Kuraklığa bağlı orman yangınlarında ‘artış’ tehlikesi

Trabzon Kent Kurulu tarafından 24-25 Haziran tarihlerinde ‘İklim Değişikliği ve Su Sempozyumu’ düzenlendi. Alanında uzman isimler iklim değişikliği, ekosistemler, orman yangınları, tarım, turizm ve su farkındalığı başlıklarıyla ele aldığı bahisler üzerinde çeşitli paneller düzenledi. Sempozyumda konuşan KTÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Bilgili, “Bölgemiz özelinde düşündüğümüz vakit, ortalama sıcaklıkların arttığını görmekteyiz. Bu artışlar sonucunda orman ekosistemlerindeki yangın riski açısından karşılığı değerli derecede artmaktadır. Son yıllardaki yangınların istatistiklerine baktığımız vakit, yangın sıklığında artış olduğunu gözlemlemekteyiz. Bunu iklim değişikliğinden farklı düşünemeyiz. İklim değişikliğinde meydana gelen farklılıklar ve hava hallerinde ortaya çıkan değişiklikler yangını da beraberinde getirecektir. Bölgemiz genelinde kış aylarında sık gördüğümüz yangınları farklı vakitlerde da görme durumu ortaya çıkmaktadır. Orman yangınları özelinde, bölgemizde meydana gelecek olan hava hallerindeki değişimlerin çok büyük bir tesiri olacağını öngörmüyorum fakat daha sık ya da tehlikeli olmayacağı manasına gelmez. Orta ve uzun vadeli kuraklıklar sonucunda yanıcı hususlardaki nem oranı etkileniyor, nem oranı düştükçe yanıcı hususun yanma oranı yükseliyor; bunun da yangınlara davetiye çıkardığını görmekteyiz. Son yıllarda bu bölgelerde meydana gelen yangınlar daha sık, şiddetli ve geniş alanları etkileyecek boyutlardadır” diye konuştu.

‘YANGINLAR DAHA ŞİDDETLİ OLUYOR’

Ormanda biriken yanıcı unsur ölçüsünün yangınların şiddetini arttığını söz eden Prof. Dr. Bilgili, “Orman yangınlarının çıkabilmesi ve gelişebilmesi için yanıcı unsurlara muhtaçlık vardır. Bunun yanında yangının davranışını etkileyen topografik ve hava halleri mevcuttur. Bizlerin topografi ve hava halleri üzerinde bir etkimizin olmayacağını söylemek yanlış olmaz. Yanıcı hususlar ile ilgili olan kısımda yapabileceğimiz birçok şey var fakat köylerin boşalması, insanların orman ekosistemlerinden yakacak eser almaması, hayvanların otlatılmaması, otlak hayvancılığının yapılmaması, yanıcı hususların daha fazla olmasını ve daha geniş alanlara yayılmasını beraberinde getiriyor. Yangın açısından baktığımız vakit, bunları yanıcı husus olarak görebiliriz. Yanıcı unsurların çok olduğu bu alanlarda çıkan yangınlar daha şiddetli oluyor” dedi.

‘HAVA ARAÇLARI BİRİNCİ MÜDAHALEDE ÖNEMLİ’

Prof. Dr. Ertuğrul Bilgili, “Hava araçları, orman yangınları ile uğraşta değerlidir. Hava araçlarının, yangın söndürme aracı olarak görülmesi gerçek bir yaklaşımı tabir etmemektedir. Hava araçları çoklukla birinci müdahalede değerlidir. Yangının çıktığı birinci 15 dakikada yararını görebiliriz. Gelişmiş ve çok süratli ilerleyen şiddetli yangınlarda hava araçlarının katkısı epey sonludur. Bu kademelerde, hava araçları yer takımlarına yardımcı olarak kullanılmak durumundadırlar. Maalesef ülkemizde ve dünya genelinde yapılan yanlışlardan biri, hava araçlarının yangınla çaba ve yangın söndürme aracı olarak görülmesidir. Hava filolarının yangının gereksinimlerine bağlı olarak belirlenmesi gerekir” diye konuştu.