Ege için ‘acil durum’ uyarısı: Şiddetli kuraklık
İZSU’DAN YENİ KAYNAK ARAYIŞI
Yeterli mevsim yağışı alamayan İzmir’de de içme suyunu sağlayan barajlardaki su düzeyi korkutan sayılara geriledi. Doluluk oranları, kentin olağan kurallarda içme suyunun yaklaşık yarısının karşılandığı Tahtalı’da bir yılda yüzde 32’den yüzde 15’e gerilerken Balçova’da yüzde 76’dan yüzde 38’e, Güzelhisar’da yüzde 88’den yüzde 67’e, Alaçatı Kutlu Aktaş’ta yüzde 44’ten yüzde 16’ya, Ürkmez’de yüzde 43’ten yüzde 26’ya kadar düştü. Barajlardaki düşüş sonrası kentin su sorunu yaşamaması için İZSU, Manisa’nın Sarıkız ve Göksu bölgesinde 11 yeni su kuyusu açarak kente su sağlayacak çalışmalara başladı.
MUĞLA’YI BEKLEYEN TEHLİKE
Muğla’da da durum farklı değil. En sıcak şubat aylarından birini yaşayan kentteki maden ve termik santrallara da su veren Mumcular Barajı’nda doluluk yüzde 16 dolayında. Geyik Barajı’nda ise doluluk yüzde 40 civarındayken Akgedik Barajı’ndaki su düzeyi de yüzde 75. Kuraklığı en şiddetli hisseden Muğla’da ziraî üretimde önemli kayıplar olabileceği bildirildi. Turizm merkezi pozisyonundaki kentte yaz aylarında nüfusun artmasıyla su kesintilerinin olabileceği aktarıldı.
TARIM DA TEHDİT ALTINDA
Türkiye’nin ziraî üretiminde değerli bir yere sahip bölgede kuraklık üreticiyi endişelendiriyor. Zeytin, üzüm, pamuk ve incir üzere eserlerin ağır olarak yetiştirildiği bölgede girdi maliyetlerinden ötürü güç durumda olan Salihli’de çiftçilik yapan yurttaş, “Sulama için yeraltı sularına bağımlıyız ancak bu kaynaklar da tükeniyor. Beklediğimiz yağışlar gelmedi, bu gidişle verimimiz daha da düşecek” diyerek dertlerini lisana getirdi.
“YAZA GERÇEK KURAKLIK ŞİDDETLENECEK”
İzmir Bakırçay Üniversitesi Coğrafya Kısmı Lideri Prof. Dr. Şermin Tağıl da AA’ya yaptığı açıklamada, “Sıcaklıkların mevsim normallerinin 2-4 derece üzerinde seyredeceğini gösteriyor. Yüksek sıcaklıklar ve yetersiz yağış bir ortaya geldiğinde, kuraklığın tesiri ilkbahar aylarında daha da şiddetlenecek. Orta vadede hava iddialarında mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıklar ve yetersiz yağışlar nedeniyle topraktaki su noksanlığının ilkbahar aylarında da süreceği öngörülüyor. Yağış getiren sistemlerin yaz aylarıyla birlikte kuzeye kayması nedeniyle 2025 yılının birinci yarısına kuraklığın damgasını vuracağını söyleyebiliriz. Toprakta su kaybının hızlanması ve buharlaşmanın artmasıyla birlikte ziraî üretimde önemli problemler yaşanabilir” dedi.
