Asgari ücretli aileler üniversiteyi kazanan çocuklarının barınma krizinde boğuluyor: ‘Masrafları karşılaması imkânsız’

Üniversiteyi kazanmak artık tek başına kâfi değil. Tercih sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte öğrencileri bu kere de barınma krizi bekliyor. KYK yurtlarında yer bulamayan gençler, fahiş fiyatlı özel yurtlara, tarikat irtibatlı yapılara ya da kiralık konutlara yönelmek zorunda kalıyor. Fakat minimum fiyatla geçinen aileler için bu seçeneklerin hiçbiri ulaşılabilir değil.

Artan kira fiyatları ve ömür maliyeti, öğrencilerin eğitim hakkını tehdit ederken veliler ise “Çocuğumuzu nasıl okutacağız” sorusuyla baş başa kalıyor. Birtakım aileler ise ömür maliyeti sebebiyle çocuklarının üç büyükşehri tercih etmesini istemiyor. Gençler ve aileler devletin barınma krizine tahlil üretmesini bekliyor.

Konuya ait değerlendirmelerde bulunan Türk-İş Ege Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, minimum fiyatlı ailelerin çocuk okutmasının artık bir mucizeye dönüştüğünü söyledi.

Tarikat tehdidi

Çakmak, “Bir emekçi çocuğunu bu koşullar altında okutabiliyorsa bu nitekim bir mucizedir. Taban fiyatla geçinen bir aile çocuğunu üniversiteye gönderip barındırabiliyorsa eli değil, ayağı öpülür. Zira bu koşullarda eğitim masrafını karşılamak imkânsız” dedi.

Devlet yurtlarında da sıkıntılar bitmiyor. Oda kapasitesinin vakit zaman sekiz şahsa kadar çıkarıldığını belirten Çakmak, bu durumun verimlilik ve ömür kalitesi açısından önemli meşakkatler doğurduğunu söz etti. Ayrıyeten, yurt bulamayan öğrencilerin hâlâ tarikat yurtlarına yönelmek zorunda kaldığını vurguladı. Çakmak, “Çözüm noktasına ulaşıldı üzere görünse de çocuklarımız mecburen tarikatların eline düşüyor. Bu durum sürdürülemez” dedi.