Savunma sanayisinde ‘ASSAN’ tartışması… Selçuk Bayraktar’a sıkça yer veren gdh’den suçlamalar: ASSAN’dan iddialara yanıt
Türkiye’nin mühimmat ve savunma sistemleri üretiminde önde gelen özel şirketlerinden biri olan ve 60’tan fazla ülkeye ihracat yapan ASSAN, yasaya aykırı formda takımlaşma, tedarik geciktirerek ziyan oluşturma ve dolandırıcılık savlarıyla kamuoyunda yer buldu. Türkiye’den Clash Report, 5 Ağustos’ta Ukrayna basınına -kaynak göstermeden- atıf yaparak, Ukrayna devlet savunma şirketi Spetsteknoeksport’un ASSAN ile 10,8 milyon dolarlık sözleşme imzaladığını lakin ASSAN’ın ürünleri teslim etmediğini yazdı. Site, bu durumun “savaş suçu” olabileceğini tez etti. Gündeme dair her şey (gdh) isimli haber sitesi ise önceki gün hem Clash Report’un iddialarını tekrarladı hem de mevzuyu bir adım ileri götürerek ASSAN’ın genel müdürü Gürcan Okumuş’u hedefine aldı.
gdh, BAYRAKTAR’A YAKIN OLARAK BİLİNİYOR
Bugüne kadar Selçuk Bayraktar ile ilgili çok sayıda olumlu habere imza atan, Youtube kanalında yayınladığı birinci 10 görüntünün 3’ünde Bayraktar’a yer veren gdh; Gürcan Okumuş’un daha önce TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) Genel Müdürü olduğunu anımsatarak, “SAGE’deki görevinden alındıktan sonra ASSAN’a Genel Müdür olarak başlamasıyla birlikte, SAGE’de kritik görev yapan toplamda 18 uzman araştırmacı işçi çeşitli sebeplerle iş bırakıp ASSAN’da ve alt şirketi olan Astech Defence firmasında işe başladı” tezinde bulundu. gdh, olağanda devlet bünyesinde olan TÜBİTAK’tan bir transfer yapılırken bunun onayının alınması gerektiğini, lakin ‘savunma kaynaklarına göre’ bu müsaadenin alınmadığını söz etti. Böylece SAGE’nin büyük ziyanlara uğradığını öne süren haber sitesi, “Astech Defence bünyesine katılan bu uzman araştırmacıların iştirakinin akabinde kısa bir süre sonra TÜBİTAK SAGE’nin yıllardır geliştirmeye çalıştığı akıllı İHA mühimmatı ve yarı faal lazer arayıcı başlıkların benzerleri bir anda ASSAN bünyesinde ortaya çıktı. Mevzuyu kıymetlendiren hukukçular, devlet bünyesinde geliştirilen stratejik teknolojilerin endüstriyel casusluk kapsamında usulsüz olarak şirketin bünyesine taşındığını belirtiyor” sözlerini kullandı. USULSÜZ TAKIM VE TEDARİK SUÇLAMALARI
gdh’nin iddiaları bunlarla sonlu kalmadı. Site, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) bünyesindeki Makina Kimya Endüstrisi’nden de (MKE) 9 çalışanın ayrılarak ASSAN’da işe başladığını, bu transferin de hukuka alışılmamış olduğunu savundu. MKE’nin genel heyet kararı ile görevden alınan eski Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Sayhan’ın da, ‘MKE’nin bütün ticari sırlarına vakıf bir isim olarak’ ASSAN’ın avukatı olduğu kaydedilirken, Sayhan’ın, ‘mafya olarak bilinen Selahattin Yılmaz’ ile tıpkı masada olduğu fotoğraf gdh tarafından paylaşıldı. Haberde ayrıyeten, ASSAN’ın MKE’den 2022 yılının sonunda aldığı katı TNT ihalesindeki ürün teslimatlarını da süre uzatılmasına karşın gerçekleştiremediği, 2025 yılında yaşanan bu tedarik sorunu nedeniyle ASSAN’ın MSB tarafından kamu ihalelerinden 2 yıl süreyle men edildiği kaydedildi.
‘YASAL YOLLARA BAŞVURULACAK’ DENMİŞTİ
gdh’nin haberine savunma endüstrisini yakından takip eden uzman isimler reaksiyon gösterirken, ASSAN’dan şimdi yanıt gelmedi. Öte yandan ASSAN’ın, Clash Report’un 5 Ağustos tarihli haberine dönük 8 Ağustos’ta yaptığı yazılı açıklama toplumsal medyada anımsatıldı. Açıklamada Ukrayna’daki süreçle ilgili “Şirketimiz, bu süreçte kendisinden talep edilen yükümlülüklerini yerine getirmiş, tüm süreç ilgili taraflarla sulh içerisinde neticelendirilmiştir. Taraflar ortasında rastgele bir ihtilaf bulunmadığı üzere, hiçbir hukuksal uyuşmazlık yahut ziyan da söz konusu değildir” denilmişti. Bu bahisle ilgili ‘savaş suçu’ tabirinin ise ‘mesnetsiz’ ve ‘ciddiyetten uzak’ olduğu söz edilmişti. Şirket, MSB tedarikini geciktirdiği tezine ise üstü kapalı formda, “Yatırımlarımızın üretime dönüşme sürecinde dahi bölümümüzün ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaç duyduğu harp materyali ve gereçlerinin daha kısa teslim süreleri ve çok daha uygun maliyetlerle tedarik edilmesine vesile olduğumuzu belirtmekten gurur duyuyoruz. Bu kapsamda Türk Savunma Sanayi’nin gereksinim duyduğu rekabetçi ortamın ve yüksek adetli seri üretim rakamlarını ortaya koyabilmek için azim ve kararlıkla çalışmaya devam edeceğimizi de kamuoyuna ilan ediyoruz” karşılığını vermişti. Söz konusu haberlerin prestij zedeleyici olduğu ve yasal yollara başvurulacağı aktarılmıştı.
