Bu belirtiler varsa midenizi üşütmüş olabilirsiniz!
Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Keskin, mide üşütmesinin çoklukla virüs, bakteri yahut parazitlerle enfekte olmuş su ve besinlerin tüketilmesiyle ortaya çıktığını belirtti.
MİDE ÜŞÜTMESİNİN BELİRTİLERİ
Doç. Dr. Keskin, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Akut gastroenterit, mide ve bağırsak sisteminin iltihabıdır. En yaygın belirtisi ani başlayan ishaldir. Bununla birlikte bulantı, kusma, karın ağrısı, ateş ve halsizlik üzere şikayetlerle seyredebilir.
Hastalık, her yaş kümesini etkileyebilir; lakin bilhassa çocuklarda, yaşlılarda ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde daha önemli tablolarla karşılaşabiliriz.” Antibiyotik kullanımı her vakit gerekmez. Toplumda hâlâ ‘ishalim var, antibiyotik almalıyım’ anlayışı epeyce yaygın. Lakin akut gastroenteritlerin birden fazla viralkaynaklı olduğu için antibiyotik tedavisi çoklukla gereksiz ve faydasızdır”
Doç. Dr. Murat Keskin, yanlış antibiyotik kullanımının bağırsak florasını bozabileceğini ve düzgünleşme sürecini uzatabileceğini belirtti.
Sıvı ve elektrolit takviyesi tedavinin temeli tedavide en kıymetli yaklaşımın bedenin sıvı ve elektrolit istikrarını korumak olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Murat Keskin “Bol sıvı tüketilmeli. Gerekirse eczanelerde satılan elektrolit içeren solüsyonlar tercih edilmeli. Ağızdan sıvı alamayan hastalarda ise damar yoluyla serum tedavisi uygulanabilir. Şiddetli karın ağrısı, yüksek ateş ve dışkıda kan durumlarında kesinlikle bir uzmana başvurulmalıdır.”
BESLENMEYE DİKKAT
Keskin, akut gastroenterit devrinde beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini belirerek “Yağlı, baharatlı, lifli ve sütlü besinlerden uzak durulmalı. Pirinç lapası, haşlanmış patates, muz, elma püresi üzere sindirimi kolay ve bağırsağı yormayan besinler tercih edilmelidir” önerisinde bulundu.
Doç. Dr. Murat Keskin, mide üşütmesi şikâyetlerinin hafife alınmaması gerektiğini ve şiddetli durumlarda kesinlikle bir gastroenteroloji uzmanına başvurulmasının hayati değer taşıdığını hatırlatarak kelamlarını şöyle tamamladı:
“Basit üzere görünen bir ishal tablosu, bilhassa risk kümelerinde önemli sıvı kayıplarına ve hastane yatışlarına yol açabilir. Bu nedenle erken teşhis, gerçek tedavi ve hijyen kurallarına dikkat etmek büyük değer taşıyor. Bunun yanında korunmak da kıymetlidir. Ellerin sık ve yanlışsız halde yıkanması, muteber su kaynaklarının tercih edilmesi ve dışarıda yemek yerken hijyenik olmasına itina gözterilmesi büyük ehemmiyet taşıyor. Ayrıyeten çocuklara rotavirüs aşısı yapılması da viral kaynaklı ishallere karşı tesirli bir müdafaa sağlar.”
