlarında ‘izinsiz’ hareket ettiğini, gemiyi izleyip bölgeden uzaklaştırdıklarını duyurdu.
Çin ordusunun Güney Tiyatro Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada, “ABD gemisi Çin hükümetinin onayı olmadan bölgeye girdi. Bu hareket egemenliğimizi ve güvenliğimizi önemli halde ihlal etti, bölgedeki barışı zedeledi” denildi. Çin, bölgedeki faaliyetlerinde ‘yüksek alarmda’ olacağını belirtti.
ABD Donanması’nın 7. Filosu ise Çin’in argümanlarını büsbütün yanlış olarak nitelendirdi. Bir sözcü Reuters’a verdiği demeçte, “USS Higgins, Scarborough Resifi yakınında seyir özgürlüğünü sağlamak için memleketler arası hukuka uygun misyon yapıyordu” dedi.
ABD’nin açıklamasında şu sözler yer aldı:
“Uluslararası hukukun müsaade verdiği her yerde hareket etme hakkımızı savunuyoruz. Scarborough Resifi’ndeki varlığımız da bu kapsamda. Çin’in tehditleri bizi vazgeçiremez.”
BÖLGE NEDEN BU KADAR DEĞERLİ?
Scarborough Resifi, Dünya ticareti açısından kritik bir pozisyonda bulunuyor. Güney Çin Denizi üzerinden her yıl 3 trilyon dolar kıymetinde mal nakliyeciliği yapılıyor.
Resif, Filipinler’in batısında, Çin’in güneyinde yer alıyor. Her iki ülke de buranın kendilerine ilişkin olduğunu savunuyor. Çin bilhassa son yıllarda bölgeyi denetim altına almaya çalışıyor.
ABD ise nizamlı olarak bu sularda ‘seyir özgürlüğü’ operasyonları yapıyor. Bu operasyonların hedefi, hiçbir ülkenin memleketler arası suları engelleyemeyeceğini göstermek.
ULUSLARARASI HUKUK NE DİYOR?
2016’da milletlerarası bir tahkim mahkemesi, Çin’in tarihî haritalarına dayanarak yaptığı tezlerin milletlerarası hukukta geçerli olmadığına karar vermişti. Fakat Çin, bu kararı tanımıyor ve bölgede hak savını sürdürüyor.
Güney Çin Denizi’nde Çin’in neredeyse tüm deniz alanını kapsayan hak argümanları, Brunei, Endonezya, Malezya, Filipinler ve Vietnam’ın münhasır ekonomik bölgeleriyle çakışıyor.
Bu belirsizlikler, yıllardır bölgedeki tansiyonu artıran temel faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.